MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yeni yasama yılının başladığı 1 Ekim günü TBMM Genel Kurul Salonu’na girdiğinde DEM Partili milletvekillerinin elini sıkması Kürt sorunu için yeni bir sürecin başlamakta olduğu yorumlarını da beraberinde getirdi.
Pazartesi günü kabine toplantısı sonrası basın açıklaması yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin sınırlarının hemen ötesinde her gün yeni bir çatışma patlak verirken siyaset kurumunun eski alışkanlıklarla yoluna devam etmesinin mümkün olmadığını söyledi.
İlgili Haberler Kürt Sorunu’nda yeni süreç mi geliyor? Erdoğan’dan “İçeride barışın tesisi önem kazanıyor” çıkışı“İç cephemizi tahkim ve takviye etmemiz fevkalade önemlidir” diyen Erdoğan şöyle devam etti:
“Bunun da yolu siyasette diyalog zeminini güçlendirmekten, farklı siyasi partiler ve toplum kesimleri arasındaki müşterek paydayı olabildiğince büyütmekten geçiyor. Mevlana Hazretlerinin ‘Şimdi yeni şeyler söylemek lazım’ ifadesinde anlamını bulan ruha şimdi her zamankinde fazla ihtiyaç duyuyoruz. Türkiye'nin umutsuzluk girdabına sürüklenmesini bekleyenlerin ve onların içimizdeki lejyonerlerinin gerilimi körüklemesine, 85 milyonun bin yıllık kardeşliğine gölge düşürmesine müsaade etmemeliyiz.”
Erdoğan’dan DEM’e miting tepkisi: “Uzatılan elin sıkıca tutulmak yerine kopartılmaya çalışılmasına izin vermeyiz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sözlerle yeni süreci eleştirme eğiliminde olanlara tepki gösterirken, dün Diyarbakır’da valiliğin izin vermesine rağmen “Tecride karşı Özgürlük” adı verilen mitingi yapmakta ısrar eden DEM Parti’yi de isim vermeden eleştirdi.
Erdoğan, “Dün bazı illerimizde ortaya çıkan son derece kışkırtıcı terörü ve şiddeti öven sahneleri de kesinlikle tasvip etmiyoruz. Terörle ve şiddetle arasına mesafe koyması beklenenlerin tam tersine terör diline sarılması samimiyetsizliğin işaretidir” dedi.
İlgili Haberler Diyarbakır’da Öcalan için basın açıklaması: 6 gözaltı, milletvekilleri hakkında suç duyurusuTürk, Türkmen, Arap, Kürt demeden herkesi kucaklayan bir kardeşlik ekseni kurmaya çalıştıklarını söyleyen Erdoğan, “Birileri hemen bu kardeşlik eksenini sabote edecek hal ve hareketlere girişiyor. Uzatılan elin sıkıca tutulmak yerine kopartılmaya çalışılmasına biz izin vermeyiz. Bölgemizde bunca ateş varken, bu ateş her geçen gün ülkemize yaklaşırken herkes aklını başına almalıdır” ifadesini kullandı.
“Her kim yumuşama iklimini baltalamak için hamle yapıyorsa milletimize kötülük yapıyordur”
Başta 2023’teki cumhurbaşkanlığı seçiminde rakibi olan Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere 31 Mart seçimleri sonrası CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in başlattığı normalleşme ve yumuşama sürecine eleştirel yaklaşanlar da Erdoğan’ın hedefindeydi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti lideri, “Her kim siyasetten topluma yayılan yumuşama iklimini baltalamak için hamle yapıyorsa kesinlikle Türkiye'nin iyiliğini istemiyor demektir. Her kim siyasi hırslarını ve ideolojik ön kabulünü bir kenara koyamıyorsa milletimize kötülük yapıyor demektir” dedi.
“Türkiye son dönemde siyasette bir yumuşama iklimine girdi” diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
“Siyasi aktörler arasında bilhassa milli meselelerde ortak paydada buluşma arayışları artmaya başladı. Eş zamanlı olarak bu atmosferi henüz meyveye durmadan zehirlemeye yönelik girişimler de arttı. Partisi tarafından dışlanmış hatta istenmeyen adam ilan edilmiş, kimi eski siyasetçilerin ekran ekran dolaşıp, kutuplaştırıcı söylemlerle sağa sola sataşması, yumuşama atmosferini provokatif ifadelerle hedef tahtasına koymasını asla iyi niyetli bilmiyoruz.”
“Anayasa’nın ilk 4 maddesi üzerinden yapılan tartışmalar sürece katkı sağlamıyor”
Haftasonu TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un “Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Millî marşı İstiklal Marşı’dır” yazan Anayasa’nın üçüncü maddesinin değiştirilebileceğine dair değerlendirmeleri tepki çekmişti.
Erdoğan, basın toplantısında yeni Anayasa ve bu konuyla ilgili de değerlendirmelerde bulunarak şöyle konuştu:
“12 Eylül rejiminin silah dipçiği ile millete dayattığı Anayasa’nın Türkiye’nin ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğunu net bir şekilde görebiliyoruz. Önyargıların esiri olarak ileri demokrasi hedefine ulaşılamayacağını herkesin idrak etmesini bekliyoruz. Tüm siyasi partilerin yeni Anayasa çağrımıza yapıcı cevap vermelerini samimiyetle temenni ediyoruz. Anayasa'nın ilk 4 maddesiyle ilgili partimizin ve Cumhur İttifakı’nın herhangi sorununun olmadığını, ilk 4 madde üzerinden yapılan tartışmaların da sürece katkı sağlamadığını tekraren ifade etmek istiyorum.”
Erdoğan’dan BM Güvenlik Konseyi’ne tepki: “Bunun adı acizlik”
İsrail’in saldırganlığına göz yumduğu gerekçesiyle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni de eleştiren Erdoğan, ABD ve Batı’nın desteğini alan İsrail’in bölgedeki saldırganlığının süreceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı, “İsrail’in Gazze’de durmayacağını, gözünü bölgedeki diğer ülkelere dikeceğini ilk günden beri her fırsatta ifade ettik. İsrail'in Lübnan'a yönelik başlattığı son saldırılar endişelerimizin ne kadar yerinde olduğunu bir kez daha gösterdi. Netanyahu kabinesinden yapılan açıklamalar, İsrail’in Lübnan’ı işgalle yetinmeyeceğini de net bir şekilde ifade ediyor. İsrail tankları UNIFIL bölgesine giriyor, Barış Gücü askerlerine saldırıyor ancak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tüm bu haydutlukları tribünden sadece seyrediyor. Bunun adı acizliktir, İsrail saldırganlığına teslim olmaktır” dedi.