Diyarbakır’da 19 gündür aranan 8 yaşındaki Narin Güran'ın cansız bedeni bulundu.
Diyarbakır'ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan Güran'ın cesedinin köyün kuzeyindeki bir derede bu sabah bir çuvalın içinde bulundu.
Bu arada Narin'in cesedinin bulunmasının ardından olayla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında aralarında Narin'in annesi, babası ve kardeşi ve bazı aile fertlerinin de olduğu 21 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.
Narin Güran'ın bulunması için 19 gündür, 4 bini aşkın kişiyle, havadan, karadan ve akarsularda aramalar yapıldı.
Önceki gün gelen ihbarlar üzerine arama ekipleri farklı noktalara yoğunlaştı. Köyün kuzeyindeki Eğertutmaz deresinde arama yapan ekipler, Narin’in cansız bedenini bu sabah derede bir çuvalın içinde buldu.
Your browser doesn’t support HTML5
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya Narin’in cesedinin bulunduğunu bu sabah sosyal medya hesabından yaptığı şu paylaşımla duyurdu:
“Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesi’nde kaybolan Narin kızımızın maalesef cansız bedeni Jandarma ekiplerimiz tarafından bulundu. Narin kızımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Mekanı cennet olsun. Başımız sağolsun.”
Vali Zorluoğlu: "Narin dere kenarında, çuval içerisinde, üzeri taşla gizlenmiş vaziyette bulundu"
Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu, Bakan Yerlikaya'nın Narin'in cesedine ulaşıldığına duyurmasının ardından düzenlediği basın toplantısında, şu detayları paylaştı:
"Eğertutmaz deresinde yapılan aramada kayıp çocuk Narin Güran, en son görüldüğünde üzerinde bulunan şahsi kıyafetleriyle birlikte dere kenarında, çuval içerisinde, üzeri taşla gizlenmiş vaziyette sabah saat 8.45 sıralarında maalesef ölü olarak bulunmuştur.
İlk bulgulara göre, kayıp Narin Güran’ın öldürüldükten sonra bir çuvalın içerisine konup, dere kenarına getirildiği, burada çuvalla birlikte derenin kenarında suyun içerisine yerleştirildiği, üzerinin ağaç dalları ve taşlarla, şüphe uyandırılmayacak şekilde ve doğal bir görüntü verilerek kapatıldığı anlaşılmıştır."
Your browser doesn’t support HTML5
Vali Zorluoğlu, konuyla ilgili Cumhuriyet Başsavcılığının gizlilik kararı olduğunu anımsatarak, basın mensuplarından soru almadı.
Adalet Bakanı Tunç: "Soruşturma titizlikle ve çok yönlü sürdürülüyor"
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da sosyal medya hesabından, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından olayın ilk anından itibaren başlatılan soruşturmanın çok yönlü ve titizlikle sürdürüldüğünü belirtti.
Bakan Tunç, Narin'in ölümünden sorumlu olan ya da olanların, adalet önünde hesap vereceğini ekledi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel de X sosyal medya hesabından, şunları yazdı:
"Diyarbakır'da 21 Ağustos'tan bu yana aranan 8 yaşındaki kızımız Narin Güran'ın cansız bedenine ulaşıldığını sabah saatlerinde çok büyük bir üzüntüyle öğrendim.
Olayın tüm yönleriyle açığa çıkarılması ve kamuoyunun bu süreçte hızlı ve doğru bilgilendirilmesini temenni ediyorum. Günlerdir canlarını dişlerine takarak kendi kızlarını arar gibi bölgede faaliyet yürüten tüm güvenlik güçlerine ve sivil ekiplere yürekten teşekkür ediyorum."
Altun: "Cumhurbaşkanı Erdoğan konuyu yakından takip ediyor"
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da X hesabından, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuyu yakından takip ettiğini belirtti. Altun, şöyle yazdı:
"Diyarbakır Bağlar’da 19 gün önce kaybolan ve ilk dakikadan itibaren güvenlik birimlerimiz tarafından aranan Narin kızımızın cansız bedenine ulaşılmış olması hepimizi kahretmiştir.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, hâlihazırda yürütülen soruşturmanın titizlikle devam etmesi ve olayın tam anlamıyla aydınlatılarak Narin kızımızın canına kast edenlerin adalet önünde hesap vermesi için konuyu yakından takip etmektedir. Narin kızımıza Allah’tan rahmet niyaz ediyoruz. Mekanı cennet olsun."
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Adli sürecin bizzat takipçisi olacağım"
Altun'un paylaşımının ardından ise Cumhurbaşkanı Erdoğan X platformundan bir paylaşımda bulundu.
Erdoğan paylaşımında, "19 gün boyunca süren aramalar neticesinde maalesef yüreklerimize su serpen bir haber alamadık. Narin’i katledenlerin adalet önünde mutlaka hesap vermesini sağlayacağız. Narin evladımızı bizden kopartanların hak ettikleri en ağır cezayı almaları için adli sürecin bizzat takipçisi olacağımın bilinmesini istiyorum" dedi.
Diyarbakır Barosu Başkan Yardımcısı Özdemir: “Narin’in cenazesi kaybettirilmek istendi”
Otopsi işlemlerini takip etmek üzere Adli Tıp Kurumuna gelen ve VOA Türkçe’ye konuşan Diyarbakır Barosu Başkan Yardımcısı Mehdi Özdemir, cenazenin deforme olduğu bilgisinin Narin’in ilk günlerde yaşamını yitirdiği ihtimalini ortaya koyduğunu belirtti.
Your browser doesn’t support HTML5
Özdemir, cenazenin bulunduğu yerin ve durumunun, cenazenin kaybettirilmek istendiğini gösterdiğini iddia ederek, şöyle konuştu:
“Dere yatağında, bir torba içerisinde Narin’in cenazesi var. Aslında cenazenin konulduğu yer, kendi içerisinde cenazenin durumunu özetliyor. Günler öncesinden Narin’in yaşamını yitirdiği gerçekliğiyle karşı karşıya geliyoruz. Aslında cenaze kaybettirilmek istendi. Cenazenin bulunmasının engellenmesi, delillerin kaybettirebilmesi ve gizlenmesi noktasında bir hareket ve eylem birliği bulundu. Kesin ölüm sebebi belli olduktan sonraki süreçte Narin'e ilişkin olarak yapılan saldırının nedeni, kapsamı, ölüm şekli kendi içinde ortaya çıkartılacak.”
“İlk gün bulunabilirdi”
Özdemir, Narin’in muhtemelen kaybolduktan sonraki ilk günlerde yaşamını yitirdiği tahmininde bulunarak, “Belki ilk gün yaşamını yitirmese ilk günlerde yapılacak olan arama kurtarma işlemleri neticesinde bulunabilirdi. Şu anda cenazeye ilişkin yapılan otopsi işlemleri neticesinde ortalama yaşamını yitirdiği güne ilişkin bir veriye sahip olabiliriz. O durumda esasında ilk gün veya ilk günden sonraki belki birkaç gün içerisinde sağ bulunabilme ihtimali olup olmadığını konuşabiliriz” diye konuştu.
Selahattin Demirtaş: "Affet hepimizi"
Narin'in cansız bedeninin bulunmasına tepki veren siyasilerden biri de eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş oldu.
Yaklaşık 8 yıldır tutuklu olan Demirtaş X sosyal medya hesabından avukatları aracılığıyla, "Kötülüğün, alçaklığın, şerefsizliğin sınırı yok; kimliği, inancı, vatanı yok. İyiliğin, erdemin, onurlu yaşam mücadelesinin de sınırı, kimliği, inancı, vatanı yok. Bu şekilde gidişin, dünyayı biraz daha karartsa da aydınlık için sonsuz çabamız sürecek meleğim. Affet hepimizi" diye yazdı.