Erdoğan: “Yeni Lawrence’lar Başarılı Olamayacak”

Türkiye, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin pazartesi günü yaptığı bağımsızlık referandumunun olası sonuçlarını ve IKYB’nin geri adım attıracak önlemleri tartışıyor.

İlk somut gelişme havacılık sektöründe meydana geldi.

Türk Hava Yolları, Pegasus Havayolları ve Atlas Havayolları’nın cuma gününde itibaren Türkiye’den Erbil ve Süleymaniye’ye yapılan uçuşları durdurduğu açıklandı.

Ancak Çarşamba günü saat 16:00 itibariyle Türk Hava Yolları’nın internet sitesinden bilet satışı devam ediyordu.

Dışişleri Bakanlığı: Vatandaşlarımızın uçuşlar askıya alınmadan bölgeden ayrılmalarında fayda görülmektedir

Dışişleri Bakanlığı ise Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi sınırları içinde bulunan Türk vatandaşlarına bölgeden ayrılmaları çağrısında bulundu.

“29 Eylül Cuma günü 18’den tarihten itibaren ülkemizle Erbil ve Süleymaniye arasında karşılıklı sefer düzenlenmesi mümkün olamayacaktır. Anılan tarih ve saate kadar ülkemizle Erbil ve Süleymaniye arasındaki güzergâhlarda yapılacak uçuşların kapasitesinin artırılmasına yönelik çalışma başlatılmıştı

Vatandaşlarımızın seyahat planlamalarında bu gelişmeyi dikkate almaları ve IKB’de kalmaları zorunluluk arz etmediği takdirde uçuşlar askıya alınmadan bölgeden ayrılmalarında fayda görülmektedir.”

Erdoğan, ‘aşiret reisi’ olarak andığı Barzani’ye “otur oturduğun yerde” dedi

Bağımsızlık referandumunda Türkiye’de en sert çıkan isim olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tepkisini bugün de sürdürdü.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen Polis Akademisi Mezuniyet Töreni’nde konuşan Erdoğan, yakın zamana kadar “değerli kardeşim”, “değerli dostum” olarak seslendiği IKBY Başkanı Mesut Barzani’ye bugün “aşiret reisi” olarak andı.

2013 yılında Diyarbakır’da ağırladığında Kürdistan olarak telaffuz ettiği toprakları bugün Kuzey Irak olarak nitelendiren Cumhurbaşkanı, referanduma katılanların %92’sinin “evet” demesinin de konjonktür değiştiğinde anlamsız olacağını ifade etti:

“Kuzey Irak'ta da otur oturduğun yerde işte. Kuzey Irak yerel yönetimi başındasın. Para, pul her şey var. Petrolün var rahat dur. Neymiş? Bağımsız devlet olacakmış. 350 kilometre sınırın var bizimle bunu konuştun mu? Yok. İran'la konuştun mu? Yok. Federal devletle konuştun mu? Yok. Öbür tarafta Suriye'de şu anda zaten içeride savaş var. Orayla mutabık mısın? Yok. Nasıl sen geliyorsun da böyle bir adım atıyorsun? İşte devlet yönetmek öyle bir aşiretin reisi olarak bu işi çözmekle olmuyor. Şimdi oradan hareketle herhalde kendisine de bu konuda ciddi teşvikler oldu. Bu oyuna gelerek adımı atmış bulunuyor. Maşallah %92 filan da kabul görmüş. %72 katılım varmış, %92 ‘evet’ demiş. Bunları biz çok gördük. Burada da darbeler olduğu zaman bu darbelerin neticesinde %95 ‘evet’ diyenlerin olduğunu çok gördük.”

Erdoğan: Irak’ta teşebbüs edilen fitneyi durduracağız

Türkiye’nin başta Kürtler olmak üzere Türkmenler ve Arapların da iyiliğini istediği için sert tepki gösterdiğini belirten Erdoğan, bu ikazlara rağmen IKBY’nin referandumu dikkate alması halinde bu maceranın hüsranla sonuçlanacağını öne sürdü:

“Bölgemizde yakılan her ateş gibi inşallah bu da bizi teğet geçer ama birilerinin canını fena halde yakar. Bugün sırf kendi çıkarları için kullanacak araç arayanlara gönüllü asker yazılanlar, yarın her şey normale döndüğünde, kapı komşularının, kardeşlerinin, yüzüne bakamayacaklardır. Atılan bu adım, dün bölgedeki kötülüklerin sembolü haline gelmiş olanlara dahi rahmet okutacak vahamette gelişmelerin önünü açma faaliyetlerinin potansiyelini taşımaktadır. Suriye'de yakılan ateşin nasıl ülkemize sıçramasına izin vermediysek, Irak'ta teşebbüs edilen bu fitneyi de inşallah durduracağız. Yeni Lawrencelar bu defa başarılı olamayacaklardır, bunu bilmenizi istiyorum.”

Bahçeli: 5 bin gönüllü ülkücü Türkmenlerin varlık mücadelesine katılmak üzere hazır

Erdoğan kadar referanduma karşı sert tepki veren bir diğer lider “namlının ucunda artık Türkiye var” diyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli oldu.

İsrail dışında hiçbir ülkenin referanduma destek vermemesini “büyük güçler tavşana kaç, tazıya tut politikası güdüyor” şeklinde yorumlayan MHP lideri, Türkmenlere asla yalnız bırakmayacaklarını söyledi.

Bahçeli, “Türkiye’deki Barzaniseverler, ihanet ve melanete hizmet eden bölünme hizmetkârları boşuna heveslenmemeli, boşuna çırpınmamalıdır.

Soydaşlarımız namusumuza emanettir. Can, mal ve vatan güvenliklerine destek vermek boynumuzun borcudur. Bu kapsamda en az beş bin Ülkücü gönüllü başta Kerkük olmak üzere, Türkmenlerin yaşadığı Türk kentlerindeki varlık, birlik ve dirlik mücadelesine katılmak üzere hazır beklemektedir. Tartışmalı alanlar da dâhil olmak üzere, Irak topraklarının yüzde 34’ünü ambargo altına alan ve dört ayaklı Kürdistan için bahane ve basamak görülen 25 Eylül komplosu Türkiye’nin milli güvenliğine de büyük bir tehdit, hatta darbedir” dedi.

MHP liderinin bu sözlerine yanıt veren AKP Sözcüsü Mahir Ünal ise Türk Silahlı Kuvvetleri’nin her şeyi yapacak güçte olduğunu söyleyerek Türk vatandaşlarının rahat olmasını istedi.

Baykal’dan diyalog ve işbirliği önerdi

Referandumla ilgili Cumhuriyet Halk Partisi Eski Genel Başkanı Deniz Baykal ise diyalog çağrısı yaptı.

Baykal, “Dilekleri var, yaşama geçirmek istiyorlar. Özlemlerin ötesinde arka plan var. Bunu anlamak lazım. Büyük başka plan var. O plana alet olmadan, bölgenin dengesini göz önünde bulundurarak bölge ülkeleriyle uyumlu ve işbirliği içinde yaklaşmaktan başka çare yoktur. Ne askeri yöntemle ‘asarız, keseriz’ çare olur, ne de sürece teslim olmak ‘bana da bir şeyler düşer’ deyip beklenmelidir. Yapılması gereken bölgedeki yaşayan toplumların kendi aralarında ciddi bir diyalog geliştirmesidir. Nüfus yapısını değiştirmekten vazgeçmektedir. İşbirliğinin temel şartı, bazı bölgelerdeki nüfusu oldu bittilerle büyük devletlerin desteklerinden güç alıp, etnik temizlemekten uzak durulması lazım. Bu konuda anlayış birliğine girdikten sonra herkesin özlemleri, istekleri, benzer talepleriyle uyum içinde bölgeyi sarsmadan çözüm bulunabilir” dedi.