Akşener: ‘Devletin Hazinesi FETÖ Okullarında Yetişmiş Damada Teslim’

Your browser doesn’t support HTML5

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, ekonomideki gelişmelere rağmen Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın eylem planı açıklamasını “Devletin hazinesi, maliyesi FETÖ okullarından yetişmiş damada teslim” sözleriyle sert şekilde eleştirdi.

Akşener, İYİ Parti 2. Olağanüstü Kurultayı’ndaki konuşmasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere AKP Hükümeti’ne yönelik çok sert mesajlar verdi. Özellikle ekonomideki son tabloya dikkat çeken Akşener, “dış güçler” gerekçesi yerine AKP’nin 16 yıldır bu ülkeyi nasıl yönettiğine bakmak gerektiği mesajını ön plana çıkardı.

Neden yeniden genel başkanlık görevini kabul ettiğini açıkladığı ve istifa edenleri de üstü kapalı olarak cesaretsizlikle suçladığı gözlemlenen Akşener, konuşmasında isim vermeksizin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve eski partisini AKP’nin kötü yönetimde yardımcı rol almakla sert şekilde eleştirdi.

Türkiye’nin yaşadığı bugünkü süreçten dolayı Erdoğan’ı hedef aldığı gözlemlenen Akşener, “Türkiye'ye dayattıkları tek adam rejiminin, acı meyveleri düşmeye başladı. Ekonomi tepetaklak oldu. Hukuk yerle bir. Dış politika fiyasko. Devlet darmadağın. Anayasa’nın askıya alındığı, bir süreçten geçiyoruz. OHAL, olağan hal oldu. Valiler, AK Parti il başkanı olarak görevlendirildi. Galiba, 'Milletin Adamı'nın içine bir Führer kaçtı. Millete sürekli dört parmağını sallayan Tayyip Bey, artık beşinci parmağını da açmıştır: Dili, tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet derken, ruhu tek adam diyor” dedi.

Akşener, “Adaletsizsin, basiretsizsin, kifayetsizsin, hem aldanıyorsun, hem aldatıyorsun. Kullanışlı müttefikinle (MHP’yi kast ediyor) ülkeyi içine sürüklediğin, hale bir bak. 'Tek adamlığı verirseniz, Türkiye uçacak' dedin. Millet verdi. Döviz, faiz, enflasyon uçtu. Borç, işsizlik, cari açık uçtu. '24 Haziran'da seçilirsem, her şeyi düzelteceğim' dedin. Seçildin, daha beter hale getirdin. Beş bin yıllık devletin hazinesini, maliyesini, FETÖ okullarından yetişmiş damat Berat’a, teslim ettin.Sizin lale devriniz başladı ama, milletin ekmeği küçüldü, öğünü eksildi” diye konuştu.

Meral Akşener, Türkiye ekonomisindeki son tabloya gerekçe olarak “AKP’nin yanlış politikaları” vurgusu yaparak, Erdoğan’ın ABD başta olmak üzere döviz kurundaki yükseliş gibi ekonomideki gelişmelerden “dış güçler”i sorumlu bulmasına da tepki gösterdi. Akşener, Türkiye’nin üretim ekonomisine yönelik politika izlemediğini belirterek, ekonomiye ilişkin özetle şunları dile getirdi:

“Bugün, ‘Bize oyun oynuyorlar’ diye suçladıkları batılı ülkelerden, yıllar boyunca alınan borçlar, üretime, ihracata değil, ithalat ağırlıklı tüketime, inşaata harcandı. Kasım ayında Erdoğan Hükümetleri’nin 16. Yılı dolacak. Geride bıraktığımız 16 yıl içinde ne Erdoğan, ne de partisi bir özeleştiri yapmadı. Bu zamana kadar iyi şeyler yapılmışsa, onlar yaptı. İşler kötüye gittiyse, sorumlusu Siyonizm, Amerika, Avrupa veya dış güçler. Hiç bir şey bulamazlarsa, iktidar onlar, ama sorumlu, muhalefet partileri. Siyonizm, Amerika, Avrupa ya da dış güçler diyorlar ama, ne zaman yurt dışına çıksalar, onlara da, hep "Söylediklerimize bakmayın, yaptıklarımıza bakın" diyorlar. İçeride başka, dışarıda başka konuşuyorlar. Ülkemizin en önemli sanayi kuruluşlarını, kelepir fiyatlarla yabancılara satmadılar mı? ‘Paranın dini, milliyeti olmaz’ demediler mi? Satılan fabrikaların bir kısmı kapatıldı. Arsa yaptılar. Özelleştirilen fabrikaların bir kısmı da, yüksek fiyatlarla el değiştirdi. Satın alanlar da sattıklarında, büyük karlar elde ettiler. Oysa, bu fabrikalar milletindi. Kar edilecekse, millet kar etmeliydi. Öyle yapmadılar, ya yabancıyı, ya da yandaşı daha da zengin ettiler. Üretim yapmak yerine, ithalat özendirildi. Türk milletine, Türk sanayicisine, Türk üreticisine değil, hep el aleme çalıştılar. Yerli üreticilerse, yüksek enerji giderleri, yanlış teşvikler nedeniyle, üretime son vermek zorunda kaldı. Ülkemizdeki raflar, ithal mallar tarafından işgal edildi. Tarımda kendi kendine yeten bir ülkeden, nohut, fasulye, buğday, mısır, mercimek, et hatta, saman bile ithal eden ülke haline gelindi.”

Akşener, ayrıca “israf ekonomisi” ile yönetim anlayışı bulunduğunu ve bunun için “Türkiye’nin itibarı” gerekçesine sığınıldığını da ifade etti.

İYİ Partililere “İradenize boyun eğdim” mesajı

Meral Akşener, İYİ Parti’nin yaklaşık 1 haftalık süreçte liderlik krizi yaşamasına neden olan genel başkanlıktan ayrılma kararına ve geri dönüşüne ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. Akşener, “Kendi partimde ihtilaf konusu olmaktansa, noktayı koyarım' dedim. 'Fitneye sebep olmaktansa, örter kapımı otururum' dedim. 'Çekildim, İzzet ü ikbal ile bab-ı siyasetten' dedim. Türkiye'ye yakıştırdığımız demokrasi anlayışımız da, şahsi prensiplerim de bunu gerektiriyordu. Allah şahittir ki, mesele budur. O andan sonra ise içinde yer almadığım ve asla müdahil olmadığım bir süreç yaşandı. İYİ Parti camiası, kararımın hilafına ortaya bir irade koydu, ısrarcı oldu. Veda niyetine 'ben sizi çok sevdim be' demiştim. Bu sözümü alıp, elimi ayağımı bağlayan bir hamleye çevirdiniz: 'Biz de seni çok sevdik be' dediniz. Kararınıza teslim oldum. Görev, töre gereğidir. Töre konuştu, Han sustu. İradenize boyun eğdim. 'GEL' dediniz, geldim” diye konuştu.

İYİ Parti’nin son dönemde yaşadıklarını da demokrasi dersi ve katılımcılık örneği olarak da yorumlayan Akşener, üstü kapalı olarak partiden istifa yoluyla ayrılanlara ve partide kendisine yöneltilen eleştirilere yönelik de sözler sarf etti. Akşener, “Sizlere kolay bir başarı vadetmiyorum. Sabaha iktidar umanlar, bizimle yola çıkmasın. Yolumuz uzun ve çetin. Bu yolda karşınıza menfaat teklifleri, tehditler ve daha bir yığın engel çıkacak. Bu çetin fakat kutlu yolu, yufka yüreklilerle, korkaklarla, hesapçılarla yürüyemeyiz. Cesur olanlar, kuvvetli olanlar, gerçekten inananlar katılsın kafilemize. Türkiye'de uygulanmasına ve yerleşmesine karşı çıktığımız 'tek adam' modelini partimizde de uygulamıyoruz, uygulamayacağız. Partimizde, insan çok, Allah'a çok şükür. Yılgınlığa, yorgunluğa mahal yok” ifadelerini kullandı.

PKK ve FETÖ’yü sert ifadelerle hedef alıp İYİ Parti’yi de tanımladı

Akşener, İYİ Parti ve kendisine yönelik “FETÖ bağlantısı” iddialarını da bir kez daha sert şekilde reddetti. Akşener’in, FETÖ’nün yanı sıra Kürt Sorunu’nda Çözüm Süreci’ndeki gelişmeleri de hedef alması dikkat çekti.

AKP’yi PKK ve FETÖ’yle işbirliğiyle suçlayan Akşener, milliyetçilik söylemlerini ön plana çıkararak, “Bizim geçmişimizde, PKK’yla çözüm ortaklığı yok, FETÖ’yle işbirliği yok, darbe şakşakçılığı yok, hele saray yancılığı, hiç yok. İYİ Parti’nin bagajı, angajmanı, gizli ajandası yok. İYİ Parti, tertemiz bir harekettir. Bu kimlikle milletin emrinde olacağız. Türk milletini mutlu, Türk Devletini güçlü kılacağız. Açı doyuracak, açığı örteceğiz. Bengi taşlara kazınmış bu idealin peşinden koşmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Ne dedim, en başta; Geldiğimiz yeri unutmayacağız. Harun gibi gelip, Karun gibi olanların pişkinliklerini de unutmayacağız. İYİ Parti genel merkezi, bir fildişi kuleye dönüşmeyecek. İYİ Parti, kendi üstüne kapanan, kendi kendini doğrulayan bir kapalı sistem olmayacak. İYİ Parti asla milletle irtibatını koparmayacak” dedi.

MHP’ye "İsviçre çakısı” benzetmesi polemik yarattı

Akşener, konuşmasında eski partisi MHP’yi sert sözlerle eleştirerek, AKP’nin kötü yönetimindeki ortaklık vurgusu yaptı. Akşener, MHP ve Devlet Bahçeli için özetle, “İsviçre çakısı rolündeki, MHP'nin iliştirildiği siyasi tabloyu değiştirmiştir.Türkiye, memleketi beslemek yerine, türlü oyunlarla birbirlerini besleyen, siyaset erbabı yüzünden, bu günlere geldi. İYİ Parti, bir aktarma istasyonu değildir. İYİ Parti, emanet kabulcüsü hiç değildir. Bir hışımla evden kaçıp, sonra da köşe başından kapıyı gözleyen, pişmanlar değiliz. Birileri kendi hayal dünyalarında, bizi imtihan ediyormuş. Kimin imtihan edildiğini ve saray muhafızlığına, hem de kadrolu yazıldığını, biliyoruz. Bugün, kasıla kasıla oturdukları 'saray yancılığı koltuğunda' dün Apo’nun, FETÖ’nün oturduğunu da biliyoruz” dedi.

Akşener’in konuşması ardından MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’dan sert yanıt geldi. Yalçın, yazılı açıklamasında, “Meral Akşener’e, ‘Yavaş ol bakalım’ demek icap etmektedir. MHP İsviçre çakısı değildir ama Türk’ün egemenlik kılıcını temsil etmektedir. O kılıç hem adalet dağıtır hem de bozguncuların, fesat ve fitne çıkaranların, tefrika yaratanların boynunu vurur. MHP’nin her işe yaradığı doğrudur çünkü MHP büyük bir liyakat ve ehliyetle milletin vicdanını, sağduyusunu temsil etmektedir. Egemenlik kayıtsız şartsız milletin olduğuna göre MHP, ilhamı ve ışığı milletten almaktadır. İP (İyi Parti’yi kast ediyor) ise Pensilvanya’dan tüyo alıp erbab-ı fitneye yaslanan; sermayesi yalan, fesat ve iftira olan; okyanus ötesinde kurgulanmış örgütlenmelerle FETÖ stüdyolarında montajlanmış kafalardan oluşan bir siyasi partidir” ifadelerini kullandı.

Yalçın, olağanüstü kurultay içinse “Sözde dava partisinden abla partisine düşüş vaziyetidir. Abla sevgisi davaya sadakatten üstün gelmiştir. Meral Akşener de eteğine tutunmaya çalışanların ve İP’in 24 Haziran sonrasında düştüğü dramatik vaziyeti “iyi” bildiği için, bu zaaflarını olağanüstü kongrede kullanıp tepkileri kendi lehine çevirme ve gücünü arttırma hesapları peşine düşmüştür. Bunun üzerine sele giden kütüğü kurtarmak üzere Afyon Sandıklı’da ucuz bir senaryo kurgulanarak İstanbul ve Ankara’da sahneye konulmuş ve bugün son bölümü oynanmıştır” yorumunu paylaştı.