Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Parlamentosu'nun (AP) Türkiye'nin Suriye'nin kuzeydoğusunda yürüttüğü Barış Pınarı Harekatı’nı kınama kararını reddeden bir açıklama yayınladı.
"Teröristleri sürekli parlamentosunda ağırlayanların aldığı bu karar aslında bizi şaşırtmamıştır" denilen yazılı açıklamada, "Evvelce her vesileyle ifade edildiği üzere, harekatımız uluslararası hukuk temelinde, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 51. maddesinden kaynaklanan meşru müdafaa hakkımız ve BM Güvenlik Konseyi’nin terörizmle mücadeleye ilişkin kararları uyarınca yürütülmüştür. Harekat ile AB ve NATO tarafından da terör örgütü kabul edilen PKK’nın Suriye kolu PYD/YPG unsurları ile bu unsurlara ait barınak, sığınak, mevzi, silah, araç ve gereçler hedef alınmış, sivillerin ve sivil altyapının zarar görmemesi için gereken her türlü tedbir uygulanmıştır" ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, "Ayrıca bu harekatın meşruiyeti ABD ve Rusya ile yaptığımız anlaşmalarla da tescil edilmiştir" denildi.
AP'nin kararının gerçeklerle bağdaşmadığı belirtilen açıklamada, AP için "Türkiye’ye karşı önyargılı ve sağduyudan yoksun tutumunda ısrar etmiştir" ifadesi kullanıldı.
Dışişleri Bakanlığı’nın açıklaması şu şekilde devam ediyor:
"AP, Suriye’den kaynaklanan PKK/PYD/YPG ve DEAŞ terörüyle ve yasa dışı göçle mücadele eden Türkiye’yle dayanışma göstermek yerine, bir terör örgütünün gündemine hizmet etmeyi ve asılsız iddialarına itibar etmeyi tercih etmiştir.
Karar, Mayıs ayında gerçekleştirilen seçimlerle yeni kurulan AP ile ülkemiz arasındaki ilişkileri geliştirme ve işbirliği ortamı yaratma çabalarına hizmet etmemektedir.
Karar, AP’nin bölgesel ve küresel alandaki önemli gelişmeleri gerektiği şekilde takip edemediğini, neden ve sonuçlarını objektif ve bütüncül bir şekilde değerlendiremediğini, sağlam ve amaca uygun stratejiler geliştiremediğini göstermektedir. Suriye krizi bağlamındaki gelişmelerle gümrük birliği, katılım öncesi fonlar vb. ilgisiz konuları bağlantılandırmaya çalışmayı ayrıca ciddi bir hata olarak görüyoruz.
AP ve AB, Suriye’de siyasi çözüm sürecini hızlandıran, Türkiye, Avrupa ve NATO sınırında bölücülüğü ve terör bölgesi oluşumunu ve demografik değişiklik çabalarını engelleyen ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü koruyan, ilave düzensiz göçü önleyen ve Suriyelilerin güvenli ve gönüllü bir şekilde ülkelerine dönüşüne yardımcı olan bu harekat için AB adayı ve NATO müttefiki Türkiye’ye şükran duyacağına, basiretsiz kararlar almaya devam etmektedir.
Türkiye, kendi güvenliğinin, ayrılmaz bir parçası olduğumuz Avrupa’nın güvenliği ile doğrudan bağlantılı olduğunun bilincindedir. Bu nedenle, bugüne kadar Avrupa’nın güvenliğine önemli katkılar sağlamış, bu uğurda büyük fedakarlıklar yapmıştır. Bu tutumunu sürdürmekte kararlıdır. Hiçbir güç ve hiçbir karar Türkiye’yi ulusal güvenliğini sağlamak için gerekli adımları atmaktan alıkoyamaz."
AP Barış Pınarı Harekatı’nı kınadı Türkiye’ye yaptırım çağrısı yaptı
Avrupa Parlamentosu Perşembe günü kabul ettiği karar metninde Türkiye'nin Barış Pınarı Harekatı'nı kınadı ve Türkiye'ye Suriye topraklarındaki tüm birliklerini çekme çağrısı yaptı.
Türkiye'nin Suriye'nin kuzeydoğusunda yürüttüğü harekatın uluslararası hukukun ciddi şekilde ihlali anlamına geldiği belirtilen açıklamada bu harekatın bölgedeki istikrar ve güvenliği de tehdit ettiği belirtildi.
Metinde Türkiye'nin harekatı başlatmasının ardından birçok sivil ve askerin hayatını kaybetmesinin yanı sıra BM kaynaklarına göre 300 bin sivilin de yerlerinden olduğu ifade edildi. Metinde bölgede BM liderliğinde bir güvenli bölgenin kurulması gerektiği kaydedildi.
"Türkiye'nin Suriye'nin kuzeydoğu sınırında ‘sözde güvenli bölge’ kurma planını sert şekilde reddediyoruz" denilen metinde ABD ve Türkiye arasında yapılan geçici ateşkes anlaşmasının da “Türkiye'nin bu güvenli bölgeyi işgal etmesini meşru kılacağı” endişesi dile getirildi.
AP'nin Kürt halkına desteğini ifade ettiği kararda Kürtler liderliğindeki güçlerin ve özellikle de kadınların IŞİD'le mücadeleye büyük katkılar yaptığına dikkat çekildi. Metinde AP üyelerinin yüzlerce tutuklu IŞİD militanının Suriye'nin kuzeydoğusundaki kamplardan kaçtığı haberlerini de kaygıyla karşıladığı vurgulandı. Bu durumun terör örgütünün yeniden su yüzüne çıkmasına yol açmasından duyulan kaygı da metne taşındı.
“Erdoğan mültecileri şantaj için kullanıyor”
AP üyelerinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın mültecileri AB'ye karşı “şantaj unsuru” olarak kullandığı belirtilen kararda bu durumun kabul edilemez olduğu vurgulandı.
Avrupa Konseyi'ne Türkiye'ye karşı yaptırımlar ve insan hakları ihlallerine neden olan Türk yetkililere vize yasağı getirilmesi gibi önlemleri değerlendirmesi çağrısı yapılan metinde, tarım ürünleri ticaretini içeren anlaşmalardaki imtiyazların kaldırılması ve hatta son çare olarak Türkiye'nin Gümrük Birliği üyeliğinin askıya alınmasının da değerlendirilebileceği tavsiyesi yapıldı.