Çocuklara cinsel taciz ve tecavüz iddiasıyla yargılanarak mahkum edilen, ardından kaldığı hücrede intihar eden ABD’li işadamı Jeffrey Epstein'in iddianamesi ve dava dosyalarında yer alan isimler tartışılmaya devam ediyor.
Dava dosyalarından birindeki uçak listesinde ismi geçtiği iddia edilen kişilerden biri olarak kamuoyunda ismi ön plana çıkan Banu Küçükköylü’ye VOA Türkçe ulaştı. Küçükköylü, ortada bir isim benzerliği olduğunu, kendisinin davayla bir ilgisi olmadığını anlattı.
Jeffrey Epstein hakkında 2015 yılında hazırlanan iddianame, geride bıraktığımız hafta kamuoyuna açıldı. İddianame ve dava dosyalarında daha önce isimleri kod adıyla verilen çok sayıda kişinin gerçek kimlikleri ortaya çıktı. Dosyalarda iki de Türk vatandaşının ismi Jeffrey Epstein’in uçağına binerek seyahat eden isimler arasında gözüküyor.
Küçükköylü, VOA Türkçe’ye konuştu ve o kişinin kendisi olmadığını söyledi. Refia Banu Küçükköylü, kendisinin 1991 yılında Türkiye Güzellik Yarışması’na katıldığını ve ardından da bir süre ABD'nin Los Angeles şehrinde yaşadığını ve emlak yatırımları danışmanlığı yaptığını söyledi. Küçükköylü halen Türkiye’de emlak yatırımları danışmanlığı işini sürdürüyor.
Banu Küçükköylü isim benzerliği, kendisinin daha önce güzellik yarışmasına katılmış olması ve daha sonra ABD'de de emlak sektöründe çalışmasından dolayı kendisinin dava dosyasındaki uçak listesinde adı geçen şahıs zannedildiğini söylüyor.
Küçükköylü, “Dava ile benim ilgim yok. Epstein’i tanımıyorum ve hiçbir bağım yok. Ben Los Angeles’ta yaşadım, bekarım ve çocuk sahibi değilim” dedi.
Banu Küçükköylü, 2021 yılında İngiliz "Sun" gazetesinin de benzer bir yanılgıyla kendisine ulaştığını söyledi. Küçükköylü, o tarihte gazetede yer alan haberde de uçakta adı geçen kişinin kendisi olabileceğinin ifade edildiğini ancak onlara da durumun bir isim benzerliğinden kaynaklandığını anlattığını belirtti.
Türkiye’den çocuk kaçırılma iddiaları
Öte yandan iddianamenin yine eklerinden birinde, Epstein’e küçük kızları sağladığı düşünülen eski Polonyalı model Adriana Ross’a yöneltilen soruda, Türkiye’den ve Çek Cumhuriyeti’nden küçük kız çocuklarının işadamına götürüldüğü sorusuna dair de sosyal medyada yanlış bilgiler dolaşıyor.
Bu soruya iddia edildiği şekilde Türkiye’den çocukların kaçırıldığına dair bir yanıt verilmiyor. Adriana Ross bu konudaki soruya karşı yanıt vermeme hakkını kullandığını söyleyerek cevap veriyor.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'ndan çocuk kaçırılma iddialarına yanıt
Epstein dava dosyalarının açıklanmasının ardından Türkiye'de de 1999 tarihli Gölcük depremi ve 6 Şubat depremlerinden sonra kaybolduğu iddia edilen çocukların akıbeti yeniden gündeme geldi. Çocukların kaçırıldığına dair tartışmaların artması üzerine Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, 6 Şubat depreminin ardından çocukların kaçırıldığı ya da kaybolduğu iddialarına ilişkin açıklamada bulundu.
Bakan Göktaş açıklamasında "Felaketin ilk anlarından itibaren devletimizi aciz göstermek isteyen kötü niyetli bazı çevreler yalan haber üreterek kamuoyunu yanıltmaya çalışmaktan hiç vazgeçmediler. Bugün aynı çevrelerin küresel bazı gündemleri de fırsat bilerek aynı kaos arayışına tekrar girdiklerini üzülerek görüyoruz. Depremde yakınlarını kaybeden çocuklarla ilgili bilgileri felaketin ilk günlerinden itibaren en şeffaf şekilde kamuoyu ile paylaşmaya büyük özen gösterdik" ifadelerini kullandı.
Göktaş, "Tüm bunlar kamuoyunun malumuyken odağında çocukların olduğu bu dezenformasyon çabasına tekrar girişilmesini, çocuklarımızın bu kirli siyasete alet edilmesini en güçlü şekilde kınıyorum. Bin 912 çocuğumuzdan bir tanesinin bile kayıp olması durumunun söz konusu olmadığını tekraren ilan ediyorum" diye konuştu.