Uluslararası Af Örgütü ile sivil toplum kuruluşları ve sendikalardan oluşan Spor ve Haklar İttifakı (SRA), Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği’nden (FIFA) insan hakları sorunları nedeniyle Suudi Arabistan’ın Dünya Kupası teklifini durdurmasını istedi.
FIFA, geçen yıl Ekim ayında 2030 Dünya Kupası'nın Fas, İspanya ve Portekiz'de yapılmasına kararlaştırırken, Suudi Arabistan 2034 organizasyonu için teklif veren tek ülke oldu.
Af Örgütü ve SRA, teklif veren ülkeler tarafından önerilen insan hakları stratejilerini incelediklerini ve tekliflerde FIFA tarafından talep edilen insan hakları standartlarının nasıl karşılanacağına açıklık getirilmediğinin görüldüğünü belirtti.
Açıklamada, “FIFA, insan hakları nedeniyle Suudi Arabistan'ın Dünya Kupası teklifini durdurmalıdır” çağrısı yer aldı.
Af Örgütü'nün işçi hakları ve spordan sorumlu başkanı Steve Cockburn, “2034 Dünya Kupası’nın güvenilir reform garantileri alınmadan Suudi Arabistan'a verilmesinin gerçek ve öngörülebilir bir insani maliyeti olacaktır. Taraftarlar ayrımcılıkla karşılaşacak, göçmen işçiler sömürüye maruz kalacak ve birçoğu ölecektir” dedi.
FIFA, 2030 ve 2034 Dünya Kupaları için teklif değerlendirme raporlarının 11 Aralık'taki olağanüstü Kongre öncesinde yayınlanacağını bildirdi.
FIFA’dan bir sözcü, “FIFA Dünya Kupası'nın 2030 ve 2034 organizasyonları için kapsamlı ihale süreçleri uygulanıyor. Bu süreç, Avustralya ve Yeni Zelanda'da düzenlenecek 2023 Kadınlar Dünya Kupası, ABD, Meksika ve Kanada'da düzenlenecek 2026 Dünya Kupası ve Brezilya'da düzenlenecek 2027 Kadınlar Dünya Kupası'nın ev sahiplerinin seçimine ilişkin önceki süreçlerle aynı doğrultudadır” ifadesini kullandı.
Dünya Kupası'na ev sahipliği yapacak ülke FIFA Kongresi'nde resmen belirlenecek ve FIFA'nın geçen yılın sonlarında verdiği son tarihten önce başka bir ülke başvurmadığı için Suudi Arabistan'ın teklifinin başarılı olmasına neredeyse kesin gözüyle bakılıyor.
Suudi Arabistan’da eşcinsellere yönelik ölüm cezası gibi katı kurallar bulunması, insan hakları açısından en önemli endişe kaynağı.
Suudi Arabistan'ın Dünya Kupası teklif birimi başkanı Hammad Albalawi, Eylül ayında yaptığı açıklamada, LGBTQ taraftarlarının mahremiyetlerine saygı gösterileceğini belirterek, son yıllarda spor etkinlikleri için ülkeye gelen milyonlarca taraftara işaret etti.
Suudi Arabistan Dünya Kupası teklif kitapçığında, “Ayrımcılıktan uzak bir rekabet ortamı yaratmaya ve ayrımcılığı ortadan kaldırmaya kararlıyız. Hükümet ortaklarımızla birlikte çalışarak, yasalarımızın uluslararası taahhütlerimizle uyumlu olduğunu doğrulayacak ve gerekli iyileştirmeleri yapacağız” ifadelerine yer verildi.
Suudi Arabistan'ın teklif kitapçığında Dünya Kupası için 15 stadyum inşa edileceği ya da yenileneceği, inşaatların 2032 yılına kadar tamamlanacağı ve turnuva öncesinde 185 binden fazla ek otel odası inşa edileceği belirtiliyor.
Af Örgütü yetkilisi Cockburn, “vatandaş olmayanlar için asgari ücret belirlemeyen ve işçi ölümlerini önlemek için tedbirler almayan Suudi Arabistan'ın Dünya Kupası hedeflerini gerçekleştirmek için çok sayıda göçmen işçiye ihtiyaç duyacağını” söyledi.
Konu, 2022 Dünya Kupası'na ev sahipliği yapan ve göçmen işgücünün yardımıyla yeni stadyumlar inşa eden komşu Katar'daki işçi ölümlerine benzerlik gösteriyor.
İngiliz Guardian gazetesi, Dünya Kupası'nı düzenleme hakkını kazanmasının ardından Katar'da, çoğu Dünya Kupası projelerinde çalışan en az 6 bin 500 göçmen işçinin öldüğünü bildirmiş, ancak bu sayı Körfez ülkesi tarafından yalanlanmıştı.
Suudi Arabistan’ın teklif kitapçığında ayrıca, “Zorla çalıştırma, çocuk işçiliği, ayrımcılığı önleme ve iş güvenliği ve sağlığı konularındaki taahhütlerimizi yerine getirmeye kararlıyız. Ortaklarımızın da bu standartlara uymasını sağlamak için çaba göstereceğiz” denildi.
Af Örgütü'nün raporunda ifade özgürlüğüne yönelik baskının da endişe kaynağı olduğu belirtilirken, Cockburn reform konusunda ciddi bir kararlılık olmadığını belirtti.
Suudi Arabistan, katı dini kısıtlamalar ve insan hakları ihlalleriyle bilinen küresel imajını bir turizm ve eğlence merkezine dönüştürmek için milyarlarca dolar harcıyor. Ancak ülke geçen ay Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'ne girmeyi kıl payı kaçırmıştı.