CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ankara’dan başlattığı “Adalet Yürüyüşü” Cumartesi günü İstanbul Maltepe Sahili’nde yüzbinlece insanın katılımıyla gerçekleştirilen Adalet Mitingi’nin ardından sona erdi.
Kılıçdaroğlu'nun önderliğinde 25 gün süren “Adalet Yürüyüşü”nde ve sonrasında düzenlenen Adalet Mitingi’nde verilmek istenen mesajlar nelerdi? Kılıçdaroğlu ve onunla birlikte yürüyen kesimin vermek istediği mesajlar, seçmenler ve hükümet tarafından ne kadar dikkate alındı?
Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yunus Emre “Adalet Yürüyüşü” sonrası Amerika’nın Sesi’ne değerlendirmelerde bulundu.
Adalet Yürüyüşü’nün özellikle referandumda hayır tercihinde bulunan, hem CHP’yi destekleyen hem de desteklemeyen kesimde ciddi bir heyecan uyandırdığını belirten Doç. Dr. Yunus Emre, Adalet Yürüyüşü’nün bu kesime yalnız olmadıklarını, toplumda etkili bir unsur oldukları hissiyatını verdiğini söyledi.
Bu yürüyüşün iktidara da ciddi bir mesaj verdiğini belirten Doç. Dr. Emre’ye göre, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun bu yürüyüşle iktidara vermek istediği mesaj, barışçıl ve demokratik yollarla kendi haklarını aramaya devam edecekleri ve bütün zorluklara rağmen kendi iddialarının arkasında oldukları.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Adalet Yürüyüşü ile Türkiye’de demokrasi sorunlarının aşılması gerektigi mesajını da vermek istediğini söyleyen Doç. Dr. Yunus Emre, “demokrasi talebi çok güçlü bir taleptir ve CHP bu konuda çok geniş bir ittifak oluşturabilir” diyor.
Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yunus Emre’ye göre binlerce insan, Kılıçdaroğlu ile birlikte bu sıcakta ve 25 gün süren bir yürüyüşe katılıyorlarsa bu insanların bir sıkıntısı, bir talebi vardır ve bu durum dikkate alınmalıdır.
Adalet Yürüyüşü’nün Ak Parti’nin etkili ve merkezi gücüne etki ettiğini düşünmediğini kaydeden Doç. Dr. Yunus Emre’ye göre merkezin dışındaki çevrelere bu yürüyüş tesir edecek.
Ak Partinin toplumsal tabanını oluşturan kitlelerin de homojen bir yapıya ve aynı önceliklere sahip olmadıklarını dile getiren Doç. Dr. Emre, Türkiye’nin dünya ile bütünleşmesini isteyen kesimde, küçük ve orta ölçekli sermaye sahiplerinde bu yürüyüşün etkili olacağını belirtiyor.
Kılıçdaroğlu’nun başlattığı “Adalet Yürüyüşü”nün sona ermesinin ardından bu denli geniş çaplı bir yürüyüşün tekrarlanacağını düşünmediğini ifade eden Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yunus Emre, bu derece geniş katılımlı yürüyüşlerin, organizasyonların partiler için de masraflı olduğunu ve bundan sonra CHP’nin daha çok yereldeki sorunları öne çıkaran bir gayret içerisinde olacağını, yürüyüşler devam etse de bu ölçekte olmayacağını düşündüğünü belirtti.