Donald Trump, dışişleri bakanlığı koltuğu için arayışını sürdürüyor. Öte yandan uzmanlar, dışişleri bakanı kim seçilirse seçilsin, önünde, Amerika’nın dünya liderliğindeki güvenilirliğini yeniden oluşturmak gibi büyük bir zorluk olduğu görüşünde.
Ortadoğu’daki şiddet eylemleri ve yaşanan insanlık krizi daha da kötüye giderken Rusya ve Çin, Amerika’nın ulusal çıkarlarını tehdit etmeye devam ediyor. Amerika’nın yeni dışişleri bakanının önünde, başa çıkması gerekecek birçok küresel sorun var.
Demokrat Partili Senatör Ben Cardin, “Dışişleri Bakanı, dünyanın tüm ülkeleriyle ilgilenen, küresel bakış açısına sahip, Amerika’nın değerlerine bağlı bir kişi olmalı. Benim için iyi bir yönetimin evrensel şartları ise yolsuzluklarla mücadele, insan haklarına destek, Amerika’nın dünyanın lideri olduğunu kabul etmektedir” diyor.
Dışişleri bakanının yurtiçinde de sorumlulukları var.
Johns Hopkins Üniversitesi'nden Charles Stevens da, "Dışişleri bakanı her zaman başkanın çizdiği yolda ilerler. Hukuk ve gelenek açısından bağımsız bir karakter değil, başkanın bir uzantısıdır” diye konuşuyor.
Uzman Harry Kazianis de Kuzey Kore’nin kışkırtıcı tehditlerine karşı daha farklı bir yaklaşım sergilemek gerektiği görüşünde:
“Kuzey Kore’yle iletişim kurmak için dolaylı yolları denemek ve diyalog başlatmak; ne düşündüklerini anlamak açısından işe yarayabilir. Hiçbir iletişiminiz olmayan düşmanlarınızla uluslararası ilişkiler kurmaya çalışmak son derece zor bir iştir.”
Trump, Amerika’yı öncelik listesinin en üst sırasına yerleştirme sözü veriyor. Uzmanlarsa yeni dışişleri bakanının, geleneksel müttefiklere, Amerika’nın bazı kilit konulardaki taahhütlerini yinelemesi gerektiği görüşünde.