Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, Türkiye’de enflasyonu tek haneli rakamlara geri döndürmek istediklerini ve hedeflerine ulaşmak için “doğru yolda” olduklarını söyledi.
IMF-Dünya Bankası Bahar Toplantıları için Washington’da bulunan Karahan, Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü ile Dış İlişkiler Konseyi adlı düşünce kuruluşlarının birlikte düzenlediği “Yükselen Piyasalarda Merkez Bankası Yönetimleri” başlıklı panelde konuştu.
Karahan, Türkiye’nin makroekonomik alanda karşı karşıya olduğu başlıca sorunun enflasyon olduğunu belirterek, şu anda yüzde 70’e yakın bir seviyede seyreden enflasyonun yüzde 73-75 düzeylerinde zirve yapmasını beklediklerini dile getirdi.
Yüksek enflasyonun beraberinde cari açık ve yatırım ikliminin zarar görmesi gibi sorunları getirebildiğine işaret ederek, bu açıdan enflasyonla mücadelenin aşırı derecede önem taşıdığını vurgulayan Karahan, geçen Haziran ayından bu yana kapsamlı bir para sıkılaştırma politikası uyguladıklarına dikkat çekti.
İlgili Haberler IMF raporunda Türkiye’nin büyüme tahmini değiştirilmedi, küresel büyüme tahmini yükseltildiKarahan, faizlerin yüzde 50 seviyesine kadar yükseltildiğini hatırlatarak, bunun sonucunda talepte bir miktar normalleşmenin sağlandığını, asgari ücret artışı nedeniyle son aylardaki bir artışın dışında Aralık’a kadar aylık enflasyonun düşüş çizgisi gösterdiğini söyledi.
Bunun devam eden bir süreç olduğunu kaydeden Karahan, “Genel anlamda, bu yıl için yüzde 36, gelecek yıl için yüzde 14, 2026 için de yüzde 9 olan enflasyon hedefimize erişmek için doğru yoldayız. Enflasyonda tek haneli rakamlara geri dönmek istiyoruz” diye konuştu.
Karahan, Türkiye’nin enflasyonla mücadelede çok deneyimli bir ülke olduğuna dikkati çekti ve 1990’larda da yaşanan yüksek enflasyon sorunun ardından 2000’lerde kapsamlı bir programın uygulandığını ve 2018’e kadar enflasyonun tek haneye indirildiğini anımsattı. Karahan, en nihayetinde resmi hedefin yüzde 5 olduğunu söyledi.
TCMB Başkanı Karahan, “Öncelikli amacımız, politika faizini para politikamızın temel aracı haline getirmek” ifadesini kullandı.
Beklentileri idare etmenin, zorluklardan biri olduğunu ifade eden Karahan, “Parasal sıkılaştırmaya başladığımızdan bu yana sorulan ilk sorular, bunun ne kadar süreceği ve ne kadar ileri gidilebileceği oldu. Her zaman, ne gerekiyorsa yapacağımızı söyledik. Enflasyonla mücadelede çok ciddi olduğumuz konusunda piyasaları ikna etmek kolay değildi. Ama icraat sözlerden daha etkilidir. Çok büyük miktarda, piyasaların beklediğinden çok daha büyük düzeyde sıkılaştırma yaptık. Güvenilirliği yeniden kazanmak ve politika faizini ana araç haline yeniden getirmek için daha fazlasını yapmaya hazırız, ki böylece enflasyon beklentilerini daha iyi idare edebiliriz” diye konuştu.
Karahan, yaz aylarıyla birlikte, manşet enflasyonun düşmesiyle, enflasyon beklentilerinde bir derece ilerleme olacağını ve bunun uygun mevdut faizleri sayesinde zaten görülmekte olan Türk Lirası’na geçişi destekleyeceğini söyledi.
İleriki dönem için stratejide en baştaki önceliklerinin enflasyonu düşürmek olduğunu yineleyen Karahan, piyasa koşullarına bağlı olarak mümkün olduğunca rezerv biriktireceklerini ancak bunu enflasyon hedeflerini kaybetmeden yapmanın önemli olduğunu belirtti.
Küresel mali şartlar açısından Türkiye’nin kaygılarından birinin jeopolitik riskler olduğunu belirten Karahan, Ortadoğu’da olmanın, bölgede yaşanan gelişmelerden daha fazla etkilenme sonucunu beraberinde getirdiğine dikkat çekti.
Bu etkilerden en başta gelenlerinden birinin enerji fiyatları olduğunu ifade eden Karahan, Türkiye olarak enerjiye bağımlı bir ülke olduklarını ve bunun cari açık için risk oluşturduğunu söyledi.
Karahan bununla birlikte, cari açık sorunuyla baş etmede, parasal sıkılaştırma politikasının başlamasından bu yana, beklediklerinin çok ötesinde bir ilerleme kaydettiklerini vurguladı.
Karahan, diğer bir riskin de tedarik zincirinde yaşanabilecek aksamalar olduğunu kaydetti.