Erdoğan’dan PKK’ya: “Verilen sözler tutulmazsa günah bizden gider; operasyonları taş üstünde taş, omuz üstünde baş bırakmadan sürdürürüz”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, PKK’nın ateşkes ilanından sonra yaptığı ilk açıklamada, Öcalan ve örgütünü bir kez daha uyardı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, PKK’nın ateşkes ilanından sonra yaptığı ilk açıklamada, Öcalan ve örgütünü bir kez daha uyardı.

Erdoğan, “Şayet verilen sözler tutulmaz, süreç bir şekilde oyalama, savsaklama, göz boyama, isim değiştirip bildiğini okuma gibi şark kurnazlıklarına evrilmeye çalışılırsa günah bizden gider. Hâlen devam eden operasyonlarımızı gerekiyorsa taş üstünde taş, omuz üstünde baş bırakmadan son teröristi bertaraf edene kadar sürdürürüz. Biz bu bölgenin hancısıyız, terör örgütlerini destekleyen emperyalist güçler ise yolcusudur. Biz binlerce yıldır buradayız, inşallah ilanihaye burada olacağız. Yarın terör örgütlerini destekleyen güçler çıkarları değiştiğinde bölgeden çekildiği zaman baş başa kalacağımızı kimse unutmasın” dedi.

Erdoğan, 31 Aralık’ta yayınladığı yeni yıl mesajında da “Ülkemizin önünde yeni bir yol açacak bu sürecin suhuletle, karşılıklı iyi niyet ve anlayış içinde yürümesi için her türlü gayreti gösteriyoruz. Ama gerektiğinde, devletimizin kadife eldiven içindeki demir yumruğunu devreye almaktan da çekinmeyeceğiz” ifadelerini kullanmıştı.

PKK: “Silah bırakma gibi hususların pratikleşmesi ve kongrenin başarısı için Öcalan’ın fiziki olarak yürütmesi gerekir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bugünkü (1 Mart) sözlerinin ağırlıklı olarak PKK açıklamasını hedef aldığı anlaşılıyor.

Zira ateşkes ilan eden PKK açıklamasında, örgütün kendisini feshetmesi için toplanacak kongreye Abdullah Öcalan’ın katılımını şart koştu.

Açıklamada, “Silah bırakma gibi hususların pratikleşmesini ancak Önder Apo’nun pratik öncülüğü gerçekleştirebilir. Parti kongresini toplamak için hazırız. Ancak bunun gerçekleşebilmesi için uygun güvenlikli ortamın oluşması ve kongrenin başarısı için de Önder Apo’nun bizzat yönlendirmesi ve yürütmesi gerekir. Kürt sorununun demokratik çözümü temelinde Türkiye’nin ve Ortadoğu’nun demokratikleşmesi ve küresel demokrasi hareketinin gelişmesinin önünün açılması için Öcalan’ın fiziki özgür yaşar ve çalışır koşullara kavuşması, arkadaşları dahil istediği herkesle engelsiz ilişki kurabilmesi gerekir” dendi.

Bahçeli: “Çağrı bölücü örgütün bütün bileşenlerine yapılmıştır”

İmralı’dan dönen heyetin Öcalan’ın kaleme aldığı mektubu açıkladığı Perşembe günü, DEM Parti Eş Başkanı Tuncer Bakırhan’ın kendisini telefonla arayarak “Bu ülkeyi birlikte demokratikleştireceğiz” dediğini aktardığı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yazılı mesajında PKK liderinin çağrısının örgütün tüm unsurlarına dair olduğuna dikkat çekti.

Bahçeli, “PKK terör örgütünün Kandil’deki elebaşları İmralı’nın etrafında kenetlenerek 27 Şubat çağrısına sahip çıkmaları, geldiğimiz bu aşamada örgütsel tutarlılık olup herkesin yararınadır. Terörle sonuç alınması ham bir hayaldir. Türk-Kürt kardeşliğinin kundaklanmasına ve kurcalanmasına müsamaha gösterilmesi bundan sonra hem imkansız hem de böylesi bir yanlışın peşine düşmek beyhude bir düşüncedir. Çağrı bölücü örgütün bütün bileşenlerine yapılmıştır, riayet ve muvaffakiyeti yeni yüzyılda Türkiye’nin gücüne güç katacak, bin yıllık kardeşliği bir yanda çevikleştirip diğer yanda çelikleştirecektir” değerlendirmesinde bulundu.

Abdi: “Bu (çağrı) sadece PKK ile ilgili, Suriye’de bizimle hiçbir ilgisi yok”

Bahçeli’nin “Çağrı bölücü örgütün bütün bileşenlerine yapılmıştır” sözlerinin muhatabı olarak Öcalan’ın açıklamasının Suriye’yi bağlamadığını söyleyen Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Komutanı Mazlum Abdi görülüyor.

Perşembe günü Washington’daki Ulusal Basın Kulübü’nde düzenlenen brifinge Suriye’den bağlanan Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Komutanı Mazlum Abdi, Öcalan’ın çağrısını olumlu bulmakla birlikte metindeki “tüm gruplar silah bırakmalı” ifadesinin kendilerini hedef almadığını söylemişti.

Abdi, “Bu (çağrı) sadece PKK ile ilgili, Suriye’de bizimle hiçbir ilgisi yok. Türkiye’de barış olduğu takdirde bu durum, Suriye’de bize yönelik saldırılara devam etmek için hiçbir gerekçe kalmayacak anlamına gelecektir” değerlendirmesinde bulunmuştu.

İlgili Haberler Öcalan’ın çağrısını değerlendiren uzmanlar: “Erdoğan yeniden seçilmek için bu kez taviz vermek zorunda kalacak”

Demirtaş: “Erdoğan, Bahçeli ve Öcalan, Allah hepsine uzun ve sağlıklı ömür versin”

Bu arada 2016 yılından bu yana Edirne Cezaevi’nde bulunan eski HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş da sürece net destek verdi.

Demirtaş bugün Gazete Duvar internet sitesinde yayımlanan yazısında, “Erdoğan, Bahçeli ve Öcalan, Allah hepsine uzun ve sağlıklı ömür versin ama hayatlarının son dönemecinde Orta Doğu barışı, tarihi Kürt - Türk barışı için inisiyatif almış bu üç liderin başarılı olabilmeleri için ben elimden gelenin fazlasını yapacağım. ‘Peki ya seçim?’ diyorsan o da senin işin, senin kararın, senin iradendir canım kardeşim. Sen halksın, son kararı sen verirsin. Kimse bugün senden Erdoğan’a, Bahçeli’ye veya DEM Parti’ye ya da CHP’ye oy vermeni istemiyor, barış ağacına bir damla suyu da senin vermen isteniyor. Ben, Gabar’da nöbetteki asker kardeşimin de Kandil’deki öz kardeşimin de ölmesini istemiyorum. İkisi de birbirine kurşun atmayı bıraksınlar. Önce bin yılın hatırıyla doya doya Türk, Kürt birbirimize sarılalım, sonrası siyasi mücadelenin, siyasetçilerin işidir, bizim işimizdir” dedi.