Cumhurbaşkanı Erdoğan, Romanya Cumhurbaşkanı Klaus Iohannis ile ortak basın toplantısında, Avrupa’nın başkenti konumundaki Brüksel'de yaşanan terör saldırılarıyla ilgili çarpıcı bir bilgiyi kamuoyuyla paylaştı. Brüksel’de 34 can kaybına yol açan terör saldırılarında rol alan teröristlerden birini Türkiye’nin geçen yıl yakaladığını ve Belçika’ya iade ettiğini açıklayan Erdoğan, Belçika’nın ise bu teröristi serbest bıraktığını söyledi. Erdoğan,şöyle dedi:
“Brüksel’de saldırganlardan biri, daha önce Haziran 2015′te Gaziantep’te yakalayıp sınır dışı ettiğimiz kişidir. Sınırdışı işlemini 14 Temmuz 2015′te nota ile Belçika Büyükelçiliği’ne iletmişiz. Belçikalılar adı geçeni serbest bırakmıştır. Bu kişinin yabancı terörist savaşçı olduğu yönündeki uyarımıza rağmen Belçika terörizmle bağlantısını tespit edememiştir” dedi.
Erdoğan Hollanda'yı da eleştirdi ve sözlerine şöyle devam etti:
"Hatta burada Hollanda da söz konusudur. Kendi isteği üzerine Hollanda’ya da iade etmişiz ve nota ile oraya da bildirilmiştir. Ülkemizin hassasiyeti bakımından da bunu özellikle ifade ediyorum.”
Erdoğan, terör tanımı değişikliği konusunda daha önce Türkiye’deki hukuk sistemi için yaptığı çağrıyı şimdi de dünya siyaseti için yaptı. Erdoğan, görüşlerini şöyle ifade etti:
“Terör belası noktasında düşüncelerimi açık ve net paylaştım. Ülkemizdeki bölücü terör örgütü PKK, Suriye’nin kuzeyindeki PYD, YPG, DAİŞ, DHKP-C bu terör örgütlerinin arasında hiçbir fark yoktur. Ankara’da, İstanbul’da, Brüksel’de yapılan eylemler bunların nasıl ortak yanlarının olduğunu çok açık, net ortaya koymaktadır. Hedefte olan sivil insanlardır. Ölen insandır. Sebep netice ilişkisine baktığınız zaman elde edilen hiçbir şey yoktur. Ama kaybedilen çok şey vardır. Kaybedilen insandır, huzurdur, barıştır, güvendir. İnanıyorum ki dünya siyaseti eğer ittifak halinde terörün üzerine giderse bu işi çözeriz. Onun için dünya teröristi ve terörizmi yeniden tanımlamak zorundadır.”
Türkiye’deki ölümlere hassasiyet gösterilmedi mi?
Brüksel’deki saldırıların ardından ABD’de bayrakların yarıya indirilmesi ve Paris’teki Eyfel Kulesi’nin Belçika Bayrağı renkleriyle aydınlatılması anımsatılarak, Erdoğan’a, Türkiye’ye karşı hassasiyet gösterilip gösterilmediği de soruldu. Bunun üzerine Erdoğan şu görüşlerini açıkladı:
“Bu eylemler karşısında şu ülke niye böyle davrandı, böyle bir şeyi söyleme yetkim yok. Ancak teröre karşı ortak bir tavır sergilenecekse filanca ülkede olduğu zaman farklı filanca ülkede olduğu zaman farklı tavır sergilenmemeli. Bu uluslararası bir mutabakat gerektiren bir konu yani ilke konusudur. Şurada son 3 ay içerisinde Türkiye’nin yaşadığı bu tür eylemler sayısal olarak bize yüzlerce kayıp verdirdi. Ama farklı yerlerde dünyayı ayağa kaldıranlar Türkiye’de olan bu olaylar karşısında bu hassasiyeti göstermemiştir. Hatta şu anda yapılmakta olan operasyonlarla ilgili bize farklı nasihat vermek isteyenler çıkmıştır. Acaba terörün olduğu bu tür ülkelerde operasyonların olmaması diye bir şey söz konusu mu? Dünyada bütün ülkeler bu tür operasyonları yapmaktadır. Burada ABD farklı bir uygulama yapmış olabilir. Onlar tabi ki kendi takdirleridir. Bizim böyle bir beklentimiz de olmadı zaten. Olsa tabi ki memnuniyetimizi ifade etmekten başka bir şey de bize düşmezdi. Bazılarının telefonları olmuştur biz de kendilerine şükranlarımızı bildirmişizdir.”
Türkiye’nin Suriyeliler ve diğer göçmenler bakımından Avrupa’ya geçiş olmaması için çok sıkı tedbirler almış olduğunu da kaydeden Erdoğan, “Sahil güvenlik botlarımız sürekli olarak buralarda turluyor ve engelliyorlar. Özellikle 18 Mart’tan sonraki süreçte bu kontroller daha da artırıldı. Buna fırsat verilmiyor. Ağırlıklı olarak bu tür kaçışlar Ege sahillerindeydi. Bundan sonraki süreçte de bu kararlı şekilde devam edecek. Bu karşılıklı olarak mutabakatımızla Türkiye-Romanya, Türkiye-Yunanistan aramızdaki dayanışmayla bunu götürmemiz gerekiyor” diye konuştu.