Polis, 2017 yılında Diyarbakır’da kurulan ve Kürtçe dil dersleri veren Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneği (MED-DER) ile Payiz Pirtuk adlı kitabevine bu sabah eş zamanlı baskın düzenledi.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında düzenlenen baskınlarda her iki binada yaklaşık üç saat arama yapıldı. Aramalar sırasında Kürtçe dil eğitim kitapları, dergiler ve derneğin bilgisayarlarının hard disklerine el konuldu.
Your browser doesn’t support HTML5
Aramaların ardından aralarında derneğin eş başkanları Mehmet Remzi Azizoğlu ve Şükran Yakut’un da bulunduğu 25 kişi gözaltına alındı.
VOA Türkçe’nin adliye kaynaklarından edindiği bilgiye göre soruşturma, daha önce birçok kişi hakkında ifade veren tanık Ü.A’nın beyanları üzerine, 2022 yılında başlatıldı.
Soruşturma dosyası hakkında “gizlilik” kararı alınırken gözaltına alınanlara 24 saat avukat kısıtlılığı getirildi.
MED-DER önceki gün yaptığı açıklamada, yeni dönem Kürtçe kurslarının duyurusunu yapmıştı.
Baskınlara tepki
Çok sayıda sivil toplum örgütü, DEM Parti ve Demokratik Bölgeler Partisi, baskınlara tepki gösterdi. MED-DER binasında biraraya gelen grup, ortak bir basın açıklaması yaptı.
Açıklamada ilk sözü alan Demokratik Bölgeler Partisi İl Eş Başkanı Sultan Yaray, baskınlara tepki gösterdi.
Yaray, dernekte açıklama yapacak yöneticinin kalmadığını vurgulayarak, “Sabah derneğe geldik, alt üst etmişler. Kitabevine gittik, alt üst etmişler. Dil için açıklama yapacak bir kişi bile bırakmamışlar. Hepsini gözaltına almışlar. Kürt halkının başına gelmeyen kalmadı. Ama yine de Kürt halkı varlığından vazgeçmedi. Bütün dünya Kürt halkı üzerindeki baskıları görsün” dedi.
Daha sonra söz alan MED-DER üyesi Mehmet Asenan ise, arkadaşlarının serbest bırakılması çağrısı yaptı.
Asenan, “Bu saldırıların Kürt dili, kimliği ve Kürt halkının değerlerine karşı olduğunu iyi biliyoruz. Bu saldırıların Kürtler’in dilleri için özgürlük, statü ve standartlaşma talebine karşı olduğunu biliyoruz. Buradan yetkililere sesleniyoruz, gözaltındaki bütün arkadaşlarımıza koşulsuz serbest bırakın. Kürt dili, kimliğimizdir, kırmızı çizgimizdir. Kürt kurumlarına saldırarak Kürt dilini ortadan kaldırmak istiyorlar. İyi bilinsin ki, Kürtler olarak onlarca yıldır dilimizin özgürlüğü için büyük bir mücadele veriyoruz. Hiçbir zaman boyun eğmedik, eğmeyeceğiz” diye konuştu.
“Bu saldırılarının nedeni Kürt düşmanlığıdır, Kürt dili düşmanlığıdır"
DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Serhat Eren ise soruşturmayla Kürtçe’nin hedeflendiğini savunarak, şunları söyledi:
“Bu saldırılarının nedeni Kürt düşmanlığıdır, Kürt dili düşmanlığıdır. Kürt dili toplumda konuşulsun istemiyorlar. Kürt dilinde eğitim olsun istemiyorlar. Hiçbir yerde Kürtçe konuşulsun istemiyorlar. Bu coğrafyada birçok dili asimile ettiler ama ne yaptılarsa Kürt dilini asimile edemediler. Bu nefretleri, hırsları ondan geliyor. Kurumlarımıza saldırmalarını kabul etmiyoruz. Kürt dili, Kürt halkının varlığıdır. Kürt halkının varlığına saldırıyorsunuz. Dilimize sahip çıkacağız.”
Basın açıklamasına katılanlar tepkilerini alkış ve sloganlarla dile getirirken, bir süre oturma eylemi yaptı.
Kürdistan Sosyalist Partisi ve Emek Partisi de yazılı açıklamayla baskınlara tepki gösterdi.
409 kitap ve 144 dergiye el konuldu
Öte yandan Payiz Pirtuk adlı kitabevine yapılan baskında ise, 409 kitap ve 144 dergiye el konuldu. Kitaplara “örgüt propagandası yapıldığı” ve “örgütün düşüncelerinin benimsendiği” iddiasıyla el konulduğu öğrenildi.
DEM Parti’den tepki
Baskınlarla ilgili sosyal medya hesabı üzerinden bir açıklama yayınlayan DEM Parti yönetimi de tepki gösterdi. Açıklamada şu görüşlere yer verildi:
“Bu sabah saatlerinde Amed’de MED-DER ve Payîz Pirtûk’a yapılan polis baskını, Kürt diline ve kültürüne yönelik baskıların açık bir göstergesidir. Anadilinde eğitimi ve kültürel hakları savunan kurumlar hedef alınmıştır. Bu baskıcı politikalarla Kürt halkının anadiline sahip çıkmasının önüne geçemezsiniz.”
İlgili Haberler Kürtler Kürtçe’nin seçmeli değil zorunlu ders olmasını neden istiyor?