Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki en uzun ve en tartışmalı yargı süreçlerinden birisi olan Ergenekon Davası, Yargıtay aşamasında “Ergenekon terör örgütü” olmadığı belirtilerek, usul ve esas yönünden tümüyle bozuldu.
Yargıtay 16. Dairesi heyetince “Bir koyundan üç post çıkmış” olarak yorumlanan Ergenekon Davası dosyası, şimdi İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilecek.
Ernegekon Davası, 9 yıllık yargılama süreci sonunda Yargıtay Heyeti’nce 6 aylık değerlendirme ardından “yok hükmünde” olarak karara bağlandı.Yargıtay 16. Dairesi, Ergenekon Davası hakkında özetle; “adil yargılanma, savunma süresi, sözlü yargılama, ek savunma verilmemesi, iddianame ve dosya birleştirmeleri, gizli tanık dinlemeleri, MİT mensupları tanıklığı, avukatlarca tanıklık yapılması, askeri mahallerdeki aramalar, bilgisayar incelemesi ve dijital delil hilesi meselesi, sadece kolluk güçlerince (polis) belge incelemesi, telefon dinlemelerinde ‘tesadüfi’ tespitler yapılması” gibi gerekçelerle usul yönünden bozma kararı verdi. Yargıtay 16. Dairesi, esas yönünden “somut deliller olmaması, iddiaya konu ‘Ergenekon Terör Örgütü’nün nerede, ne zaman, kimler tarafından kurulduğunun belli olmaması, lideri ve hiyerarşik yapısının belli olmaması, hangi suçları işlediğinin tespit edilmemesi, hangi diğer örgütleri yönlendirdiği iddiasında dayanıksızlık olması” gerekçeleriyle bozulmasına hükmetti.
Yargıtay’ın 231 sayfalık kararında özetle; “Yerel mahkeme oluşumunda ve soruşturma, yargılama, delil toplama aşamalarında adil yargılanma ilkelerine aykırılık var. Yerel mahkeme, "Ergenekon terör örgütü" kabulünde isabetli değildir. Yargılama makul sürede bitirilmedi. Resmi kurumlar, Genelkurmay Başkanlığı, emniyet, "Ergenekon yok" dediği halde bu hususların dikkate alınmaması hukuksuzluktur. Silivri'de kamu düzenini ilgilendiren hatalar yapılmıştır” denildi.
Yargıtay 16. Dairesi, Ergenekon Davası adı altında birleştirilmiş dosyalardan Danıştay Davası dosyasının ayrılmasına da karar verdi. Danıştay Davası, 17 Mayıs 2006’da zanlı Alparslan Arslan’ın gerçekleştirdiği ve Danıştay 2. Dairesi üyesi Mustafa Yücel Özbilgin’in öldüğü silahlı saldırıya ilişkindi. Davaya ilk aşamada ele alan Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, itirazına rağmen bu dosya Ergenekon Davası ile birleştirilmişti. Yargıtay ise, bugünkü kararıyla Osman Yıldırım’ın da Danıştay Davası kapsamında yargılanması gerektiğini belirtti.
Ergenekon Davası süreci nasıl gelişmişti?
Ergenekon soruşturması ihbar telefonuyla 12 Haziran 2007’de İstanbul – Ümraniye’de 27 el bombası bulunmasıyla kamuoyuna yansıdı. Bu gerekçeyle başlayan süreçte Ergenekon dalgaları adıyla yürütülen polis operasyonlarda birbirinden farklı mesleki alanlardan isimler gözaltına alındı veya tutuklandı.
Ergenekon Davası, 20 Ekim 2008’deki ilk duruşmasıyla başladıktan itibaren 23 ayrı dava konusu iddianame tek dosyada birleştirildi ve yerel mahkemedeki süreç 600 duruşma sürdü.
Davada 31'i gizli tanık olmak üzere 160 tanıktan beyan alındı ancak gizli tanıklıklar tartışma konusu oldu. ‘Deniz’ kodlu gizli tanık PKK’nın yönetici kadrosundan Şemdin Sakık’ın olduğu ortaya çıktı. ‘Poyraz’ ve ‘Hisar’ kodlu tanıklar gizli kalmak istemediklerini beyan ederken; mahkeme gerçek isimlerine ilişkin yayın yasağı getirdi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 274 sanıklı davada ilk karar, 5 Ağustos 2013'te açıkladı. O karara göre; sanıklardanolan Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, ‘darbeye teşebbüs’ suçlamasıyla müebbet hapis, Emekli Orgeneral Hurşit Tolon müebbet hapis, Emekli Albay Dursun Çiçek ağırlaştırılmış müebbet hapis, Emekli Albay Fuat Selvi müebbet hapis, Eski Genelkurmay İkinci Başkanı Hasan Iğsız müebbet hapis, Emekli Orgeneral Nusret Taşdeler müebbet hapis, Mustafa Balbay, 34 yıl 8 ay hapis, Mehmet Haberal 12 yıl 6 ay hapis, Tuncay Özkan ağırlaştırılmış müebbet hapis, İşçi Partisi (Bugünkü Vatan Partisi) Genel Başkanı Doğu Perinçek ağırlaştırılmış müebbet hapis, Eski Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur müebbet hapis, Türk Ortodoks Patrikhanesi Sözcüsü Sevgi Erenol müebbet hapis, yazar Ergün Poyraz 29 yıl 4 ay hapis, Yalçın Küçük 22 yıl 6 ay hapis, Eski YÖK Başkanı Kemal Gürüz 13 yıl 11 ay hapis, Prof. Dr. Erol Manisalı 9 yıl 8 ay hapis cezalarına çarptırılmıştı.
Danıştay Davası zanlısı iken bu dosya kapsamında değerlendirilen Alparslan Aslan ise, 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ve 90 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Yeditepe Üniversitesi kurucusu Bedrettin Dalan ile Eski AKP’li Turhan Çömez ise davada firari sanık konumundaydı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 16 bin 600 sayfalık gerekçeli karar tamamlanması ardından dosya Yargıtay’a gönderildi.
Hayatlar yok olup gitti
Süreçte, dava sanıklarından gazeteci İlhan Selçuk 6 Haziran 2010’da, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği kurucusu Türkan Saylan 18 Mayıs 2009’da, Verso Araştırma Şirketi sahibi Engin Aydın 21 Mayıs 2010’da, İşçi Partisi üyesi Prof.Dr. Uçkun Geray 30 Ocak 2009’da, Ergenekon Finansörü olarak itham edilen işadamı Kuddusi Okkır 6 Temmuz 2008’de, Kuvayı Milliye Derneği yöneticisi Hüseyin Görüm 20 Mart 2015’te ve Murat Özkan hayatını yitirdi. Yarbay Ali Tatar ise, 20 Aralık 2009’da intihar etti.
Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu ve Emekli Yarbay Mustafa Dönmez, oğullarını kaybederken; Emekli Orgeneral Hasan Iğsız, Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin ve Emekli Albay Dursun Çiçek ile Mehmet Haberal'ın ise anneleri vefat etti.
Dosya AYM’ye de taşındı gözler Yargıtay’daydı
Anayasa Mahkemesi ise, 2014 yılında bireysel başvuru hakkı kapsamında uzun tutukluluk süreleri başta olmak üzere insan hakları ihlalleri boyutuyla Ergenekon Davası’nı ele aldı ve sanıklar açısından ihlal olduğuna hükmetti. Bu çerçevede, Ergenekon Davası’nın sanıkları hakkında Alparslan Arslan hariç tüm sanıklar hakkında yerel mahkemece peş peşe tahliye kararları verildi.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi’ndeki temyiz süreci ise, 6 Ekim’de başladı ve 17 duruşma sonunda 28 Ekim 2015’te sona erdi. Ardından Yargıtay Heyeti, 21 Nisan’a kadar 6 aylık değerlendirme süresini kullandı.