‘2019 Ekonomik Açıdan Daha Kötü Bir Yıl Olacak’

Your browser doesn’t support HTML5

ABD ve Çin arasındaki ticari savaş giderek büyüyor. Son haftalarda Amerikan piyasalarındaki dalgalanmaların başlıca sebebi olarak görülen savaş, önümüzdeki senenin ilk çeyreğini de meşgul edecek gibi görünüyor. New School Üniversitesi'nden Max Wolff Aslı Pelit’in sorularını yanıtladı.

Aslı Pelit: G20 toplantısını geride bıraktık ve o toplantının belki de en önemli gelişmesi Başkan Trump’la Çin Devlet Başkanı Ji Xinping arasında gerçekleşen kısa görüşme oldu. Başkan Trump toplantının ardından haberler iyi dedi, bir gün sonra bunun asılsız olduğu haberi çıktı. Peki gerçekten Amerika ve Çin arasında neler oluyor? Bu toplantıdan aslında nasıl bir sonuç çıktı ve yeni yılda neler beklemeliyiz?

Max Wolff: Sanırım kimse kendimizi ne kadar büyük bir felaketin içine soktuğumuzun tam olarak farkına varmış değil. Dünyada son otuz yıl içinde gerçekleşen ticari büyümenin başlıca sebebi olan dünyanın bir ve iki numaralı ekonomilerinin birbirleriyle küçük sorunlar yüzünden kavga etmesine kimse akıl erdiremiyor. Acaba dünya ekonomisinin rüya çifti anahtarları kim unuttu gibi saçma bir sebepten boşanabilir mi? Çok saçma ama durum aslında bu. Hemen hemen kimse durumun bu boyuta gelebileceğine inanmamıştı, ama bakın neredeyiz. Bu soruna 90 günlük dönemde çözüm bulunabileceğini düşünenler hala çoğunlukta. Çözüme ulaşmamaları için hiçbir neden yok aslında ama aynı G20 toplantısında olduğu gibi Mart ayına geldiğimizde de üzücü haberler alabiliriz. Özellikle de Başkan Trump’ın yönetimi altında.

Aslı Pelit: Başkan Trump bu yeni 90 günlük dönemde iki ülke arasında yapılacak olan görüşmeleri yönetmesi için ilginç bir ismi seçti, Robert Lighthizer, kendisi Çin konusundaki sert tavrıyla tanınan bir isim, özellikle Steven Mnuchin’le kıyaslarsak. Sizce Lighthizer’in bu göreve atanması, bu ticari savaşın bitirilmesi üzerinde nasıl bir etki yapacak?

Max Wolff: Evet, Başkan Trump gerçekten de çevresini serbest ticarete şiddetle ve açıkça karşı çıkan kişilerle çevirmiş durumda, Robert Lighthizer da bunlardan biri, ama en kötüsü değil. Başkan’ın baş danışmanlarından Peter Navarromesela bu konuda en sert görüşlü danışman. Öyle ki yazdığı bir kitabın kapak resmi Amerikan bayrağını parçalayan bir orak. Sert bir imaj. Kesin olan birşey var ki Başkan Trump çevresini serbest ticareti destekleyenlerle çevirmedi. Bu danışman grubu Amerikan tarihinde son 40-50 yıl içinde yönetimde serbest ticarete en az sempati duyan grup. Ve bu grubun hareketlerinin etkilerini de hergün gazetelerde okuyoruz ve bence bu ekonomik politikaların sonucu da bizim için olumsuz olacak. Piyasalarda bu durum hissedilmeye başladı bile. Her ne kadar bu düşüşün bir çıkışı olacağını düşünsek de belki de çıkış hiç gelmeyecek.

Aslı Pelit: Piyasalarda dalgalanmalar giderek fazlalaşmaya başladı, peki iyi haberlere göre yukarı, kötü haber gelince aşağı inen Amerikan piyasaları bu yılı nasıl tamamlayacak?

Max Wolff: Tabii ki bu düşüşün toparlanma şansı var, özellikle de son bir kaç haftadır yaşanan düşüşlerin ardından. Ama bence bu yılı düşüşte tamamlayacağız, dalgalanmalar devam edecek ve muhtemelen 2019, 2018’e göre daha kötü bir yıl olacak ve de kötü bitecek.

Aslı Pelit: O zaman sizin yorumunuza göre bu “boşanma” devam ederse, sene sonundan ve yeni yıldan iyi haberler beklemememiz gerekiyor.

Max Wolff: “Herkesin önünde boşanmanın ciddi sonuçlar doğuracağı kesin. Her krizde olduğu gibi herkes bu duruma da alışacaktır tabii ama yine bir analoji yapmak gerekirse, bir kez tüpten çıkan diş macununu tekrar geri sokmak çok zor olur.”

Aslı Pelit: Son bir sorum daha olacak. Diyelim ki bu 90 günlük sürede Amerika’yla Çin anlaşmaya varamadı ve 1 Mart’ta gümrük vergileri %25’e çıkarıldı. Bu durumdan, örneğin Türkiye gibi gelişmekte olan piyasalar, nasıl etkilenecek?

Max Wolff: Evet, bakın, şu anda dünyanın içinde bulunduğu politik ve ekonomik durum kurulu global serbest ticaret mimarisinin değiştiğine işaret ediyor. Brexit, Brezilya’nın seçtiği yeni cumhurbaşkanı, ABD’nin şu anki hükümeti, gibi. Geçtiğimiz 30 yıl içindeyaratılan altın yumurtlayan tavuğun sonunu getirmek istiyor gibiler. Durum böyle olunca, hisse senedi piyasalarında endişeler artıyor ve satış trendi başlıyor. Yatırımcılar riskli hale gelen gelişmekte olan ülkelerin hisselerinden uzaklaşmayı tercih ediyor. Ama son dönemlerde daha güvenilir olduğu düşünülen Amerikan hisseleri düşmeye başlayacak, çünkü bu yeni durumda o hisseler riskli hale gelmeye başladı. Amerikalılar bu durumdan etkilenecek. Yatırımcılar paralarını daha geniş bir yelpazeye yatırmayı deneyecekler, sadece dolar ve Amerikan hisselerine yönelme trendi sona erecek. Ama henüz dünya ekonomik sistemini dağıtacak bir krize gitmiyoruz, yakınından geçiyoruz. Her ne kadar son altı aydır düşüşler gerçekleşse de çoğu şirketin hisseleri rekor yüksek düzeyde. Düzelme dönemi bir süre daha devam edecek gibi görünüyor.