EDİTÖRÜN NOTU: Bu haber, cinsel istismara dair detaylar içeriyor.
Fransa’yı sarsan tecavüz davasında 10 haftadır süren duruşmalarda sona gelindi.
Mahkeme heyeti, 72 yaşındaki eşi Gisele Pelicot’yu 10 yıl boyunca ilaçla uyutarak, yüzlerce kişiye pazarlayan ve bunlardan 92’sini filme alan Dominique Pelicot ile kimlikleri tespit edilen 54 sanığın tecavüzden yargılandığı Mazan Davası’nın son iki gününde çiftin üç çocuğunu dinledi.
Vaucluse Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, çiftin oğulları David ve Florian Pelicot ile kızları Caroline Darian’ın verdiği son ifadeler tüm ülkeyi bir kez daha sarstı.
Fransız medyası tarafından “asrın en büyük sapığı” olarak adlandırılan babalarının kendilerine, eşlerine, hatta çocuklarına yönelik taciz ve tecavüz eylemlerinde bulunduğunu belirten çiftin üç çocuğu, mahkeme salonunda öfke dolu savunma yaptı.
Davanın tümüyle açık olmasında ve isimlerinin de açıkça verilmesinde ısrar eden Gisele Pelicot ve üç çocuğunun ifadelerinde, çocukların her biri, babalarının eylemlerinden derin yara aldıklarını ve artık hayatın kendileri için de sona erdiğini dile getirdi.
Tek çatı altında dört dram
Tecavüz olayı, baba Dominique Pelicot’nun bir süpermarkette, bir kadının eteğinin altından bakmaya çalışırken yakalanmasıyla ortaya çıkmıştı. Kadının şikayetçi olması üzerine polis Dominique Pelicot’nun evinde arama yapınca, bilgisayarında kayıtlı yüzlerce tecavüz videosu ve çıplak fotoğraf ele geçirmişti.
İlgili Haberler Fransa’yı sarsan 51 sanıklı tecavüz davasının baş sanığı suçunu kabul etti: “Ben bir tecavüzcüyüm”Fiziki olarak babasına benzerliğiyle dikkat çeken çiftin en büyük oğlu 50 yaşındaki David Pelicot, 2 Kasım 2020'de babasının, “annesini uyuşturarak onlarca yabancıya sattığını” annesinin telefonuyla öğrendiğini anlattı. Hemen ertesi gün, birlikte Paris’ten ailesinin yaşadığı Mazan kasabasına gittiklerini söyleyen David Pelicot, evde babalarına ait her şeyi yok edip, annelerini yalnızca bir valiz ve köpeğini alarak Paris’e götürdüklerini dile getirdi.
Dava sırasında babasını “bu adam” diye tanımlayan David Pelicot, babasının bilgisayarında, eşinin ikiz çocuklarına hamileyken gizlice çekilmiş çıplak fotoğraflarının bulunduğunu aktardı.
Pelicot, babasına dönerek, “Nasıl çekebildin o fotoğrafları?” diye bağırdı.
Babasının 3 yaşındaki torununa ısrarla doktorculuk oynayalım dediğini iddia eden Pelicot, “Nasıl böyle bir şey yaparsın? Hala biraz insanlığın kaldıysa kız kardeşime ve oğluma yaptıklarınla ilgili gerçekleri anlatırsın” diye bağırdı.
Dominique Pelicot, oğlunun sorusuna, “Hiçbir şey, ben çocuklarıma, torunlarıma hiçbir şey yapmadım” diye bağırarak yanıt verdi.
Çiftin büyük oğlu, arkasına dönerek “Kız kardeşim hayatının en zor mücadelesini veriyor. Her zaman yanında olacağım. Bu dava sadece Gisele Pelicot'nun davası değil, tamamen yok olan bir ailenin davasıdır. Bu duruşmadan beklediğim, alacağınız kararların çektiğimiz acılarla orantılı olmasıdır. Umarım arkamdaki bu adamlar ve locadaki bu adam anneme yaptıkları dehşetin cezasını çekerler” diye konuştu.
Ensest suçlamaları
Ardından mahkeme heyetinin karşısına, babasının bilgisayarında, eşi Aurore’un banyoda çekilmiş çıplak fotoğrafını babasının çıplak fotoğrafıyla birleştirdiğini ortaya çıkaran çiftin küçük oğlu 38 yaşındaki Florian Pelicot geldi.
Aurore Pelicot, gerçekleri öğrenince eşinden ayrılarak mahkemede kendi adına savunma yapmayı seçti.
Hafızasını zorlayarak bütün bu olanlar hakkında ipuçları yakalamaya çalıştığını anlatan Florian Pelicot da babasına seslenerek, “Annemize neden böyle davrandın? Sen annemin tam bir azize olduğunu söylerdin. Ama aslında sen şeytanın ta kendisisin. Ailemiz tamamen mahvoldu. Şimdi biz ne yapacağız? Her gün yeni şeyler öğreniyoruz. Bütün bunlar karşısında gösterilen sessizliği affedemiyorum ve sanırım çekeceğimiz ceza bu kadar değil” diye bağırdı.
Davada, babasının kendisine de tacizde bulunduğundan şüphelendiğini söyleyen Florian Pelicot, “Bu bulmacada her şeyden önce umuda dönüşen başka bir şüphem daha var. Bugün onun babam olduğundan emin değilim. Erkek ve kız kardeşime benzemiyorum ve muhtemelen bu adamla en az ortak noktaya sahip olan benim. Babalık testi yaptırmak istiyorum. Dominique Pelicot’nun oğlu olmamak büyük rahatlık olurdu” dedi.
“Ben bu davanın unutulan kişisiyim”
Ailenin tek kızı Caroline Pelicot da duruşmanın ilk günlerinde mahkemeye “kendisinin de babası tarafından tecavüze uğradığına ve uyuşturulduğuna dair inancını” dile getirdiğini hatırlattı. Baba Dominique Pelicot'un bilgisayarında, kızının da kendisine ait olmayan iç çamaşırlarıyla, bir internet kullanıcısıyla paylaşılan fotoğrafları bulunmuştu.
Bunları ilk duruşmada anlatmasına rağmen kendisinin unutulduğunu ifade eden Caroline Pelicot, “Annem hakkında o kadar çok düşündüm ki, kendim hakkında yeterince düşünemedim. Kendimi bu duruşmada kenarda kalmış ve unutulmuş biri olarak görüyorum. Gisele, elbette tecavüze uğradı. Tabii ki kimyasal uyuşturucular altında. Gisele ile benim aramdaki tek fark, onun için kanıtın olması. Bana göre bu tam bir trajedi. Dominique'in bana sakinleştirici verdiğini biliyorum. Bu bir varsayım değil, gerçektir. Gisele ile benim aramdaki tek fark, somut bir kanıt olmaması” diye konuştu.
Duruşmada, “anne” ya da “baba” kelimelerini kullanmadan, onlara ilk isimleriyle hitap eden Caroline, salonu ikisine de bakmadan terk etti.
Caroline Pelicot, duruşmalar başladığında davanın psikolojik yükünü kaldırabilmek adına, psikolojik tedavi için kendi isteği üzerine hastaneye yatmıştı.
“Benim için bu korkaklığın davasıdır”
Çocuklarının ardından Gisele Pelicot, Vaucluse Ceza Mahkemesi önünde bu sabah son kez ifade verdi.
Gisele Pelicot, “Bir odaya girdiler ve hareketsiz bir ceset, baygın bir kadın gördüler. Bu odadan nasıl çıkıp polise gitmeyebiliriz? Bazı sanıkların ‘Etki altındaydım’, ‘Zolpidem aldım’ dediklerini duydum. Benim için korkaklığın davasıdır bu. Daha fazlasını söylemeyeceğim. Benim için bu dava korkaklığın davası. Tecavüzü önemsizleştiren maço, ataerkil toplumun artık değişmesinin zamanı geldi. Tecavüze bakış açımızı değiştirmenin zamanı geldi. Daha fazla ekleyeceğim bir şey yok” dedi.
400 dernekten ortak eylem açıklaması
Gisele Pelicot davası, Fransa’da 400’ün üzerinde sanatçı ve kuruluşu bir araya getirdi. Aralarında Angele, Judith Godreche ve Vanessa Springora'nın da bulunduğu 400'den fazla tanınmış kişi ve kuruluş, Fransa’da kadına yönelik şiddete karşı 23 Kasım’da ülke genelinde gösteri çağrısı yaptı.
“Gerçek bir başlangıç” sloganıyla yapılan çağrıda, “Emmanuel Macron iktidara geldiğinden bu yana binden fazla kadın cinayeti saydık. Peki kim öfkeli? Birbirini takip eden hükümetler vaatleri çoğalttı ancak mücadele araçları azalıyor, siyasi eylem neredeyse yok denecek kadar az. Mazan davasının şiddeti, bunu yapanların ‘canavarlar’ değil, bizim çevremizden adamlar olduğunu ve bu şiddetin herkesi ilgilendirdiğini doğruladı” ifadelerine yer verildi.