Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tasarruf tedbirleri genelgesinden yakındı: “En çok kültür ve sanat çalışmalarını etkiledi”

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanları görev sürelerini değerlendirmek için kameraların karşısına geçti.

İki dönem halinde yaklaşık 8 yıllık kayyum uygulamasının ardından Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanlığı’na seçilen Serra Bucak ve Doğan Hatun, yönetimde oldukları 5 ayı değerlendirmek üzere basın toplantısı düzenledi. Belediyenin bazı birim yöneticileri ve daire başkanlarının da katıldığı toplantıda önce çalışmaların anlatıldığı kısa film gösterildi.

Eş Başkan Doğan Hatun, en çok temizlik hizmetleri alanında zorlandıklarını belirterek, bunun nedeninin tasarruf tedbirleri genelgesi olduğunu söyledi. Bakanlığın ihale yapmalarına engel olduğunu söyleyen Hatun, şunları dile getirdi:

Belediye eş başkanları en çok tasarruf tedbirlerinden şikâyet etti.

“Temizlik, ilçe belediyelerinin sorumluluğundadır. Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluluğunda üç ana arter var ama biz de personellerimizle birlikte kentteki temizlik sorununa bir bütün konuyla ilgili ihale yapmak istedik. Kentteki 30 metre ve üstü bütün caddeleri büyükşehir bünyesine aldık. Temizliği kendi kontrolümüze almak istedik ama Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tasarruf tedbirleri genelgesini önümüze duvar diye örüp ihale yapmamızı engelledi.”

“Tasarruf tedbirleri genelgesi en çok kültür ve sanat çalışmalarını etkiledi”

Daha sonra söz alan Eş Başkan Serra Bucak da tasarruf tedbirleri genelgesine vurgu yaptı. Bucak, şehir içi ulaşım için almak istedikleri 150 otobüse tasarruf tedbirleri kapsamında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından onay verilmediğini ifade etti.

Bucak, belediyenin kültür ve sanat alanındaki çalışmalarına da dikkat çekerek, bu alandaki çalışmaların tasarruf tedbirlerinde en fazla etkilenen alan olduğunu savundu. Tasarruf tedbirleri kapsamında sadece Diyarbakır’da değil Türkiye’nin birçok yerinde birçok etkinliğin iptal edildiğini dile getiren Bucak, şöyle konuştu:

“Uzun yıllardır iktidar özellikle hem bizim bölgemizde hem de başka kentlerde, yani şöyle ifade edeyim, aslında muhalif olan coğrafyalarda, muhalif olan bölgelerde ve kentlerde pek çok sanat organizasyonunu, konser organizasyonunu, festival organizasyonunu iptal eder durumdaydı. Her yaz en az 3-5 konser bir yerlerde iptal olur, 3-5 gençlik aktivitesi, festival iptal olur. Bunu getire getire şimdi yerel yönetimlere tasarruf tedbirleri noktasında en çok da kültür-sanat çalışmalarını etkileyecek bir noktaya taşıdılar. Bizim de eleştiri noktamız, temel eleştiri noktamız budur. Bu sadece bizi etkilemiyor.”

Suni tasarruf genelgeleriyle çalışmalarının engellenmesinin kabul edilemeyeceğini savunan Bucak, “Türkiye'nin başka illerinde, başka kentlerin belediye başkanlarına bu soruyu yönelttiğimizde ‘biz şirketler üzerinden yapıyoruz, çok da takmıyoruz’ diyorlar. Ama sözkonusu Diyarbakır olunca, sözkonusu bölgemizdeki illerimiz olunca gözler biraz daha o tarafa çevriliyor” diye konuştu.

Bucak, tasarruf tedbirlerinin etrafından dolanarak Diyarbakır’a hizmet getireceklerini, bunu mevzuat ve hukuk içinde yapacaklarını söyledi.

“Kayyum politikaları en çok kültür sanat alanında bu kenti değiştirmeye çalıştı”

Göreve geldiklerinden beri en görünen olmasını istedikleri çalışmaların kültür ve sanat alanındaki çalışmalar olduğunu belirten Bucak, kayyumların en çok kültür sanat alanında kenti değiştirmeye, dönüştürmeye ve asimile etmeye çalıştığını, kısmen başarılı olduğunu iddia ederek, sözlerine şöyle devam etti:

DEM Partili yönetimin 5.5 aylık hizmetleri bir kısa filmle anlatıldı.

“Bunun yansımaları var. Biz Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığımızın bulunduğu Kültür ve Kongre Merkezi’ne gittiğimizde bu asimilasyonun ruhlarda, zihinlerde, kalplerde yaratmış olduğu etkiyi çok iyi gördük. Dolayısıyla buraya çok üstten bir bakışla erişmek istemedik. Bunun kendi içerisinde değişen dönüşen bir yapıya kavuşması lazım. Orada çok ciddi tahribatlar var. Bizler bir iki kültür faaliyeti yaptık. Bundan sonra daha büyük işler yapmak istiyoruz. Ama gelin görün bu tasarruf tedbirleri bu hususta da elimizi bağlıyor“

“Taşınmazlara ilişkin hukuki süreç başlatıldı”

Kayyum döneminde belediyelerin birçok taşınmazı başka kurumlara devredilmişti. Özellikle DEM Partili adayların en önemli vaatleri arasında bu malları geri almak vardı. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin taşınmazlarına ilişkin soruya yanıt veren Eş Başkan Hatun, hukuki süreç başlattıklarını söyledi. Hatun, taşınmazlarla ilgili verilen kararları meclis kararıyla iptal ettiklerini hatırlatarak, şunları söyledi:

“Bütün kurumlara yazı gönderdik ve yazıya istinaden o kurumlar mahkemeye başvurup yürütmeyi durdurma kararı aldılar ve bir hukuki süreç başlatıldı. Mahkeme bu konuyla ilgili karar verecek. Bizim hukuk müşavirimiz de her dosyanın takibini ve bugüne kadar bizim somut tespit ettiğimiz usulsüz bütün ihalelerin, yanlış işlemlerin hepsini takip ediyor.”

SGK ve vergi borçları

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Temmuz ayında CHP’li belediyeleri hedef alarak söylediği “Belediyeleriniz SGK’ya olan birikmiş borçlarını ödesin” sözleriyle gündeme gelen belediye borçları da eş başkanlara soruldu. Eş başkanlar, belediyenin SGK ya da vergi borcu bulunmadığını ifade etti.

Tasarruf tedbirleri genelgesi nedir?

17 Mayıs 2024 tarihli Resmi Gazete yayınlanarak yürürlüğe giren Cumhurbaşkanlığı Tasarruf Tedbirleri Genelgesi, “kamu kurum ve kuruluşlarının harcamalarında tasarruf sağlanması, bürokratik işlemlerin azaltılması ve kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli kullanımına ilişkin alınması gereken tedbirleri” içeriyor. Genelge özellikle DEM Parti yönetimindeki belediyelerin yönetimleri tarafından eleştirilmişti.

Spor kompleksinin isminin değiştirilmesine AK Parti’den tepki

Bu arada DEM Partili Kayapınar Belediyesi’ne ait bir spor kompleksinin Şehit Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan olan adının "Barış Spor Kompleksi" olarak değiştirilmesine AK Parti Diyarbakır İl Başkanı Mehmet Raşit Ocak tepki gösterdi. Yazlı bir açıklama yapan Ocak, Okkan’ın adının şehirle bütünleştiğini ve spor ve toplumsal barışa katkıda bulunduğunu belirterek, “Diyarbakırlılar Okkan'a duyduğu sevgi ve saygıdan dolayı hatırasını yaşatmak için çocuklarına onun ismini verdiler. Böylesine vatandaşların sevgisini kazanmış bir ismin adını spor kompleksinden kaldırmak, Diyarbakır'ın değerlerine büyük bir saygısızlıktır. Spor ve barış kavramlarını Gaffar Okkan’dan ayırmak mümkün değil. Bu tür girişimler, toplumda ayrışmayı ve kutuplaşmayı arttırır” dedi.

Dönemin Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan, 24 Ocak 2001’de Hizbullah militanları tarafından düzenlenen suikastta 5 korumasıyla birlikte hayatını kaybetmişti.