Diyarbakır’da müşterilerine hizmet ederken Kürtçe konuşacağını açıklayan kafe işletmecisi Ramazan Şimşek, hakkında “terör örgütü üyeliği” iddiasıyla başlatılan soruşturmada adliyeye sevk edildi. Savcılık Şimşek’in “terör örgütü propagandası” yaptığı gerekçesiyle tutuklanmasını istedi. Mahkeme Şimşek hakkında ev hapis yurt dışına çıkış yasağı kararı verdi.
Diyarbakır’ın Yenişehir İlçesinde bulunan Sanat Sokağı’nda faaliyet gösteren Pine-Çand (Yama Sanat) adlı kafenin işletmecisi Ramazan Şimşek’in, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, kafesinden bundan böyle Kürtçe hizmet vereceğini duyurmuştu. Bu açıklamadan bir gün sonra Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu’nun talimatıyla gözaltına alınan Şimşek sorgulanmak üzere Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.
İlgili Haberler Kafesinde Kürtçe konuşacağını duyuran işletmeci, “terör örgütü üyeliği” iddiasıyla gözaltına alındıSoruşturmaya Şimşek hakkındaki 11 şikayet gerekçe gösterildi. Şimşek, Terörle Mücadele şubesinde “devlet kurumlarını aşağılama” ve “terör örgütü üyeliği” iddiasıyla sorgulandı.
Şimşek, sorgusunun tamamlanmasının ardından bugün savcılığa çıkarıldı. Ancak Şimşek hakkındaki soruşturma “terör örgütü propagandası yapma” olarak değiştirildi. Savcıya ifade veren Şimşek tutuklama istemiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi.
Mahkeme Şimşek’e kafenin sosyal medya hesabından paylaştığı bazı şarkıların PKK propagandası içerdiğini söyledi. Şimşek, VOA Türkçe’nin de ulaştığı mahkeme tutanaklarına geçen ifadesinde, amacının örgüt propagandası yapmak olmadığını söyledi. Sosyal medya hesabından paylaştığı şarkıların müşterilerin ilgi duyduğu şarkılar olduğunu hatırlatan Şimşek, kafede bulunan kitapların hangisini yasak olduğunu bilmediğini savundu.
Şimşek, soruşturmanın başlamasına neden olan kafede Kürtçe konuşma kararıyla ilgili soruya ise şu yanıtı verdi:” Bana gösterdiğiniz görseli, Diyarbakır’da çoğu kişi Kürtçe konuştuğu için Kürtçe’yi korumak ve kültürel amaçla astım. Kesinlikle ayrımcılık ve başka bir dili yasaklamak amacıyla asmadım. Zaten ticaretin ruhuna da aykırı olur. Ben hangi dilde olursa olsun konuşan müşterilerimize saygı duyuyorum. Ayrıca kafemizdeki menüde bir tarafı Türkçe, bir tarafı da Kürtçe dilindedir. Ben ticari amaçlarla hareket eden bir esnafım, dolayısıyla müşterilerimin taleplerine göre hareket ederim. Ben de müşterilerimin çoğu Kürtçe konuştuğu için, genelde Kürtçe şarkılar okutup, Kürtçe dilinin kullanımına katkı sağlamak istedim. Zaten bunun haricinde bir amacım yoktu.”
Avukatlar serbest bırakılmasını istedi
Şimşek’in ardından söz alan avukatlarından Mehdi Özdemir, müvekkilinin açıklamalarının suç teşkil etmediğini savundu.
Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını hatırlatan Özdemir, “Müvekkil hakkında yapılan soruşturma, sosyal medya hesabından yapılan paylaşım, ihbar vb. durumlardan başlatılmıştır. İhbarlar kendi içerisinde ‘asılsız ihbar’ niteliği taşımaktadır. Müvekkil Kürtçe dilinde tek hizmet vermiyor, diğer dillerde de hizmet veriyor. Müvekkilin açıklamaları suç teşkil etmeyen açıklamalardır. Tutuklamaya sevk yazısında, şarkı içeriklerinin örgüt propagandası suçu içerdiği belirtilmektedir. Anayasa Mahkemesi bir şarkının paylaşılmasının cebir ve şiddet içermemesinden dolayı verilen mahkumiyet kararında ihlal kararı verdi” dedi.
Yıllardır Diyarbakır’ın Sanat Sokağında faaliyet gösteren Pinê-Çand Kafe bir anda Türkiye’nin gündemine oturdu.
Avukat Azat Taşkın ise Anayasa’nın 25. Maddesi’ne göre herkesin ifade ve düşünce özgürlüğüne sahip olduğunu vurgulayarak, “’Hiç kimse kanaatinden dolayı, yargılanamaz, kınanamaz’ şeklinde hüküm mevcuttur. Müvekkil sadece Kürtçe diline karşı hassasiyeti arttırmak, insanların ilgisini toplamak amacıyla birtakım paylaşımlar yapmıştır. Örgüt propagandasını düzenleyen hükümde birtakım unsurlar sözkonusudur. Bu suçun oluşabilmesi için, cebir, tehdit ve şiddet içeren örgüt faaliyetlerini meşru gösteren birtakım hususlara yer vermesi gibi durumların olması gerekmektedir. Suçun oluşabilmesi için bu unsurların oluşması gerekmektedir” diye konuştu.
Ev hapsi ve yurtdışına çıkış yasağı
Savunmaların ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, savcılığın tutuklama talebini reddetti. Mahkeme, Şimşek hakkında ev hapsi ve yurtdışına çıkış yasağı kararı verdi. Şimşek, hakkındaki adli kontrol tedbirlerine uymazsa tutuklanacak.
“Kürtçe diline yönelik tahammülsüzlüğün bir benzeri tezahür etmekte”
Duruşmanın ardından VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Avukat Mehdi Özdemir, Şimşek hakkında suç yokken gözaltı kararı verildiğini söyledi.
Özdemir, Kürtçe’ye yönelik tahammülsüzlük olduğunu savunarak, “Kürtçe diline yönelik tahammülsüz yaklaşım, önce hedef gösterme ve linç etmeyle başladı, akabinde yargı tehdidi ile suç yokken gözaltı kararı verildi. Anayasa’nın 3. Maddesi’nin ihlal edildiği iddia edilen soruşturma kapsamında 2 günlük gözaltı süreci sonunda, ifade hürriyeti ihlal edilerek ev hapsi ve yurt dışı çıkış yasağına hükmedildi. Kürtçe diline yönelik tahammülsüzlüğün ve ayrımcı uygulamaların bir benzeri tezahür etmekte, Kürtçe dilinde de hizmet verilebilmesi ve bu dilde şarkı çalınması meşru ve yasal bir hak olmasına karşın, oluşturulan yargı tehdidi ve alınan ev hapsi kararı kabul edilemez” dedi.
Tepkilere yanıt vermişti
Ramazan Şimşek sosyal medya hesabından, kafesinde bundan böyle iletişim dili olarak Kürtçe’yi tercih edeceğini duyurmasının tepki çekmesi üzerine bir paylaşım daha yapmış ve “‘Türkçe konuşulması yasak’ demiyoruz, müşteri hangi dilde konuşursa konuşsun Kürtçe cevap veriyoruz. Kafemize Kürtçe bilmeyenler de gelebilir. Amacımız Kürtçe’ye dikkat çekmektir” demişti.