Ukrayna'daki savaş ve Rusya'ya uygulanan yaptırımların petrol, gaz ve elektrik fiyatları üzerinde yarattığı sert etki, Avrupa Birliği ülkelerini zorlamayı sürdürüyor. Enerji fiyatlarındaki artışları dizginlemek isteyen 27 AB ülkesinin liderleri, ortak bir çözüm bulmak amacıyla Brüksel'de toplandı.
Your browser doesn’t support HTML5
Ancak, Avrupa'nın itici güçleri Fransa ve Almanya arasında giderek daha görünür hale gelen anlaşmazlıklar, üye ülkelerin farklı çıkarları nedeniyle yaşanan bölünmeler, AB'de uzlaşma değil bölünme riskini güçlendiriyor.
Liderlerin Brüksel'deki zirveye girişte yaptıkları açıklamalar da, bir uzlaşma ihtimalinin hayli zayıf olduğunu gözler önüne serdi.
İlgili Haberler Enerji Krizinde Almanya-Fransa Ortaklığı ZordaBrüksel'deki liderler zirvesi, bir gün önce, Paris yakınlarındaki Fontainebleau'da yapılması planlanan Almanya-Fransa ortak bakanlar kurulu toplantısının ertelenmesiyle iyice gün ışığına çıkan Paris-Berlin krizinin gölgesinde başladı.
İki başkent arasında, enerji krizine verilecek yanıtlar, askeri işbirliği, ortak silahlanma projeleri gibi konularda sert görüş ayrılıkları yaşanıyor.
Yeni boru hattı anlaşması
Zirve öncesi İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ve Portekiz Başbakanı Antonio Costa ile biraraya gelen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Berlin ve Paris’in arasını açan MidCat doğalgaz boru hattına alternatif getiren "yeni bir boru hattı" üzerinde anlaştıklarını açıkladı.
Sanchez ve Macron, "Fransa, İspanya ve Portekiz olarak, İspanya'ya ulaşan doğalgazı Pireneler üzerinden Fransa ve Avrupa'ya ulaştırması planlanan MidCat (Midi-Catalogne) projesinin yerine, Barselona ile Marsilya arasında, doğalgaz ve ardından yeşil hidrojen taşımayı amaçlayan bir denizaltı boru hattı oluşturulması için" anlaştıklarını kaydetti.
Macron: "Almanya kendini izole ediyor"
Sanchez üçlü görüşmenin ardından, "İber Yarımadası'nı Fransa'ya; dolayısıyla Barselona ile Marsilya arasındaki Avrupa enerji pazarına bağlayacak olan Yeşil Enerji Koridoru olarak adlandırılacak yeni proje üzerinde anlaştık" dedi.
İlk olarak 2003 yılında başlatılan MidCat projesiyle, Fransız ve İspanyol gaz şebekelerini, Barselona'nın kuzeyindeki Hostalric'ten, Pireneler'den geçen Carcassonne'un doğusundaki Barbaira'ya 190 kilometrelik bir boru hattıyla bağlanması hedefleniyordu.
Ancak, Lizbon, Madrid ve Berlin’in uzlaştığı projeye Paris karşı çıkınca, uzlaşma sağlanamamıştı.
İlgili Haberler Enerji Krizi AB Liderlerini Yine BöldüFransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Brüksel'de zirve öncesi yaptığı açıklamada, "Berlin tek başına oynamayı tercih ediyor. Bence, Almanya'nın kendisini izole etmesi, ne Almanya ne de AB için iyi bir durum. Bizim rolümüz, AB'nin birlik içinde olması ve Almanya'nın da bunun bir parçası olması için her şeyi yapmaktır" dedi.
Alman vatandaşlarına 200 milyar Euro'luk yardım yapacağını açıkladığı için AB'li ortakları tarafından "bencil davranmakla" suçlanan Almanya Başbakanı Olaf Scholz ise bu sözlere, "Almanya her zaman dayanışmacı bir rol oynamıştır, bu son derece açık" yanıtını verdi.
Scholz, "Eğer herkesin yararına fiyatları düşürmeye çalışmak gerekiyorsa, bu sadece sübvansiyonlarla değil, gerçekten olmalı. O nedenle, küresel düzeyde, Güney Kore ve Japonya gibi diğer gaz alıcıları ve Norveç gibi tedarikçilerle işbirliği içinde bir fiyat belirlenmeli" görüşünü dile getirdi.
Almanya'ya destek veren Hollanda Başbakanı Mark Rutte de zirve girişinde, her şeyden önce gazın Avrupa'ya gelmeye devam etmesinin sağlanmasının gerekli olduğunu tekrarladı.
Rutte, enerji bakanlarından bu konuda geliştirilecek "genel anlaşmalar" beklediklerini vurguladı.
Zirvede bir uzlaşmadan çok, Portekiz ve İspanya çoktan uygulamaya başladığı için "İberya sistemi" olarak adlandırılan tavan fiyat belirlemenin daha detaylı incelenmesi için Komisyon'a yetki verilmesi bekleniyor.
Enerji fiyatlarını düşürme mücadelesi
Liderler zirvesindeki kritik gündem maddelerinden birisi de enerji fiyatlarının düşürülmesi için atılması gereken ortak adımlar.
Toplantının başında konuşan AB Konsey Başkanı Charles Michel, "Arz güvenliğini garanti ederken fiyatları aşağı çekmek için acilen harekete geçmeliyiz" dedi.
AB yönetimi, enerji tüketimini azaltmak, fiyatları düşürmek ve arz güvenliğini sağlamak için bir dizi önlemi uygulamaya koydu ancak zorluklar sürüyor.
Ayakta kalma savaşı veren Avrupalı binlerce şirket, enerji fiyatlarının daha makul olduğu ABD veya Asya'daki firmalarla rekabet edememekten korkuyor.
Ancak, kimisi nükleer enerji gücüne sahip kimisi gaz ve elektrik gücüne güvenen, her biri kendi farklı enerji politikasına sahip AB ülkeleri ortak bir uzlaşma yakalayamıyor.
İlgili Haberler AB Enerji Fiyatlarını Azaltan Acil Önlemlerde UzlaştıÖzellikle, elektrik üretmek için kullanılan doğal gaz fiyatlarına "bir tavan getirilmesi" konusunda bölünmüş durumdalar. Fiyatların düşürülmesini sağlamayı hedefleyen bu mekanizma, İspanya ve Portekiz tarafından uygulamaya kondu bile.
Fransa gibi bazı ülkeler ise, bu uygulamanın AB geneline yayılmasını istiyor. Ancak Almanya, Danimarka, Hollanda ve pek çok İskandinav ülkesi, "piyasalara devlet müdahalesi" anlamına gelen bu uygulamaya karşı çıkıyor.
Almanya, gaz fiyatını yapay olarak düşürmenin, insanları daha fazla gaz tüketmeye teşvik edeceğini ve aylardır uygulamaya konmaya çalışılan "enerji tasarrufu" projesini baltalayacağını savunuyor.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, gaz fiyatlarına tavan belirlenmesinin yanısıra, ortak gaz alımları, zor durumdaki ülkelere yardım etmek için AB ülkeleri arasında gaz stoklarının paylaşımına ilişkin yeni kurallar getirilmesi, Avrupa Gaz Piyasası (TTF) endeksinin baz alınması için reform yapılmasını" içeren öneriler sundu.