Şu sıralar Erbil dahil Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) içindeki kentlerde gündem de hava da sıcak.
Erbilliler de 50 dereceleri zorlayan sıcak havada referandum süreci ve sonrasına dair senaryoları tartışıyor. Referandum tartışmaları bölgesel yönetim içinde yaşayan yaklaşık 5 milyon insanın günlük yaşama yansıyan sorunlarını ve siyasi çatlakları da alevlendirmiş görünüyor.
Gün içinde iki farklı şehir
Aşırı sıcaklardan dolayı Erbil’de iki farklı hayat yaşandığı söylenebilir. Genellikle günün erken saatlerinde işlerine giden memurlar ve çarşılardaki esnaf sıcaklığın kendini iyice hissettirdiği öğleden sonranın ilk saatlerinden itibaren evlerine veya nispeten serin yerlere çekiliyor.
Öğleden akşam saatlerine kadar sokakta yürüyen insan görmek oldukça zor. Akşam saatlerinde ise, sokaklar yeniden kalabalıklaşmaya başlıyor. Tarihi kalenin yukardan baktığı meydan, kentin ana caddelerinin etrafındaki kaldırımlar dahil birçok yer seyyar çayhaneler, birkaç masa sandalyesi ile seyyar kebapçılarla doluyor.
Kafelerin dolmaya başladığı akşam saatlerinden gece yarısına kadar çoğunluğu genç erkeklerden oluşan grupları, aileleriyle dışarda yemek yiyenleri görmek mümkün.
Gün içinde sıcaktan kaçmak isteyenlerin uğrak yerlerinden biri de alışveriş merkezleri. Sokaklarda pek görünmeyen kadınların daha çok alışveriş merkezlerini tercih ettiği söylenebilir ancak Erbil sokaklarında muhafazakar kültüre dair birçok ipucu da kendini gösteriyor.
25 Eylül’de yapılacak referandum için oylamaya katılma veya propaganda afişleri de yavaş yavaş sokaklarda görünmeye başladı. Erbil kalesinin olduğu meydandaki küçük kafelerde propaganda afişlerinin altında toplu maç izleyenlerin kısa süreli de olsa tek gündemleri maçın skoru muhtemelen. Ancak devam eden savaştan doğrudan etkilenenlerin veya iç göçmenlerin yaşadığı on binlerce kişilik kamplarda yaz sıcaklarının çok daha büyük sorun olduğu ortada. Her çadırda bir tane mobil klima olmasına rağmen çadırlardan oluşan kamp şartları günlük hayatı oldukça zorlaştırıyor.
İklim şartları kadar petrole dayalı ekonomi anlayışının da etkisiyle tarım, hayvancılık veya yerel üretimin zayıf olduğu bölgesel yönetimde hayatı zorlaştıran sorunlardan biri de ekonomik kriz. Genç kesimin çoğunlukla Türkiye’ye ve Türkiye üzerinden Avrupa ülkelerine göç etmesi sıkça dile getiriliyor. Bağımsızlık referandumuna tepki olarak Türkiye veya İran’ın ekonomik yaptırıma gitmesi, sınır kapılarını kapatması gibi ihtimaller de konuşuluyor.
Aynı zamanda Erbil-Bağdat arasındaki krizin ardından IKBY bütçesinin kesilmesinin birçok projeyi durdurduğu biliniyor. Bazı kesimler, referandum nedeniyle gerginliğin artması halinde Bağdat hükümetinin yaptırım uygulamasının mevcut ekonomik krizi derinleştirebileceğini savunuyor. Aşırı fakirleşmeye sebep olmasa da ekonomik kriz nedeniyle düzenli maaş ödemesinin yapılamaması ve alım gücünün düşmesi insanların endişelerini körükleyen faktörler arasında.
Genel olarak IKBY içindeki beklentiler ve endişeler gibi günlük hayat da referandum sürecine ve sonrasında olabileceklere kilitlenmiş durumda.