Gennevilliers Belediyesi, çocukları tatile götüren yaz kampının 4 görevlisinin oruç tutmaları nedeniyle sözleşmelerine son verdi.
Belediye ‘aşırı sıcaklarda yemek yiyip su içmeyerek sorumlu oldukları çocukların güvenliğini tehlikeye atan 4 müslüman gencin sözleşme ile öngörülen ücretlerini ödedikten sonra görevinden aldı. 4 gözlemci genç dava açmaya hazırlanırken, Fransa İslam Konseyi de ayrımcılıktan suç duyurusunda bulunacağını açıkladı.
Paris’e yakın banliyölerden Gennevilliers’de belediyeye ait bir yaz kampı, ülkenin tatil beldelerinden Landes bölgesinde öğrencileri tatile götürdü.Komünist Partili Jacques Bourgoin’in başkanı olduğu belediye, çocukların güvenliği ve işleyişin yolunda gidip gitmediğini kontrol etmek için bir kampa müfettiş gönderdi. Müfettiş, çocuklarla öğle yemeğine kalınca Musa ve Nassim adlı iki genç kamp sorumlusunun öğle yemeği yemediği ve su içmediklerini gördü. Kamp sorumlularını toplantıya çağıran müfettiş, 4 kamp sorumlusu gence ‘çocukların güvenliklerinden kendilerinin sorumlu olduğunu, bu sorumluluk nedeniyle sıcaklarda yemek yiyip, su içmeleri gerektiğini söyledi. Aynı durumu belediyeye rapor eden müfettiş, "Sorumlu gözetmenlerin yemek yemeyip su içmemesi, onlara emanet edilen çocukların fiziki güvenliğini tehlikeye atmaktadır," dedi. Bunun üzerine Gennevilliers Belediyesi, 4 gencin sözleşme şartlarına uymadığı gerekçesi ile görevden alındığını duyurdu.
"Oruç tutan bir çalışan kaza yaptı"
İşinden olan 4 genç, "Oruç tutup tutmamak bireysel inanç ve tercih gereğidir. Bunun çocukların güvenliği açısından bir sakıncası yoktur," diyerek kararı kabul edemeyeceklerini ve dava açacaklarını açıkladı. Belediye Başkanı başdanışmanı Nicole Varet ise, "Bundan 3 yıl önce, çok üzücü bir olay yaşadık. Oruç tutan bir sorumlu çocukları taşıyan otobüsü kullanıyordu. Genç gözlemci yemek yemeyi ve suç içmeyi reddetti. Biz de sesimizi çıkarmadık. Ama bu genç kaza yaptı ve bazıları ağır olmak üzere çocuklar yaralandı. Bu çocukların sorumluluğunu alıyoruz. Ve bunun tekrar etmesine izin veremeyiz," diyerek belediyenin kararını savundu. Gençlerin avukatı ise,
"Bu sözler gerçekleri saklamak için. Onları rahatsız eden gençlerin sağlık durumları değil, oruç tutmalarıdır," dedi.
"Özel şirketlerde bu tartışılmıyor"
IMS Eğlence Şirketleri Derneği sorumlusu Ines Dauvergne ise, "Özel şirketlerde hiç böyle bir olay yaşamıyoruz. Şirketler sorumlulara oruç tutan ya da rejim yapan gözetmenlere baskıda bulunamazlar. Bunlar bireysel tercihlerdir. Öğlen yemeği yemek çalışanın özgür tercihidir. Bunlar tipik olaylar. Oruç tutmayan kişilerin kafasındaki tipik soru işaretlerinin sonucu. Bazı şirketler, oruç tutulunca üretimin düşmesinden yakınıyor ama çalışanlar oruç tutarak da, işlerini eksiksiz yapabilirler," diyerek gençlere destek verdi.
Derneklerden de suç duyurusu
Fransız İslam Konseyi’nin (CFCM) ‘İslamofobi İzleme Komitesi Başkanı Abdullah Zekri, ayrımcılık iddiasıyla suç duyurusunda bulunmaya hazırlandıklarını belirterek, "Gennevilliers Belediyesi’nin bu kararını kınıyorum. Dini özgürlük, en temel bireysel özgürlüklerindendir. Hiçbir koşulda bir insana inançlarını uygulamasını yasaklayamayız," dedi. Bağımsız Banliyö Cephesi (FBI) da suç duyurusunda bulunacaklarını açıklayarak Cumartesi günü saat 14.00’de eylem çağrısı yaptı.
Belediye ‘aşırı sıcaklarda yemek yiyip su içmeyerek sorumlu oldukları çocukların güvenliğini tehlikeye atan 4 müslüman gencin sözleşme ile öngörülen ücretlerini ödedikten sonra görevinden aldı. 4 gözlemci genç dava açmaya hazırlanırken, Fransa İslam Konseyi de ayrımcılıktan suç duyurusunda bulunacağını açıkladı.
Paris’e yakın banliyölerden Gennevilliers’de belediyeye ait bir yaz kampı, ülkenin tatil beldelerinden Landes bölgesinde öğrencileri tatile götürdü.Komünist Partili Jacques Bourgoin’in başkanı olduğu belediye, çocukların güvenliği ve işleyişin yolunda gidip gitmediğini kontrol etmek için bir kampa müfettiş gönderdi. Müfettiş, çocuklarla öğle yemeğine kalınca Musa ve Nassim adlı iki genç kamp sorumlusunun öğle yemeği yemediği ve su içmediklerini gördü. Kamp sorumlularını toplantıya çağıran müfettiş, 4 kamp sorumlusu gence ‘çocukların güvenliklerinden kendilerinin sorumlu olduğunu, bu sorumluluk nedeniyle sıcaklarda yemek yiyip, su içmeleri gerektiğini söyledi. Aynı durumu belediyeye rapor eden müfettiş, "Sorumlu gözetmenlerin yemek yemeyip su içmemesi, onlara emanet edilen çocukların fiziki güvenliğini tehlikeye atmaktadır," dedi. Bunun üzerine Gennevilliers Belediyesi, 4 gencin sözleşme şartlarına uymadığı gerekçesi ile görevden alındığını duyurdu.
"Oruç tutan bir çalışan kaza yaptı"
İşinden olan 4 genç, "Oruç tutup tutmamak bireysel inanç ve tercih gereğidir. Bunun çocukların güvenliği açısından bir sakıncası yoktur," diyerek kararı kabul edemeyeceklerini ve dava açacaklarını açıkladı. Belediye Başkanı başdanışmanı Nicole Varet ise, "Bundan 3 yıl önce, çok üzücü bir olay yaşadık. Oruç tutan bir sorumlu çocukları taşıyan otobüsü kullanıyordu. Genç gözlemci yemek yemeyi ve suç içmeyi reddetti. Biz de sesimizi çıkarmadık. Ama bu genç kaza yaptı ve bazıları ağır olmak üzere çocuklar yaralandı. Bu çocukların sorumluluğunu alıyoruz. Ve bunun tekrar etmesine izin veremeyiz," diyerek belediyenin kararını savundu. Gençlerin avukatı ise,
"Bu sözler gerçekleri saklamak için. Onları rahatsız eden gençlerin sağlık durumları değil, oruç tutmalarıdır," dedi.
"Özel şirketlerde bu tartışılmıyor"
IMS Eğlence Şirketleri Derneği sorumlusu Ines Dauvergne ise, "Özel şirketlerde hiç böyle bir olay yaşamıyoruz. Şirketler sorumlulara oruç tutan ya da rejim yapan gözetmenlere baskıda bulunamazlar. Bunlar bireysel tercihlerdir. Öğlen yemeği yemek çalışanın özgür tercihidir. Bunlar tipik olaylar. Oruç tutmayan kişilerin kafasındaki tipik soru işaretlerinin sonucu. Bazı şirketler, oruç tutulunca üretimin düşmesinden yakınıyor ama çalışanlar oruç tutarak da, işlerini eksiksiz yapabilirler," diyerek gençlere destek verdi.
Derneklerden de suç duyurusu
Fransız İslam Konseyi’nin (CFCM) ‘İslamofobi İzleme Komitesi Başkanı Abdullah Zekri, ayrımcılık iddiasıyla suç duyurusunda bulunmaya hazırlandıklarını belirterek, "Gennevilliers Belediyesi’nin bu kararını kınıyorum. Dini özgürlük, en temel bireysel özgürlüklerindendir. Hiçbir koşulda bir insana inançlarını uygulamasını yasaklayamayız," dedi. Bağımsız Banliyö Cephesi (FBI) da suç duyurusunda bulunacaklarını açıklayarak Cumartesi günü saat 14.00’de eylem çağrısı yaptı.