İktidarın “Terörsüz Türkiye” adıyla yürüttüğü Kürt sorununa dair yeni çözüm sürecinde bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan isim vermeden Suriye Demokratik Güçleri’ni (SDG) uyardı.
AK Parti Kongre Merkezi'nde “Büyükelçiler ile İftar” programında konuşan Erdoğan, isim vermeden Öcalan’ın sözlerinin “muhatabı biz değiliz” diyen SDG Genel Komutanı Mazlum Abdi’yi hedef aldı.
İlgili Haberler Erdoğan’dan PKK’ya: “Verilen sözler tutulmazsa günah bizden gider; operasyonları taş üstünde taş, omuz üstünde baş bırakmadan sürdürürüz”Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriye'deki etnik ve dini aidiyetleri kışkırtarak bu ülkenin istikrarsızlığından medet umanlar hedeflerine ulaşamayacaklarını bilmelidir. Bölgemizin bir asır öncesi olduğu gibi tekrar yeni haritalar üzerinden dizayn edilmesini, parçalanmasına müsaade etmeyeceğiz. ‘Terörsüz Türkiye'de fiili yürüttüğümüz çalışmaların amaçlarından biri de bu kirli ve kanlı planlara engel olmaktır. Kulaklarına fısıldanan senaryoları da çok iyi biliyoruz. Emperyalist senaryolara figüranlık yapanların akıbeti eninde sonunda buruşturulup bir kenara atılmaktır. Türkiye olarak güvenliğimize yönelik tehdidi kaynağında etkisiz hale getirme kudretine hamdolsun ziyadesiyle sahibiz. Bu kapasitemizi hiç tereddüt etmeden pek çok kez gösterdik. Ne ülkemizin ne bölgemizin geleceğini teröre yer olmadığını herkesin anlamasını kabullenmesini sonu hüsranla bitecek ham hayalle koşmak yerine planlarını buna göre yapmasını tavsiye ediyoruz” diye konuştu.
Sürece dair TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler de bugün açıklamalarda bulundu. Hem Kurtulmuş hem de Güler, tüm tarafları sabotajlara ve provokasyonlara karşı uyardı.
TBMM’de düzenlenen Şehit ve Gazi Aileleri İftarı’nda konuşan TBMM Başkanı Kurtulmuş, “dünyanın yeni bir döneme girdiği bu dönemde Türkiye’nin terör fitnesini tarihin çöplüğüne göndereceğini” söyledi.
Kurtulmuş, “Şu anda dünyada yeni bir döneme giriliyor. Bu yeni dönemin çok büyük gelişmelere gebe olduğunu yeni birtakım türbülansların ortaya çıkacağını, böyle bir coğrafyada Türkiye'nin güçlü olmaktan başka bir şansı yoktur. Güçlü olmak için kendi aramızdaki lafları bir tarafa bırakmak birilerinin fitne sokmasını önüne geçmek, kısacası iç kaleyi tahkim etmek durumundayız. Elin oğlunun Türkiye'yi karıştırmasını engellemenin tek yolu birlik ve beraberliği sağlamaktır. Terörsüz Türkiye hepimizin ortak hedefidir. Herhangi bir provokasyona mahal vermeksizin hiçbir şekilde bu işin suistimal edilmesine fırsat vermeksizin güçlü bir şekilde bu süreci tamamlayacağız” dedi.
Yaşar Güler: “Sürecin sabote edilmesine ve uzatılmasına asla müsaade edilmeyecek”
Aynı toplantıda konuşan Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler de Abdullah Öcalan’ın İmralı heyeti aracılığıyla gönderdiği mektupta, “Tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir” demesine rağmen örgütün ateşkes kararı almasını, kendisini feshetmeyi da şarta bağlamasını eleştirdi.
Milli Savunma Bakanı, “27 Şubat günü yayınlanan bildiri ile terör örgütü silahları bırakma ve örgütü lağvetme ile ilgili bir talimat almıştır. Yapılan çağrı dikkatli bir şekilde incelenmelidir. Ateşkes gibi metinde yer almayan hususlar gündeme getirilerek kafa karışıklığı yaratılmaya çalışılmalıdır. Şunu çok açık bir biçimde ifade etmek isterim ki sürecin sabote edilmesine ve uzatılmasını asla müsaade edilmeyecek, temkinli akılcı bir yaklaşım esas alınacaktır” ifadelerini kullandı.
Erdoğan: “Türkiye’siz bir Avrupa güvenliği düşünülemez, Avrupalı dostlarımızın vizyoner bir bakış açısıyla tam üyelik sürecimizi ilerletmesini bekliyoruz”
Kürt meselesindeki son gelişmelerin yanısıra Cumhurbaşkanı Erdoğan bugünkü etkinlikteki konuşmasında Türkiye’nin AB üyeliği ve küresel meselelere de değindi. Tüm diplomatları Nisan ayında Antalya’da yapılacak “Diplomasi Forumu”na davet eden Erdoğan, Avrupa’nın güvenliğini gerekçe göstererek Avrupa Birliği’nin Türkiye’nin tam üyeliği konusunu yeniden gündemine alması gerektiğini hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Avrupa'nın ayrılmaz bir parçası olarak, Avrupa Birliği'ne üyelik sürecimizi sıralamada önceliğimiz olarak görüyoruz. Son dönemde yaşanan gelişmeler Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğinin önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Türkiye'nin hak ettiği şekilde yer almadığı bir Avrupa'nın küresel bir aktör olarak varlığını sürdürmesi giderek imkânsız hale geliyor. Açık söylemek gerekirse Türkiye’siz bir Avrupa güvenliği düşünülemez. Avrupalı dostlarımızın da artık kendileriyle yüzleşmesini ve vizyoner bir bakış açısıyla tam üyelik sürecimizi ilerletmesini bekliyoruz” dedi.
Erdoğan’dan dünyaya “askeri veya siyasi patlamalar olacaktır” uyarısı
Bir kez daha beş daimi üyeli Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin dünyanın yaşadığı sorunlarının çözümünde yetersiz kaldığını vurgulayan Erdoğan, sorunları zamana bırakarak, gelen tehlikeye kayıtsız kalarak hiçbir yere varılamayacağının altını çizdi.
Cumhurbaşkanı, “Küresel güvenlik mimarisine ve kural temelli sisteme güven azaldıkça maalesef tedirginlik artmakta, her koyun kendi bacağından asılır anlayışı yayılmakta, orman kanunları öne çıkmaktadır. Gücü elinde bulunduranın zayıfı tahakküm altına alması ciddi sorunları da beraberinde getirmektedir. Kelimenin tam anlamıyla altta kalanın canının çıktığı, daha adaletsiz, daha acımasız bir uluslararası gerçeklik inşa ediliyor. Artan yabancı düşmanlığını, terörizmi, faşist partileri ve hemen her krizin süratle çatışmaya evrilmesini bu yeni gerçeklikten bağımsız okuyamayız. Şayet önüne geçilmezse bunun varacağı yer üzülerek söylemeliyim ki askeri veya siyasi patlamalar olacaktır. Bunun işaretleri şimdiden görülmeye başlanmıştır” değerlendirmesinde bulundu.