AKP kurucusu Yalçınbayır: ‘Türkiye anayasal geleceğini oylayacak’
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın AKP adayı olarak Cumhurbaşkanlığı yarışına katılmasını partinin kurucuları Ertuğrul Yalçınbayır, Abdüllatif Şener ve Dengir Mir Mehmet Fırat, Amerika'nın Sesi'ne değerlendirdi. AKP üyeliği devam ettiği halde aday tanıtımına davet edilmediğini söyleyen Yalçınbayır, "Sayın Erdoğan'ın başkanlık sistemi özlemi malumumuz. Dolayısıyla Türkiye anayasal geleceğini oylayacağı bir seçimle karşı karşıya diyebiliriz" dedi.
AKP, ATO Kongre Merkezi'nde Cumhurbaşkanlığı aday tanıtım toplantısına parti kurucularını da davet ettiklerini açıkladı.
Amerika'nın Sesi'nin ulaştığı AKP kurucusu, AKP'nin 21. dönem Bursa milletvekili ve Başbakan Yardımcılığı yapmış Ertuğrul Yalçınbayır ise, halen parti üyesi olmasına rağmen aday tanıtım toplantısına çağrılmadığını söyledi. Erdoğan'ın aday gösterilmesiyle ilgili "Öncelikle hayırlısı olsun diyorum" diyen Yalçınbayır, "Partiyi kurduğumuzda Sayın Erdoğan'ın sekreteryasını da yürüten ilk kişiyim aslında. Ama neden davet edilmediğimi bilmiyorum. Üyeliğim benim bilgim dahilinde devam ediyor" diye konuştu.
AKP'yi "Demokratik Türkiye" düşüncesiyle kurduklarını kaydeden Yalçınbayır, her zaman insan hakları, düşünce-ifade özgürlüğü ve demokrasi inancıyla hareket ettiğini, ancak ilerleyen zamanda Erdoğan ile bu konularda ayrı düştüklerini dile getirdi. Bu nedenle parti yönetiminden uzaklaştığını kaydeden Yalçınbayır, "Bugün Sayın Erdoğan'ın gönlünde başkanlık sisteminin yattığı açıktır. Bu bakımdan Cumhurbaşkanlığı adaylığıyla kendisi başkanlık sistemine geçişi zorlayacaktır. Türkiye'nin nasıl bir sistemle yönetilmek istendiğine dair bir seçime gittiğimizi düşünüyorum" dedi.
"Sayın Erdoğan nasıl bir Cumhurbaşkanı olacaktır?" sorumuzu da yanıtlayan Yalçınbayır, Erdoğan'ın anayasal sistemdeki Cumhurbaşkanlığı yetkilerini ve sınırlarını kesinlikle zorlayacağını belirtti. Cumhurbaşkanlığı seçiminde İhsanoğlu ile Erdoğan arasındaki yarışı değerlendiren Yalçınbayır, iki aday kimliğinde Türkiye'nin anayasal geleceğini oylayacağını söyledi.
Abdüllatif Şener: ‘Başbakanlıkta direnç olacaktır’
AKP kurucusu, bir dönem Başbakan Yardımcısı ve Milli Görüş çizgisinden beri Erdoğan'a yakınlığıyla tanınan ancak sonrasında partiden istifa etmesiyle dikkat çeken Abdüllatif Şener, Amerika'nın Sesi'ne Erdoğan'ın adaylığını değerlendirdi.
"Sayın Erdoğan nasıl bir Cumhurbaşkanı olacaktır?" sorumuz üzerine Şener, Erdoğan'ın son yıllarda iyice belirginleştirdiği kutuplaştırıcı söylemi itibariyle herkesi kapsayıcı bir Cumhurbaşkanı olamayacağını ifade etti. Artık "muhalif" olarak adlandırıldığını anımsatan Şener, demokratik haklar çerçevesinde Erdoğan'ın kişisel tutumuna karşı duruşunu koruduğunu dile getirdi. Erdoğan'ın Çankaya Köşkü'ne çıkmasıyla birlikte AKP'de farklılaşma olabileceğini düşündüğüne kaydeden Şener, "Sayın Erdoğan Cumhurbaşkanlığı yetkilerini ne kadar etkin kullanırsa kullansın, yine de Başbakanlık'ta ve TBMM'den yasaları geçirmekte direnç ile karşılaşacağını düşünüyorum. Bir süre sonra Başbakanlık'ta kim olursa olsun kendi politikasını hayata geçirme isteği ortaya çıkacaktır" dedi.
Türkiye'nin kritik bir seçim sürecinde bulunduğu yönündeki görüşlere katıldığını da kaydeden Şener, şahsen de tanıdığı İhsanoğlu ile Erdoğan'ın arasındaki yarışta Türkiye'nin demokratik kişilik bakımından bir seçim yapacağını vurguladı.
Fırat: ‘Başkanlık sistemine geçiş olmayacaktır’
AKP'nin kurucularından ve tanıtım toplantısına davet edildiği halde katılamadığını söyleyen Dengir Mir Mehmet Fırat da, Amerika'nın Sesi'ne konuştu.
Erdoğan'ın adaylığı için AKP ve Türkiye açısından hayırlı olmasını dilediğini belirten Fırat, Erdoğan'ın başkanlık sistemi özlemini açıkça dile getirmiş bir siyasetçi olmasına rağmen Çankaya Köşkü'ne çıktığında her şeyin farklı gelişeceğini düşündüğünü söyledi.
Fırat, "Ben şahsen Sayın Erdoğan köşk çıktığında başkanlık sistemine geçiş olmayacağını düşünüyorum. Anayasa mevcut haliyle zaten Cumhurbaşkanı'na geniş yetkiler veriyor. Ancak biz daha partimizi kurduğumuz aşamalardan itibaren 12 Eylül darbesiyle Cumhurbaşkanlığı'na verilmiş bu geniş yetkileri eleştirmiştik. Her zaman da anayasa değişikliğiyle Cumhurbaşkanlığı yetkilerini sembolik hale getirmek gerektiğini söylemiştik. Şimdi bu yetkileri arttırma yönünde ileride partiden destek geleceğini düşünmüyorum" dedi.
Fırat, Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı adaylığının da partisine üç dönemdir liderlik etmiş bir siyasetçi için doğal bir adım olduğunu da sözlerine ekledi.
CHP’li Çıray: ‘Erdoğan Başbakanlık’tan istifa etmeli’
CHP Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray da, Amerika’nın Sesi’ne Erdoğan’ın adaylığını “sürpriz değil” yorumunda bulunduktan sonra “O derece sürpriz değil ki eski Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ruh halini ortaya koyan yine kutuplaştırıcı sert bir konuşmaydı. Benim beklentim bundan sonra Tayyip Bey’den.. Başbakanlık görevini bırakarak yarışmasıdır” diye değerlendirdi.
“Sizce bırakacak mı?” diye sorduğumuz Çıray, “Beklemiyorum ama Türkiye kamuoyunun dikkatini bu konunun üzerine çekmek istiyorum. Demokratik bir ülkede kimseye kanunlar üzerinde ayrıcalık tanınmaz. Kendince eşit yurttaşlık mücadelesi verdiğini savunan bir kişinin ne kadar eşit yarışacağını Türkiye’nin dikkatine sunmak için söylüyorum. Her gün de Başbakan’ı ister etsin ister etmesin istifaya davet edeceğim” diye yanıtladı.
Erdoğan’ın konuşmasında “İlk kez halkın Cumhurbaşkanı seçilecek” yönündeki ifadesini değerlendiren Çıray, geçmişte de halkın iradesini vekalet ettiği milletvekillerince seçim yapıldığını anımsattı. Çıray, “Şimdi yüzde 51 ile seçilmesi parlamento iradesini, kuvvetler ayrılığı ilkesini yok farz etmesini haklı kılan bir faktör olamaz. Parlamento çünkü halkın yüzde yüzünün iradesini temsil eder. Biz Ekmel Bey’in seçileceğine inanıyoruz ama O da seçilse kimse kendisinde de fakto Başkanlık iradesi hakkı, yetkisi göremez, ne anayasal ne yasal olarak” dedi.
Your browser doesn’t support HTML5
MHP’li Bal: ‘Erdoğan bütünleştirici olamaz’
MHP MYK üyesi, Konya Milletvekili Faruk Bal, Amerika’nın Sesi’ne yaptığı açıklamada, “Türkiye demokratik toplum gereklerine yönetilmeye layık bir ülkedir. Şimdiye değin Sayın Başbakan’ın izlediği politikalar ve hakkındaki iddialar dikkate alındığında yolsuzlukların hesabını vermemiş birisi olarak aday olmasını doğru bulmuyoruz. Henüz sıfırlanmamış iddiaların hesabını verdikten sonra Cumhur’un başına aday olmalıydı” dedi.
Twitter, Facebook, Youtube’u getirilen yasakları anımsatan Bal, Erdoğan’ın tüm Türkiye’yi temsil edemeyeceğini dolayısıyla da doğru adayı Ekmeleddin İhsanoğlu olduğunu savundu. Bal, “Erdoğan hep toplumu kutuplaştırmıştır. Hep biz ve onlar ayrımı yapmışlardır. Böyle bir kişinin Cumhurbaşkanlığı makamında bütünleştirici bir fonksiyonu ifa edemeyeceğini düşünmekteyiz” diye konuştu.
Your browser doesn’t support HTML5
HDP’li Önder: ‘Başbakanlık’tan istifa etmeli, adaylığı adil değil’
Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ise, Erdoğan ile İhsanoğlu’nun “birbirinin tıpkısı iki aday” olduğunu söyledi. Dolayısıyla da Demirtaş’ın demokratik güçleri temsil ettiğini ve ortada sadece iki çizgi adaylığı olduğunu kaydeden Önder, “Meşru bir aday. Hayırlı olsun diyorum. Ama son tahlilde demokratik bir yarış olmalı. Bunun için de Başbakanlık’tan istifa etmesi gerektiğini düşünüyorum. Şu an için adaylığı yasal ancak meşru olduğunu düşünmüyorum” dedi.
Başbakanlık’tan istifa çağrısıyla işin parasal boyutunu kastetmediğini kaydeden Önder, Başbakanlık makamıyla Erdoğan’ın elinde kamu gücünü bulundurduğunu dile getirdi.
Erdoğan’ın konuşmalarındaki Gezi protestoları karşıtlığını da değerlendiren Önder, “Erdoğan nasıl bir başbakanlık yaptı ise öyle bir cumhurbaşkanlığı yapacaktır. Gezi yıpratılamayacak bir tarihi bir harekettir” diye konuştu.
Önder, Cumhurbaşkanlığı seçiminde ikinci turda Demirtaş ve Erdoğan’ın yarışacağına inandığını belirterek, CHP’nin tabanında ciddi bir tepki olduğunu ve Demirtaş’ın destekleneceğini sözlerine ekledi.
Your browser doesn’t support HTML5