30 yıldır terör ve istihbarat bölümlerinde görev yapan Birinci Sınıf Emniyet Müdürü ve Polis Başmüfettişi olan Ahmet Sula, önemli görevler yürütmesinin yanısıra sanatçı kişiliğiyle de dikkat çekiyor. Şimdiye kadar dört tanesi yurtdışında olmak üzere kendine ait 21 kişisel resim sergisi açan ve müzisyen kimliğiyle tanınan Emniyet Müdürü Sula, piyano ve bağlama da çalıyor. Polis Başmüfettişi Ahmet Sula, şu sıralar İtalya'nın başkenti Roma’da açacağı resim sergisi için hazırlanıyor.
“Sanat ve Polislik Birbirini Besliyor”
Ahmet Sula, mesleğinin ve yaptığı sanat çalışmalarının birbirini etkilediğini belirtiyor.
Sula, “Polislikte, herkesin bildiği üzere hayatın soğuk ve çirkin yüzüyle uğraşılıyor fakat sanat, insanın kalp alemi ile ilgili duygularını özgürce ifadesiyle ilgili. Bu sebeple meslekte gördüğüm olayları, hikayeleri, doğayı yorumlayıp resmetmek hem kanun ve hukuk adamı olarak hem de bir sanatçı bakışıyla yorumlamama sebep oluyor ve bu sayede bana, olayların taraflarını daha iyi analiz edebilme yetisi kazandırıyor. Pek çok sanatçının tanık olmadığı olaylara tanık olduğumuz için sanatı icra edebilmekte size daha farklı birikim ve cevherler kazandırıyor. Bu sebeple her ikisi birbirini inanılmaz derecede besleyen alanlar” dedi.
Sula, “Müzik, görsel sanatlar ve tiyatro gibi sanatın hemen hemen her alanıyla ilgiliyim. Bunlar nasıl başladı diye soracak olursanız ilkokul çağlarımdan beri müzik, tiyatro, güzel yazı, şiir çalışmalarıyla başladım. Bugün ürettiğim eserlerde sanatın farklı alanları var. Yazı sanatı var, söz sanatı var, resim sanatı var. Yani dünyada başka örneği yok. İşte böyle bir geçmişten dolayı bu tip felsefi eserler ortaya çıktı. Hepsi birbiriyle harmanlanan eserler” ifadelerini kullanıyor.
Emniyet Müdürü Ahmet Sula, sanatın, insanlığı güzel olana yönelmeye teşvik ettiğini de anlattı.
Sula, “Bu çalışmalarla ilgili bugüne kadar 21 kişisel sergim oldu. Bunlardan dördü Japonya’da, Çin’de, Birleşik Arap Emirlikleri’nde ve Katar’daydı. 17 tanesi de ülkemizin farklı illerinde yapıldı. Önümüzdeki sergi planımız ise Roma’da. Niyetimiz ne? Sanat, evrensel dili olan bir kudrettir. Sanat, bütün insanlığa hizmet edecek gençlerimizi, çocuklarımızı hangi coğrafyadan, hangi inançtan, hangi kültürden olursa olsun güzele, insanın ruhuna sevk edecek bir alandır, çok etkili ve güçlüdür. O yüzden mümkün olduğu kadar sesimizi dünyaya duyurmaya çalışıyoruz. Tabi bana soruluyor polislik mi sanatçılık mı diye. Ben de diyorum ki evvela insan olmak, en önemli unsurdur. Biz eğer insanı güzele yönlendirirsek bu sefer yaptığı işi çok daha insani, kurallarına uygun, insanlara hizmet edecek, onlara yardımcı olacak şekilde yapar. Bu sebeple de mümkün olduğu kadar bunlar yaygınlaşır; gençlerimiz,çocuklarımız sanata meyil ederse belki çok daha iyi bir dünya vadetmede, teslim etmede üzerimize düşeni yapmış oluruz. Bu sebeple sanatın yaygınlaşmasını arzu ediyorum” dedi.