Erdoğan'ın Sızdırılan Görüntüleri Seçim Hilesi Korkularını Arttırdı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sızdırılan video görüntüleri, cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin yapılacağı 24 Haziran öncesinde seçimlerde hile yapılacağı korkularını körükledi.

Video kaydında, Erdoğan'ın seçim günü sandıklarda görev yapacak olan AKP yetkililerine ”İstanbul'da başlamadan işi bitirmiş oluruz” talimatı verdiği görülüyor.

Erdoğan, kayıtta, HDP'yle ilgili görüşlerini de bildiriyor. Erdoğan, HDP'nin baraj altında kalmasıyla ilgili olarak, ”Bunu dışarıda konuşmam. Burada sizlerle konuşuyorum, niye sizlerle konuşuyorum? Çünkü, onların baraj altı kalması demek, bizim durumumuzun çok daha iyi bir noktaya gelmesi demektir,” şeklinde sözler sarfediyor.

HDP'nin oy oranının, TBMM'ye girmek için zorunlu olan yüzde 10 barajının civarında olduğu gözleniyor. HDP'nin barajı aşamaması, bu oyların, HDP'nin Güneydoğu'daki en büyük rakibi AKP'ye geçmesi anlamına geliyor. Uzmanlar, bu durumda AKP'nin TBMM'de yaklaşık 60 adet daha fazla sandalye elde etmesi anlamına geldiğini söylüyor.

Erdoğan'ın İstanbul'da kapalı kapılar ardında, AKP yetkilileriyle yaptığı toplantının sızdırılan video görüntüleri, sosyal medyada toplantıya katılan bir yetkili tarafından yayınlandı. Yetkili, görüntüleri kısa sürede kaldırsa bile hızla yayılmasını engelleyemedi.

HDP'nin Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, ”AKP Genel Başkanı Erdoğan insanları açıkça suç işlemeye teşvik ediyor. Hile yaparak oylarımızı çalmayı ve bizi baraj altında bırakmak için baskı yapmayı planlıyor,” ifadesi kullanıldı.

Seçim güvenliği sözü

CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce ise, ”Erdoğan'ın o görüntülerini izledim. Türkiye adına üzüldüm. Erdoğan demokrasiden nasibini almamış bir insan. Şimdi medet umuyor bunlardan. Çünkü demokrasiyi içselleştirmemiş, buna inanmıyor. İnanmadığı için bir takım partileri baraj altında bırakmayla, Ali Cengiz oyunlarıyla başarılı olabileceğini düşünüyor ama bu sefer sökmeyecek,” şeklinde konuştu.

İnce ayrıca seçim güvenliği taahhüdünde de bulundu ve ”Seçimde sandıkları koruyacağız. Milletimizin hiç kuşku duymamasını istiyorum,” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise şimdiye kadar görüntülerle ilgili bir yorumda bulunmayı reddetti. Ancak uzmanlar, son tartışmaların, mevcut meselelerin üzerinde adeta benzin dökmesinden korkuyor. Siyaset bilimi uzmanı Cengiz Aktar, bu konuda, ”Sandık güvenliğine ilişkin şimdiden olağanüstü şüpheler mevcut. Tüm sistem, Erdoğan ve partisinin gelecek seçimlerde kazanmasını garanti altına almak için tasarlandı,” diyor.

Cumhurbaşkanına geniş kapsamlı yetkiler tanınmasını öngören anayasa değişikliği referandumunda ”evet” oylası az farkla kazanmıştı. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'ndan uluslararası gözlemciler, mühürsüz zarfların da geçerli sayılacağına karar verilmesi üzerine yapılan referandumu şiddetle eleştirmişti.

AKP Hükümeti, Haziran seçimlerinin yapılacağını açıklamadan kısa süre önce seçim yasalarında bazı değişiklikler yapmak için düğmeye basmıştı. Mühürsüz zarf ve oy pusulaları, bazı sandıkların yerinin değiştirilmesi ve bu noktalara güvenlik birimlerinin sevkedilmesi, AKP'nin getirmek istediği değişikliklerden bazılarıydı.

Hükümetin bu değişikliklere gitmek isteme gerekçesi, özellikle Güneydoğu'da oy güvenliğini sağlamak. İnsan Hakları Gözlem örgütü ise bu hamleyi şiddetle eleştirdi ve ”Bu kararın seçim sandıklarında hile yapılmadığının etkili bir biçimde izlenmesini engelleyeceğine dair kaygılar var," açıklamasını yaptı. Polis ve jandarmanın sandık başında olması seçmenleri korkutabilir ve AKP'nin de içinde bulunduğu ittifakı desteklemediği sürece istediği yönde oy kullanmasını engelleyebilir,” ifadelerini kullandı.

Seçmenlerin baskı altında tutulduğu iddiaları

Güneydoğu'da 140 binden fazla seçmen, sandıkların yerleri değiştirildiği için 30 kilometre ve daha fazla yol katetmek zorunda kalacak. AKP'yi eleştirenler, sandıkların yerlerinin değiştirildiği bölgelerin HDP'nin kalesi olduğunu ve bu kararın, seçmenlerin sandık başına gitmesini engellemeye yönelik olduğunu savunuyor.

Muhalefet, özellikle Kürt seçmenlerin çoğunlukta olduğu Güneydoğu'da sandık başlarına gözlemcilerin görevlendirilmesinin adil seçim güvenliği açısından büyük önem taşıdığı görüşünde. İstanbul Edam Araştırma Enstitüsü'nden Sinan Ülgen, seçim güvenliği kaygılarının geleneksel olarak bölünme içinde olan muhalefeti birbirine yakınlaştırdığını söylüyor.

Ülgen, ”Muhalefet, geçmişe, hatta geçen yılki referandum zamanına kıyasla şu anda çok daha iyi organize olmuş durumda, İyi Parti ve Saadet Partisi'nin yükselişi de buna katkıda bulundu. Geçmişte sandık gözlemi ülke genelinde sadece CHP'nin, Güneydoğu'daysa HDP'nin omuzlarına binen bir yüktü,” diyor.

Muhalif partilerin seçim güvenliği üzerine kurulu işbirliği, ideolojik bariyerlerin yıkılmasına yol açtı. Milliyetçi İyi Parti ve HDP, seçimlerin adil bir ortamda yapılabilmesi için geniş kapsamlı bir ortaklığın içinde yer alıyor.

Ülgen, bu konuda, ”Muhalif partiler, seçimlerde hile yapılmasını engellemek için koordinasyon sağlama konusunda görüşme içinde. Bu çabaların yeterli olup olmayacağını göreceğiz,” şeklinde konuşuyor.