15 Temmuz darbe girişiminin merkez üssü olarak kabul edilen Akıncı Üssü’ndeki eylemlere ilişkin 486 kişi hakkında açılan davada sanıklar Salı günü hakim karşısına çıktı.
Yoğun güvenlik önlemleri altında, jandarma eşliğinde,elleri kelepçeli olarak, tek sıra halinde Sincan Ceza ve İnfaz Kurumu içindeki duruşma salonuna getirilen 41 sanık, darbe girişiminde hayatını kaybeden ve yaralanan kişilerin aileleri tarafından protesto edildi.
Ellerinde Türk bayrakları ve “Fetöcü Hainler Hesap Verecek”, “Fetöcü Hainlere En Ağır Ceza Verilsin”, “Bu Millete Diz Çöktüremediniz” yazılı dövizler taşıyan şehit yakınları ve bazı vatandaşlar “idam isteriz” şeklinde sloganlar attı.
Davada yargılanacak sanık yakınlarının da hazır bulunduğu Sincan Ceza ve İnfaz Kurumu çevresinde herhangi bir olay yaşanmaması için çok sayıda polis, jandarma görev alırken cezaevi çatısına keskin nişancılar yerleştirildi.
Akıncı Üssü’nde Teğmen rütbesinde görevli olan ve 1 yıldır tutuklu bulunan Akın Hoşoğlu’nun eşi Merve Hoşoğlu, 15 Temmuz’da yaşadıklarını Amerika’nın Sesi’ne anlattı.
15 Temmuz’da eşinin Akıncı Üssü’nde olduğunu söyleyen Hoşoğlu, eşinin F-16 eğitimi almak için Akıncı Üssü’nde bulunduğunu ve darbe girişimi olduğunda mezun olmasına sadece bir hafta kaldığını belirtti. Darbe girişiminin sabahında eşinin olayları kendisinden öğrendiğini belirten Merve Hoşoğlu, 15 Temmuz’da eşinin elinden telefonun alındığını ve Akıncı Üssü’nün ıssız yerlerinde eşine bazı görevler verildiğini anlattı.
15 Temmuz darbe girişiminden sonra 12 gün eşinin evde olduğunu belirten Hoşoğlu, 27 Temmuz’da eşini irtibat halinde olduğu bir komutanın aradığını ve ifade vermek için Akıncı Üssü’ne çağırdığını kaydetti. 8 Ağustos 2016’da eşinin tutuklandığını belirten Merve Hoşoğlu, yaşadığı üzüntüden dolayı erken doğum yaptığını, çocuğunun babasından ayrı bir şekilde büyüyerek neredeyse 1 yaşına geldiğini ve eşinin neyle suçlandığını hala bilmediklerini ifade etti.
Eşinin terör suçundan yargılandığı için 2 ayda bir açık görüş izinlerinin olduğunu belirten Merve Hoşoğlu, buna rağmen 5 aydır eşini göremediğini söyledi. Eşinin ve bu davada yargılanan arkadaşlarının suçsuz olduğunu savunan Hoşoğlu, gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkacağını ve eşinin suçsuz olduğunun anlaşılacağını belirtti.
Akıncı Üssü’nde Üsteğmen olarak görev yapan Caner Çamoğlu’nun babası Ali Çamoğlu, 15 Temmuz akşamı komutanların üste bir tehlike olduğunu söyleyerek orada bulunanların telefonunu topladığını ve sabaha kadar üste beklettiklerini anlattı. Çamoğlu, oğlunun tek yaptığının bu olduğunu ve bunun karşılığı olarak 1 senedir davası görülmeden tutuklu olduğunu söyledi. Oğlunun üslerinden gelen emiri yerine getirdiği için suçlu görüldüğünü anlatan Çamoğlu, şu an 1,5 yasında olan torununun babasız büyüdüğünü belirtti. Çamoğlu, gelininin de subay olduğunu ancak yaşananlardan ötürü gelinin de ihraç edildiğini kaydetti. Yargılama sürecinin ve şeklinin çok adaletsiz olduğunu belirten Ali Çamoğlu, yaşananlardan ötürü karamsarlığa kapıldığını da sözlerine ekledi.
15 Temmuz darbe girişiminde arkadaşını kaybeden Uğur Coşkun da adalet istediğini ve darbe girişiminde bulunanların yargılanmasını istediği için burada olduğunu söyledi.