Televizyon yayıncılığının en prestijli ödülleri Emmy’ler, dün Los Angeles’ta düzenlenen törenle sahiplerine ulaştı.
ABD Televizyon Sanatları ve Bilimleri Akademisi tarafından 76. defa düzenlenen organizasyonda bu yıl, Latin, LGBTQ+ ve Japon oyuncu ve yapımların performansı ön plana çıktı.
“En iyi drama dizisi” ödülüne layık görülen Disney yapımı “Shogun”, toplam 18 Emmy ile bir televizyon dizisinin tek sezonda aldığı ödül rekorunu kırdı.
Japon aktörler Anna Sawai ve Hiroyuki Sanada “Shogun” ile “en iyi kadın” ve “erkek oyuncu” ödüllerini kazanırken, Frederick E. O. Toye, dizideki çalışmasıyla “en iyi drama yönetmeni” ödülünü kazandı.
Dizi ayrıca, konuk oyuncuları ve sinematografi ve yapım tasarımı gibi el sanatlarını ödüllendiren bir öncül etkinlik olan Yaratıcı Sanatlar Emmy'lerinde 14 ödül aldı.
Dizi, çoğunluğu Japon oyunculardan oluşan kadrosuyla ve konuşulan ana dilin Japonca olmasıyla dikkat çekti. En iyi drama ödülünü kazandıktan sonra Sanada teşekkür konuşmasını Japonca yaptı.
“The Bear” dizisinde Tina Marrero adlı şefi canlandıran Latin oyuncu Liza Colon-Zayas, sektörün devleri Meryl Streep ve Carol Burnett'i geride bırakarak “en iyi yardımcı kadın oyuncu” ödülünü aldı.
Colon-Zayas kabul konuşması sırasında, “Ve bana bakan tüm Latinler’e sesleniyorum. İnanmaya devam edin ve oy verin. Haklarınız için oy verin” dedi.
Onun ardından söz alan aktör ve komedyen John Leguizamo, Hollywood'daki kariyerini “DEI kontenjanı” olarak nitelendirdi; D'nin çalışkanlık, E'nin mükemmellik ve I'nın hayal gücü için olduğunu söyledi.
Tarihsel olarak göz ardı edilen toplulukların temsilini artırmaya yönelik bir girişim olan DEI, “çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık” anlamına geliyor. Başkan Yardımcısı Kamala Harris, başkanlığa aday gösterilmesinden bu yana sağ kesim tarafından “DEI kontenjanından işe alınmakla” suçlanıyor.
“Bizim dışımızda herkes bizimle oynadı. Televizyonda bana benzeyen çok fazla insan görmedim” diyor Leguizamo çocukluğundan bahsederken.
“Siyah, Asyalı, Yahudi, Arap, LGBTQ+ ve engelli gibi dışlanmış gruplardan daha fazla hikâyeye ihtiyacımız var. Ve bu akşamki gösteri, sektörümüzün ilerleme kaydettiğinin bir kanıtıdır” diye ekledi.
Sunuculardan Meksikalı aktör Diego Luna da İspanyolca konuştu ve izleyicilere Amerika Birleşik Devletleri'nde 50 milyon kişinin bu dili konuştuğunu hatırlattı.
Ödül töreninin kapsayıcılık ve çeşitliliğe odaklanması, Governors Ödülü sahibi Greg Berlanti için de önemli bir unsurdu.
Governors Ödülü, “televizyon sanatına ve/veya bilimine derin, dönüşümsel ve uzun süreli katkılarda bulunan” bir kişi, şirket ya da kuruluşa veriliyor.
Aktör ve sunucu Joshua Jackson, “‘Dawson's Creek’ dizisinde televizyon tarihi yazıldı çünkü Greg, prime time'da iki genç arasında eşcinsel bir öpücük gösteren ilk yazar yapımcıydı ve bu 2000 yılında gerçekleşmişti, çok gurur duyduğumu hatırlıyorum” dedi.
Berlanti, 45'in üzerinde diziyle üretken bir program yapımcısı ve aynı anda televizyonda 20 senaryo dizisi ile rekor kırıyor.
Gecede “Hacks” “en iyi komedi dizisi” ödülüne, Christopher Storer, “The Bear” ile “en iyi komedi dizisi yönetmeni” ödülüne, “Slow Horses” dizisi “en iyi senaryo” ödülüne, Jean Smart, “Hacks” dizisindeki rolüyle “komedi dizilerinde en iyi kadın oyuncu” ödülüne, Avustralyalı oyuncu Elizabeth Debicki “The Crown” dizindeki rolüyle “drama dizilerinde en iyi yardımcı kadın oyuncu” ödülüne, Ebon Moss-Bachrach “The Bear” dizisiyle “komedi dizilerinde en iyi yardımcı erkek oyuncu” ödülüne, “Baby Reindeer” “en iyi mini dizi” ödülüne, bu dizideki rollüyle Richard Gadd “en iyi erkek oyuncu” ödülüne ve yine mini dizi dalında Jodie Foster “True Detective: Night Country” dizisiyle “en iyi kadın oyuncu” ödüllerine ulaştı.