'Türkiye'yle Amerika Hiç Olmadığı Kadar Yakın'

Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Selim Yenel ve ABD Dışişleri Bakanı'nın Avrupa ve Avrasya işlerinden sorumlu yardımcısı Phil Gordon

Washington’da 30’ncusu düzenlenen Türk Amerikan Konseyi toplantılarına katılan Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Selim Yenel Türkiye’yle Amerika’nın hiç olmadığı kadar yakın olduğunu söyledi

30’ncu Türk Amerikan Konseyi konferansının ikili ilişkilerin olumlu seyriyle birlikte son derece iyi bir havada geçtiği söylenebilir. Türk Amerikan ilişkilerini değerlendiren tüm katılımcılar, üst düzey Amerikalı ve Türk yetkililer iki ülkenin hiç bu kadar yakın olmadığı mesajını veriyordu.

Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Selim Yenel de bu görüşte: "Geçen yıl İran oylaması ve İsrail’le ilişkilerde yaşanan sorunlardan sonra karşılıklı olarak şu kararı aldık: birbirimizi daha fazla dinlemeliyiz, daha iyi duymalıyız ve daha çok bir araya gelmemiz lazım. Bunları gerçekten yaptık. Her seviyede yaptık. Yılbaşından itibaren Arap dünyasında yaşanan olaylar meydana geldi. Ve bu konuda ister istemez daha fazla istişare etmemize neden oldu. Bu bizi daha da yakınlaştırdı. Görüşlerimizi daha da olgunlaştırdı. Bunun dışında NATO radarının ülkemizde konuşlandırılmasına da karar verdik. Bu çerçevede daha da yakınlaşma oldu. Ancak bu Amerikan yönetimiyle bir yakınlaşma… bizim amacımız bunun Kongre’ye de yansıması. Çeşitli Kongre üyeleri ülkemize geliyor, onlara Türkiye’yi tanıtıyoruz. Ama şunu da söyleyebilirim, eskisine göre çok daha yakınız ve bu olayların gelişmesinden dolayı oldu."

'PKK'ya Karşı İşbirliğimiz Devam Ediyor'

İkili ilişkilerin önemli unsurlarından biri PKK terör örgütüne karşı verilen mücadele ve istihbarat paylaşımı mekanizması. Amerika’nın Irak’taki birlikleri yılsonunda tamamen çekilmiş olacak. Çekilmenin ardından terörle mücadele işbirliği nasıl devam edecek? Selim Yenel anlatıyor: “PKK’ya karşı işbirliğimiz yoğun bir şekilde devam ediyor, her zaman vardı. Tabi çekilmeden sonra orada bir boşluk olacak muhakkak. Ona rağmen Amerikalılarla işbirliğimiz devam edecek. İstihbarat alanında işbirliği her zaman gerekiyor. Teçhizat açısından da bu yardım devam edecek. Ve şunu söylemek istiyorum, bu terörle mücadelede yardım sadece Irak’a yönelik değil. Biliyorsunuz, PKK, Avrupa ülkelerinde maddi kaynaklara sahip. Bu çerçevede çeşitli yerlerden para toplayabiliyorlar. Biz bu konuda Avrupa ülkelerine baskıda bulunuyoruz, aynı şekilde Amerika da baskıda bulunuyor. Amerika sadece bölgemizde terörle mücadelede değil, Avrupa’da da yardımcı oluyor.”

Suriye: 'Reform Olmazsa Ayakta Kalmaları Güç'

İkili ilişkilerin bu yıl bu kadar iyi seyrediyor olmasının nedenlerinden biri konjonktürel… Türkiye’yle Amerika’nın çıkarları Ortadoğu’da yaşanan Arap uyanışı veya Arap baharı bağlamında örtüşüyor. Büyükelçi Yenel, taktik farklılıkları olsa da Ortadoğu’daki gelişmeler konusunda tarafların çıkarlarının sonuç itibariyle uyuştuğunu söyledi: "Esasen sonuç itibariyle, hedefler açısından birbirleriyle örtüşüyor. Bazen yöntemlerde farklılıklar olabilir. Biliyorsunuz, Amerika Suriye konusundaki tutumunu en baştan belli etti. Biz biraz daha fazla sürdürdük, çünkü Suriye’yle yakın ilişkilerimiz vardı. Esad’la mümkün olduğu kadar görüşmeye çalıştık, işbirliği yapmaya çalıştık, gerekli reformları yapması için baskıya devam ettik, ama bizi dinlemedi. Ya bize doğruyu söylemiyor, ya elinde imkanlar yok. Dolayısıyla Suriye ile ilişkilerimiz şu an maalesef farklı bir durumda. Reformları yapmadığı sürece bu rejimin ayakta kalması çok güç. Bunları hep yüzlerine karşı da söyledik. Dolayısıyla Tunus’ta olsun, Mısır’da olsun, Libya’da olsun her yerde Amerikalılarla görüşlerimiz örtüşüyor. En azından demokrasi ve hukukun üstünlüğü çerçevesinde. Yöntemlerimiz farklı olabilir, ama hedeflerimiz aynı.”

Amerikalı yetkililer, Başkan Barack Obama’nın en çok konuştuğu muhataplarının başında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın geldiğini söylüyor. Ortadoğu’daki gelişmeler konusunda Türkiye’yle Amerika’nın sürekli olarak birbirlerine danıştığı belirtiliyor. Peki Türkiye özellikle Suriye konusunda Amerikan yönetimine ne tavsiye ediyor?

Yenel şöyle konuştu: “Şu anda eğer bir muhalefet olacaksa – ki o ülkede uzun süredir tek parti iktidarı var, muhalefete izin verilmedi – bunları toplamak gerekiyor, daha kapsayıcı hale getirmek gerekiyor. Onun dışında tabii ekonomik ve siyasi baskılar sürecektir. Biz Amerikalılarla uluslararası alanda da işbirliği yapıyoruz. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde karar çıkmadı ancak biz onu da desteklemiştik, her ne kadar üye olmasak da. Çeşitlik üyelerle temaslarda bulunduk ve bunun desteklenmesi gerektiğini söyledik. İlerde inşallah daha farklı bir tutuma girer Güvenlik Konseyi. Ama Suriye’nin yaptıkları yanına kar kalmamalı.”

New York Times gazetesi, “Türkiye’nin Devlet Başkanı Beşar Esad’a karşı mücadele veren Özgür Suriye Ordusu adlı silahlı bir muhalif grubu barındırdığı; komutanına ve onlarca üyesinin sığınmasını sağladığı ve Türk ordusu tarafından korunan bir kamptan sınır ötesinde saldırı düzenlemesine izin verdiğini” ileri süren bir haber yayınladı. Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Selim Yenel, Türkiye’nin Suriye muhalefetine askeri destek sağladığı iddialarını reddetti: “Askeri alanda bir destek yok. Böyle bir şey söz konusu değil. Ancak muhalefete bir takım yol gösterici faaliyetlerde bulunuyoruz. Muhalefet sadece bir gruba ait bir muhalefet olmamalı. Suriye’deki tüm tarafları kapsayıcı bir şekilde, geniş kapsamlı olmalı. Yani bu bağlamda, muhalefet nasıl olmalı, yönetim nasıl olmalı yardımcı olmaya çalışıyoruz.”

Aslında Büyükelçi Yenel’in söyledikleri, bir süredir Amerikalıların da dile getirdiği bir olguya işaret ediyor: Türkiye’nin bölge ülkelerine esin kaynağı olabileceği: “Biz hiçbir zaman kendimizi örnek olarak göstermedik. Ama ilham kaynağı olabiliriz. Başarılarımız var. Ama sonuçta biz bu noktaya kolay gelmedik. On yılların neticesidir bu. Her ülke farklı bir geçmişten geliyor. Hemen bir gecede bunlar olamaz, bunu da biliyoruz. O bakımdan sabır, dikkatli bir biçimde, kavga etmeden bir yönetimin başa gelmesini dileriz. Suriye’de geçişin dileriz başka ülkelerde olduğu gibi kanlı olmaz ve bölge bir savaşa sürüklenmez.”

Amerika Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da Türk Amerikan Konseyi konferansında “Arap uyanışıyla birlikte bu tarihi değişim döneminde, kapsayıcı demokrasi ve sorumlu bölgesel liderliğin gücünü göstermek için Türkiye’nin önünde eşsiz bir fırsat var,” demişti.

http://www.youtube.com/embed/tdcJPD_kuIs