Kayseri’nin Melikgazi ilçesinde Suriye uyruklu bir kişinin küçük yaştaki bir çocuğu taciz ettiği iddiası sonrası bölgede toplanan kişilerin Suriyeliler’e ait ev ve işyerlerine saldırarak araçları ateşe vermesiyle gerilim yükseldi.
Kayseri Emniyet Müdürlüğü ekipleri “Suriyeli karşıtlığı”na dönen şiddeti bastırmak için büyük çaba harcarken, Kayseri Valisi Gökmen Çiçek de olay yerine giderek kalabalığı sakinleştirmeye çalıştı.
Şüpheli, çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Kayseri'nin Melikgazi ilçesinde meydana gelen çocuk istismarı olayıyla ilgili Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan şüpheli şahısın, çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandığını duyurdu.
Tunç, "Çocuk ve ailesi ise devletimizin koruması altındadır. Suriyeli sığınmacılar üzerinden milletimizin birliğini ve ülkemizin huzurunu bozmaya yönelik faaliyetler ile sosyal medya üzerinden yapılan provokatif girişimler ve asılsız iddialarla ilgili Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından soruşturmalar sürdürülmekte olup, gözaltı kararları verilmektedir. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Bağımsız ve tarafsız Türk yargısı, kanunlar çerçevesinde gerekli cezaları uygulamaktadır. Ayrımcılık yaparak, ötekileştirerek ve nefret dili kullanarak milletimizin arasına nifak tohumları ekmek isteyenler asla amacına ulaşamayacaktır. Aziz milletimiz, sağduyulu davranarak ülkemizi karıştırmak isteyenlere asla müsaade etmeyecektir" dedi.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da gün içinde yaptığı açıklamada kalabalığın gece saat 2’den sonra dağıldığını, olaylar nedeniyle 67 kişinin gözaltına alındığını açıklamıştı.
İlgili Haberler Kayseri’de çocuğa istismar iddiası: Suriyeliler'in yaşadığı mahallede bazı işyerleri ve araçlar ateşe verildiÖfkeli grupların, “insani değerlere yakışmayan bir tavırla yasadışı hareket ederek Suriye uyruklu şahıslara ait ev, işyeri ve araçlara zarar verdiğini” söyleyen Yerlikaya, “Türkiye bir hukuk devletidir. Güvenlik güçlerimiz tüm suç ve suçlularla mücadelesini dün olduğu gibi bugün de sürdürmektedir. Yüce Türk adaleti, suçlulara hak ettikleri cezaları vermektedir. Halkımızın kamu düzenini, güvenliğini ve insan haklarını gözetmeden çevreye zarar vermesi kabul edilemez. İnancımızda, medeniyet değerlerimizde, aziz milletimizin sicilinde olmayan yabancı düşmanlığına müsaade edemeyiz” demişti.
Suriyeli küçük çocuk, annesi ve kardeşleri devlet korumasında
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da, Tunç'un da ifade ettiği gib istismara uğrayan çocuğun yanısıra annesi ve kardeşlerinin de devlet koruması altına alındığını açıklamıştı.Bakanlık, küçük çocuk ve aile bireylerine psikolojik destek verildiğini de duyurdu.
Kayseri 2. Sulh Ceza Hakimliği de istismar ve sonrasında yaşanan şiddet olayları hakkında yayın yasağı kararı aldı.
Erdoğan: “Müessif olayların sebeplerinden biri muhalefetin zehirli söylemleri”
Bugün Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde düzenlenen AK Parti Yerel Yönetimler İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan yabancı düşmanlığına tepki gösterirken, şiddetin sebeplerinden bir olarak muhalefetin “zehirli söylemleri”ni gösterdi.
Erdoğan, “Türkiye'nin fay hatlarıyla oynamaktan herkes uzak durmalı. Birilerinin kendi beceriksizliğinin faturasını, evini barkını terketmiş insanlara kesmeye göz yumulmamalı. Dün Kayseri'de küçük bir grubun yol açtığı müessif olayların sebeplerinden biri, muhalefetin zehirli söylemleridir. Vandallık yapmak, sokakları ateşe vermek kabul edilemez” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Toplumda yabancı düşmanlığını ve sığınmacı nefretini körükleyerek hiçbir yere varılamaz. Siyasi kazanım uğruna nefret siyasetine tevessül edilmesini acizlik olarak görüyoruz. Ayrımcılık, ötekileştirme, düşmanlaştırma AK Parti siyasetinde yer bulmayacaktır. İstiyoruz ki sosyal barışımız bozulmasın, ağzımızın tadı kaçmasın” diye konuştu.
AK Parti’nin Cumhur İttifakı’ndaki ortağı Milliyetçi Hareket Partisi ise henüz Kayseri olayları ile ilgili resmi bir değerlendirme yapmadı.
Özgür Özel’den Erdoğan’a tepki: “Sorumlusu sensin”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, muhalefeti hedefe koyan sözleri nedeniyle Erdoğan'a tepki gösterdi.
"Dün yaşanan olaylar ve 'Türkiye'deki sığınmacı sorunu varsa iktidar sorumludur' dediğimde herhalde Sayın Erdoğan 'Ben değil, diğer iktidar odakları' diyemeyecek' " diye konuşan Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir tane iktidar var. Ne diyor, 'Her şeyin sorumlusu benim' diyor. O zaman bunun da sorumlusu sensin."
Özel, ayrıca Kayseri'de yaşanan olaylara ilişkin sağduyu çağrısında bulundu, "Cezayı kendin vermeye çalışırsan, polisin, jandarmanın yerine güç kullanmaya çalışırsan haklıyken haksız duruma düşülür. Bu olayların olmaması için sığınmacı sorununun çözülmesi lazım" dedi.
Ümit Özdağ: “Öfke ve kararlılığımızı provokasyonlara açık şekilde değil sandıkta gösterelim”
Yıllardır Suriyeli sığınmacıların ülkelerine geri gönderilmesini savunan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ dün sosyal medyada yaptığı paylaşımlarda sokaklardaki gruplardan evlerine dönmesini istedi.
Bugün de sosyal medya platformu X hesabından paylaşımlarını sürdüren Özdağ, “Kayseri’de 6 yaşında Suriyeli bir kız çocuğuna başka bir Suriyeli’nin tacizi ile başlayan olaylar AKP’nin kontrolsüz sığınmacı/kaçak politikasının ne kadar büyük bir öfke birikimine neden olduğunu ortaya koymuştur. Kayseri gibi milliyetçi, muhafazakar ve AKP’nin güçlü olduğu bir kentte bile bu kadar öfke birikimi hayra alamet değildir. 13 milyon sığınmacı/kaçağın neden olduğu politik, ekonomik, demografik baskı artık yönetilebilir olmaktan çıkmıştır. Artık 13 milyon sığınmacı/kaçağın vatanlarına dönmesinin vakti gelmiş, geçmiştir. Öfke ve kararlılığımızı kent sokaklarında provokasyonlara açık şekilde değil seçim sandığında gösterelim” dedi.
Zafer Partisi lideri, “13 milyon sığınmacı ve kaçağın vatanlarına dönmesini arzu eden herkesi” 8-9 Ağustos tarihlerinde Çanakkale’ye davet etti.
DEM Partili Temelli: “Buradaki tepki kabul edilemez bir ırkçı kalkışmadır”
DEM Parti TBMM Grup Başkan Vekili Sezai Temelli ise mülteci sorununun mülteciler tarafından değil Türkiye devleti eli ile yaratıldığını savundu.
Temelli, “Tabii ki bir olay karşısında tepki verilebilir ama buradaki tepki kabul edilemez, bir ırkçı kalkışmadır. Biz bunu tarihte çok defa yaşadık. Bir kez daha buna cüret edenleri kınıyorum. Bu olayın arkasında yatan anlayışın da aslında ırkçı ve faşist bir anlayış olduğunu çok iyi biliyoruz. Özellikle hem iktidar hem de muhalefet partileri uzun süredir mültecilere yönelik bir ırkçı söylem kullanmaktadır. Bunun sonucunda da toplumda bu tür infialler ortaya çıkmaktadır. Nefret söylemleri ırkçı saldırılar olarak karşımıza çıkıyor” dedi