Depremzede kadınlar kaybettikleri işlerini kendi çabalarıyla kuruyor

Devletin depremzedelere sunduğu kredi şartları gereğince hasarsız ev ve araba teminatını gösteremeyen vatandaşlar kendi çabalarıyla hayata tutunmaya çalışıyor.

On binlerce kişinin hayatını kaybettiği 6 Şubat'taki Kahramanmaraş merkezli depremlerde bölge halkı, işini ve işletmesini de kaybetti.

Devletin depremzedelere sunduğu kredi şartları gereğince hasarsız ev ve araba teminatını gösteremeyen vatandaşlar kendi çabalarıyla hayata tutunmaya çalışıyor.

Your browser doesn’t support HTML5

Depremzede kadınlar kaybettikleri işlerini kendi çabalarıyla kuruyor

Edinilen bilgiye göre, 6 Şubat sabahı yaşanan depremler nedeniyle Hatay’da 48 bin 422 iş yeri yıkılırken, depremin merkez üssü olarak bilinen Kahramanmaraş’ta ise 29 bin esnafın iş yeri ağır hasar aldı.

Ekmek kapıları olan iş yerlerini kaybedenler arasında bölgedeki zor şartlara rağmen iş hayatına uyum sağlamış kadınlar da vardı.

Büyük zorluklarla kurduğu ve yöresel ürünler ürettiği 8 yıllık işletmesini 6 Şubat depreminde kaybeden Kahramanmaraşlı kadın depremzede Gül Yeninar, deprem sonrası üretim yapacak yer bulamayınca işini köydeki ailesinin evine taşıdı.

Üç çocuk annesi Gül Yeninar yaşadıklarını VOA Türkçe'ye anlattı.

Üç çocuk annesi Gül Yeninar, deprem sonrası yeniden hayata tutunarak işletmesini kurmak istedi ama kentin birçok noktası yıkıldığı ve kalan yerlerde kiralar 3-4 katına yükseldiği için üretim yapacak fabrikasını kuramadı.

Yetkililerin depremzedeler için sağladığı kredi desteğinden faydalanması için karşılığında hasarsız ev tapusu ya da 5 yaşını geçmemiş arabayı teminat göstermesinin talep edildiğini belirten Yeninar, deprem sonrası yaşadıklarını VOA Türkçe ’ye anlattı.

“Çalışanlarımla birlikte çok güzel bir noktaya geldik, ta ki 6 Şubat sabahına kadar“

6 Şubat depreminin herkes gibi onun da hayatında büyük yaralar açtığını belirten depremzede kadın girişimci Gül Yeninar, iş dünyasına nasıl adım attığını ve emeklerinin nasıl yok olduğunu şu şekilde anlattı:

“Çocuklarım büyüdükten sonra ileride bir birikimim, bir emekliliğim olsun diye çalışmaya karar verdim. Eşim tarhana üreticisi ben de ona yardım amaçlı başladıktan sonra yanına şıra yapmaya başladım. İş olumlu bir şekilde ilerleyince hem tamamen kendime ait iş yerini kurmak hem de çeşitlendirme açısından girişimlere başladım. Şıranın yanı sıra cevizli sucuk, bastık, nar sucuğu, salça, sumak ekşisi gibi yöresel ürünleri ürettiğim işletmeyi 8 yıl önce kurdum. Çalışanlarımla birlikte çok güzel bir noktaya geldik ta ki 6 Şubat günü depreme kadar."

Kadınlar deprem sonrası yaptıkları işlerle hayata tutunmaya çalışıyor.

“İnsanların teminat gösterecek hiçbir şeyi kalmadı"

Depremde hasarlı evinden çıktıktan sonra sığınmak için fabrikaya gittiğinde orada da büyük yıkım gören Gül Yeninar, duygusal olarak da yıkıldığını ifade etti.

Deprem sonrası yeni bir iş yeri kurmak için şartların çok zorlaştığını söyleyen Yeninar, depremzedelere sunulan kredileri almanın imkansız olduğuna vurgu yaparak sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Aylar sonra yine ayağa kalkmamız gerektiğini düşündüm ama yer bulamadık. Bizim fabrika için çok geniş alana ihtiyacımız vardı ama kiralar çok yüksekti ve birçok yer de ihtiyacımıza cevap vermiyordu. Bizim bir an önce üretim yapmamız lazımdı, elimizden bir şey gelmiyordu. Devlet de maalesef halen bize bir yer göstermiş değil. Devlet büyüklerimize ilettik; ‘’yöresel ürün üretiyoruz, mevsimlik çalışıyoruz, güneşi kaybettikten sonra bizim elimize bir şey geçmez’’ dedik ama bir cevap alamadık. Bize kredi olanağı sunuyorsunuz ama karşılığında teminat olarak hasarsız tapu istiyorsunuz, 5 yaşında araba istiyorsunuz. İnsanların zaten hiçbir şeyi kalmadı ki."

Üç çocuk annesi Yeninar yaşadıkları VOA Türkçe'ye anlattı.

“Her şeye rağmen iş aşkımı ve umudumu kaybetmedim"

Üretim yapacak yer bulamayan Gül Yeninar, köydeki anne babasından üretimi köyde yapması teklifini aldığını belirterek, yeniden işe nasıl başladığını, “Nasıl yapacağımı düşünürken annem babam bana destek olacaklarını söylediler. Şu anda onların bahçesinde üretim yapıyoruz, amacımız pazarı kaybetmemek. Şehirden köye sürekli malzeme, işçi taşıyıp, ürünleri tekrar şehre götürmek zor olsa da bu yılı mecburen bu şekilde kapatmalıyız. Herşeye rağmen iş aşkımı ve umudumu kaybetmedim" sözleriyle anlattı.

İlgili Haberler Kuzey Kanalı'nı yüzerek geçen ilk Türk kadını Aysu Türkoğlu kız çocuklarına ışık tutuyor