Türk hükümeti Suriye’deki cihatçıları silahlandırdığı ve maddi destek verdiği suçlamalarıyla karşı karşıya. Bu yöndeki iddialar, sürgünde yaşayan bir mafya liderinin her hafta Youtube’da yayınladığı videolarda gündeme getirdiği ve Türkiye Cumhurbaşkanı’nı zor durumda bırakan iddiaların sonuncusu.
Sedat Peker’in Youtube’da gündeme getirdiği çok sayıda iddialardan birinde, Türk hükümetinin Suriye’de cihatçıları silahlandırdığı ve bu kişilerden petrol satın aldığı ileri sürülüyor.
Sedat Peker yaptığı yayınlardan birinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önde gelen danışmanlarının bu düzeni nasıl yönettiğini ayrıntılı şekilde anlatıyor.
Analistlerin Türkiye’yi yönetenlerle bir dönem yakın ilişkileri olduğunu belirttiği Sedat Peker, ülkeyi terk etmeye zorlanmasının ardından, Youtube kanalı üzerinden her hafta Pazar günleri video yayınlayarak hükümetin suç işlediğine ilişkin iddiaları gündeme getiriyor.
Mafya liderinin gittikçe artan bir izleyici kitlesine sahip olduğunu belirten uzman Atilla Yeşilada, “Her video 4-5 milyon kez izleniyor. Söylediği her şey muhalefete yakın kanallarda didik didik ediliyor. O nedenle ne söylediğini herkes biliyor diyebilirim. En çok hasara yol açansa 1990’lardaki yargısız infaz dosyalarını açmış olması” şeklinde konuştu.
Peker eski içişleri bakanı Mehmet Ağar’ın 1990’larda önde gelen gazetecilere yönelik bir dizi suikasttan sorumlu olduğu iddia edilen ve “derin devlet” olarak bilinen gizli bir yapılanmanın başında olduğunu ileri sürüyor.
Mehmet Ağar’ın Erdoğan’la yakın ilişkileri bulunuyor ve oğlu Tolga Ağar da iktidardaki AK Parti’den milletvekili. Mehmet Ağar iddiaları yalanladı.
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nden Erol Önderoğlu, hükümetin şeffaf olması gerekliliği olduğunu söylüyor.
Öncelikle konuya ilişkin parlamentoda bir soruşturma açılması gerektiğini ancak bunun Türk hükümetinin o dönemki bazı devlet yetkililerinin adını vermeden mümkün olmayacağını belirten Önderoğlu, şeffaf olunmasının kamuoyu vicdanını rahatlatabileceğini ve kurbanların ailelerine saygı gösterilmesi gerektiğini belirtti.
Erdoğan iddiaları reddediyor. AK Parti milletvekillerine seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan suçlamaların kendisini devirmeyi amaçlayan uluslararası bir komplonun parçası olduğunu iddia etti.
Ancak iddialarına devam eden Sedat Peker, Erdoğan’a yakın isimlerden biri olan eski Başbakan Binali Yıldırım’ın oğlunu kokain kaçakçılığıyla ve Türkiye’yi uyuşturucunun Avrupa’ya ithal edilmesinde ve dağıtılmasında en büyük merkezlerinden biri haline getirmekle suçladı. Yıldırımsa iddiaları reddetti.
Analistler Erdoğan’ın siyasi fırtınaları atlatma konusunda deneyimli olduğuna dikkat çekiyor. Ancak Atilla Yeşilada geçmişte yaşananların aksine Türkiye’nin bu kez ekonomik krizin ortasında olduğuna ve Erdoğan’a desteğin rekor düzeyinde düşmüş olmasına dikkat çekiyor. Yeşilada, “Bütün bunlar Erdoğan için kıyametin yaklaştığının açık işaretleri. Peker’in videolarının yol açtığı itibar hasarını onarmak için bir mucize gerekecek. Bu hükümetin kişisel yarar ve ahbap-çavuş ilişkileri yararına kurulan bir hükümet olduğu ve seçmene karşı ilgiyi kaybetmiş bir hükümet olduğu gibi bir tablo ortaya çıkıyor” sözleriyle durumu değerlendirdi.
Sedat Peker, iktidar partisine yakın çevrelerle geçirdiği yirmi yılda öğrendiğini söylediği başka sırları da anlatacağı videolar paylaşmaya devam edeceğini belirtiyor.