Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Demokratlar’ın başkan adayı olarak Başkan Joe Biden'ın yerini almasından bu yana hızla güç topladı ve birçok Demokrat liderin endişe duyduğu seçim kampanyasına enerji kattı.
Diğer Demokratlar’dan anlamlı bir meydan okumayla karşılaşmayan Harris, bu ayın başlarında yapılan sanal yoklamada, 4 bin 567 delegeden yani katılan delegelerin yüzde 99'undan adaylık için oy aldı.
Kampanya, Demokratik Ulusal Komite ve diğer ortak bağış toplama komiteleriyle birlikte Temmuz ayında 310 milyon dolarlık tarihi bir bağış toplayarak, Cumhuriyetçiler’in adayı eski Başkan Donald Trump'ın aynı ay içinde aldığı bağış miktarını gölgede bıraktı.
Harris'in topladığı paranın 200 milyon dolardan fazlası adaylığının ilk haftasında geldi.
Harris'in kampanya sözcüsü Kevin Munoz, “Bir destek dalgası gördük. Tabandan gelen destek, örgütlenme ve bağış toplama, seçimleri kazandırır” dedi.
Kampanyanın iyimserliği anketlere de yansımış durumda. Seçim verileri analisti Nate Silver, Pennsylvania, Michigan ve Wisconsin'de yapılan bir dizi güçlü anketin ardından Harris'in kazanma şansının yüzde 55 olduğunu söyledi.
Silver, Demokratlar’ın adayı olduğu dönemde Biden'a yüzde 27 kazanma şansı vermişti.
İlgili Haberler Harris pozitif kampanya yürütürken Trump kötümser bir tablo çiziyorAncak Trump kampanyası yarışın ana unsurlarının değişmediği konusunda ısrar ediyor.
Trump kampanyasının anketörü Tony Fabrizio bir notunda, “Demokratlar’ın bir aday yerine başka bir aday göstermesi, ekonomi, enflasyon, suç, açık sınır, konut maliyetleri ve iki dış savaşla ilgili endişeleri konusundaki seçmen hoşnutsuzluğunu değiştirmiyor” dedi.
Harris'in “balayı”nın yakında sona ereceğini savunan Fabrizio, “Kamuoyu yoklamaları kısa vadede değişebilir ve Demokrat tabanı biraz daha güçlendirebilir, ancak Harris kim olduğunu ya da ne yaptığını değiştiremez” diye konuştu.
Virginia Üniversitesi Siyaset Merkezi Direktörü Larry Sabato ise yarışın ana unsurları değişmese bile, “Biden'ın yaşı ve bilişsel yetenekleri hakkındaki endişelerin” engel oluşturduğunu söyledi.
VOA'ya konuşan Sabato, “Donald Trump her zamanki gibi popüler değil ve şimdi çok daha çekici bir rakibi var. Demokratlar oyuna geri döndü” ifadesini kullandı.
Çekişmeli eyaletler
ABD’de seçimler halk oylamasını kazanarak değil, her eyalete kabaca nüfusuyla orantılı olarak tahsis edilen Seçiciler Kurulu oylarını kazanarak belirleniyor. İki eyalet dışında tüm eyaletlerde, bir eyalette en çok oyu alan aday, o eyaletin tüm Seçiciler Kurulu oylarını alıyor.
Harris'in ekibi, 2024 seçim zaferini belirlemeye yardımcı olabilecek çekişmeli ya da kararsız eyaletler olarak kabul edilen Michigan, Wisconsin, Pennsylvania, Nevada, Arizona, Kuzey Carolina ve Georgia'da kampanya büroları açarak, yeni personel istihdam ederek ve onbinlerce gönüllüyü işe alarak büyük yatırımlar yapıyor.
2020'de bu yedi eyalet yüzde 3 puan ya da daha az bir farkla kazanılmıştı. Harris şu anda Pennsylvania ve Wisconsin'de anketlerde biraz önde ama yine de hata payı içinde.
İlgili Haberler ABD'de başkanlık yarışı mitingler ve karşılıklı açıklamalarla kızışıyorTrump ise Michigan, Nevada, Arizona ve Kuzey Carolina'da önde. Georgia'da ise anket hata payından daha fazla bir farkla önde.
Demokrat stratejist Julie Roginsky, hem Trump hem de Harris'in, seçimi Pennsylvania olmadan güç bela kazanabileceği görüşünde. Pennsylvania'nın 19 Seçiciler Kurulu oyu var ki, bu da çekişmeli eyaletler arasında en fazla oya sahip olduğu anlamına geliyor.
VOA'ya konuşan Roginsky, “Her ikisi de bu eyaleti kaybetmeyi göze alabilir ama Arizona, Wisconsin, Georgia, Michigan ve Kuzey Carolina gibi diğer çekişmeli eyaletlerin hepsinde olmasa da çoğunda başarmak için gerçekten zorlamaları gerekir” dedi.
Bir adayın kazanabilmesi için 538 Seçiciler Kurulu oyunun en az 270'ini alması gerekiyor. Rutgers Üniversitesi’nden siyaset bilimci Kelly Dittmar, “Matematiğini nasıl kurarsanız kurun, nihayetinde rakibinizden daha fazla Seçiciler Kurulu oyu kazanmanız gerekiyor” dedi.
VOA'ya konuşan Dittmar, “Demokratlar’ın yakın zamanda eyalet çapında kazandığı ve Biden'ın 2020'de kazandığı Michigan ve Pennsylvania gibi yüksek sayıda Seçiciler Kurulu oyuna sahip kararsız eyaletleri kazanmak, (Harris'in) başarıya ulaşması için sağlam bir yol” dedi.
Arap kökenli Amerikalılar’ın yoğun olarak yaşadığı Michigan'da Harris'in, Biden yönetiminin İsrail'e verdiği güçlü desteğe öfkelenen ve ön seçim oy pusulalarına “bağlılık göstermiyoruz” yazan 100 binden fazla kişiyi ikna etmesi gerekecek.
Kendilerini Ulusal Bağlılık Göstermeyenler Hareketi olarak tanımlayan grubun 30 üyesi gelecek hafta Chicago'da yapılacak Demokrat Parti Ulusal Kurultayı’nda delege olmaya hak kazandı.
Harris aynı zamanda “Biden'ı Terk Et” hareketinden de aynı nedenle muhalefet görüyor.
Kampanyanın medya temsilcisi Hudhayfah Ahmad VOA'ya yaptığı açıklamada “Gazze'de şu anda yaşananları destekleyen ya da onaylayanlara oy verilmemesini söylüyoruz. Açıkçası bu hem Kamala Harris hem de Donald Trump için geçerli” dedi.
Enflasyon ve göç
Demokratlar’ın coşkusu artarken Harris, Cumhuriyetçiler’in Biden-Harris yönetimini suçladığı bir sorun olan yüksek enflasyon konusunda seçmenlerin hüsranıyla başa çıkmak zorunda.
Trump daha önce önemli ekonomik konularda seçmenler arasında üstünlüğü elinde tutuyordu ve çeşitli anketler Amerikalılar’ın Biden'a kıyasla Trump yönetiminde mali açıdan daha iyi durumda olacaklarını düşündüklerini gösteriyordu.
Ancak Financial Times ve Michigan Üniversitesi Ross İşletme Fakültesi için yapılan ve bu hafta yayınlanan bir ankete göre Trump'ın ekonomiyi daha iyi idare edeceğine inananların oranı yüzde 41 iken Harris için yüzde 42. Harris için bu oran, Biden'ın Temmuz ayındaki rakamlarına göre yedi puanlık bir artış anlamına geliyor.
Göç, Biden ve dolayısıyla Harris için bir başka zayıf nokta. Trump kampanyası Harris'i Meksika sınırından ABD'ye geçen Orta Amerikalı göçmenlerin “istilasından” sorumlu “Sınır Çarı” olarak göstermeye çalışıyor.
Harris'in kampanyası şimdi de Başkan Yardımcısı’nın göçmen kızı olarak hayat hikayesini ve en fazla göçmene sahip eyalet olan California’nın eski başsavcısı olarak edindiği deneyimi öne çıkararak, göçmenlik yanlısı ama yasaların uygulanmasında sert biri olarak sunmaya çalışıyor.
Harris, göçün seçmenler için en önemli endişe kaynağı olduğu Arizona'da yakın zamanda düzenlenen bir mitingde “Bir sınır eyaletinin başsavcısıydım. Sınırötesi çetelerin, uyuşturucu kartellerinin ve insan kaçakçılarının peşine düştüm. Onlara dava üstüne dava açtım ve kazandım” dedi.
Harris Kasım'da kazanacak mı?
Sürekli değişen bir siyasi ortamda böylesine sıkı bir yarışta, analistler herhangi bir adayın zafere giden yolunun açık olduğunu söylemekten kaçınıyorlar.
Harris'in kampanyası, bunun çok yakın bir seçim olacağına ve sadece birkaç eyalette çok az sayıda seçmen tarafından belirleneceğine inandıklarını söyledi.
Harris'in kampanya sözcüsü Munoz, bu ivmeye rağmen “bu yarışın avantajsız tarafıyız ve hiçbir şeyi hafife almıyoruz” dedi.