Fransa'da Türkiye Mevsimi Sona Erdi

Fransa'da Türkiye Mevsimi Sona Erdi

Mevsimin kapanışı için Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin davetlisi olarak Paris’e gelecek olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bir dizi resmi temasta bulunacak

Fransa’da 9 aydır devam eden ve 600’e yakın kültürel etkinliğe ev sahipliği yapan Türkiye Mevsimi sona erdi. Mevsimin kapanışı için Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin davetlisi olarak Paris’e gelecek olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Sarkozy başta olmak üzere bir diz resmi temasta da bulunacak. Türkiye’nin Paris Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu ile Türkiye Mevsimini ve Başbakan Erdoğan’ın gelişini konuştuk.

Fransa’da 9 aydır süren Türkiye Mevsimi boyunca kelimenin tam anlamıyla Fransa’dan Türkiye geçti. Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin Türkiye karşıtlığı nedeniyle mevsimin yapılamayacağı konuşuldu ama sonunda devletin devamlılığı esastır diyen Türkiye kazandı.

Önceki Cumhurbaşkanı Jacques Chirac döneminde alınan Fransa’da Türkiye yılı 9 aya indirilerek Temmuz 2009’da Türkiye Mevsimi olarak başladı. Tiyatrodan sinema festivallerine, resim sergilerinden kitap fuarlarına, eğlencelerden akademik buluşmalara, sokak etkinliklerinden lüks salonlardaki müzik ve dans konserlerine kadar Türkiye kültürel, sanatsal, akademik ve ekonomik alanlarda 600’e yakın etkinlikle Fransızlarla buluştu. 9 ay boyunca kültür kültüre, insan insana, Fransız Türk’e yaklaştı. Ve Türkiye’ye karşı politik kaynaklı önyargılarla donatılan Fransızlar’a, dinamik, hevesli, çalışan, üreten, yaratıcı ve yetenekli bir Türkiye gösterildi.

Türkiye mevsimi 31 Mart’ta resmen sona erdi. Mevsimin son iki ayına yetişen Türkiye’nin yeni Paris Büyülelçisi Tahsin Burcuoğlu ile bu 9 aylık kültür maratonunu değerlendirdik.

"Fransa’da daha önce görev yaptığım için uzaktan izledim ama son iki ayda görgü tanığı oldum. Herkesin değerlendirmesi, Fransız meslektaşlarımızın, elçilik çalışanlarının tespitleri mevsimin nitelikli ve çok etkili olduğu. Sayıca baktığınızda 600 etkinlik var. Sadece Paris’te değil, Fransa’nın her yerinde yapıldı bunlar. İki gündür Mecliste ve Senato’daki Türkiye dostluk grubu ile beraberdim. Hepsi başarılı bulduğunu söylediler."

Grand Palais’deki sergiyi müzenin kendi rakamlarına göre 240 bin kişi izlemiş. Louvre müzesinde açılan üç ayrı sergiyi izleyenlerin sayısı 1 milyona yakın. Fransızların müze merakını biliyoruz ama buna rağmen çok etkileyici çarpıcı rakamlar bunlar. Benim izlediğim bölümdeki etkinliklerde de salonlar tıklım tıklım doldu ve yüzde 90’ı Fransızlardı. Benim iki aylık izlenimim Mevsimin amacına ulaştığı yönündedir. Büyükelçilik çalışanları ve fransız makamları da aynı görüşleri dile getiriyor. Mevsim amacına ulaştı.

Burcuoğlu: "Tabii pek çok gözlem var. Mevsimin ekonomik, akademik ve fikir tartışmaları boyutu vardı. Türkiye’den gelen bazı aydınların söylediklerine Fransızlar bile karşı çıktı. Ama Türkiye’den gelenler herşeyi alenen açık açık tartıştılar. Fransızlar bile onlar kadar rahattartışamadı. Yani bizde ifade özgürlüğü hayli ilerlemiş. Bir tartışma hareketliliği var, tabular yıkılıyor. Bizim söylenenlere katılıp katılmadığımız ayrı, onların hepsine elbette katılmıyoruz. Ama önemli olan biz artık tabu denilen konuları tartışır hale gelmişiz. Bunu görmek çok çarpıcıydı. Bu da mevsimin ortaya çıkardığı olumlu bir hadise, serbestçe insanlar tartışabildi. Tabuların böyle rahat tartışılması da her ülkeye nasip olan bir durum değildir."

Mevsimin kapanış töreni 6 Nisan Salı günü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla yapılacak. Erdoğan’a çok sayıda Türk bakan eşlik edecek. Fransa’dan ise Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner, Kültür Bakanı Frederic Mitterrand, Avrupa İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Pierre Lellouche ve Ekonomi Bakanı Christine Lagarde katılacak.

Burcuoğlu şöyle diyor: "Kapanışta sayın Başbakan’ı burada ağırlayacağız. Ziyaret Sayın Sarkozy’nin daveti üzerine yapılıyor. Yani resmi ziyaret. Kapanış töreni Versaille Sarayı Opera Binası’nda 6 Nisan akşamı Sayın Senato Başkanı Gerard Larcher’in ve sayın Başbakan’ın himayesinde yapılacak. Törenlere en az 4 Fransız bakanını bekliyoruz. Fransız ve Türk medyası da orada olacak. Bunu bir yemekli kokteyl izleyecek. Müsenna gösterisi ve Başbakan’ın hitap ve teşekkürü olacak. Hem saray hem de o salonlar fevkalade itibarlı prestij salonlar."

Ertesi gün yoğun bir program var. Senato başkanı Lacher ile görüşme, Cumhurbaşkanı Sarkozy ile çalışma öğlen yemeği var. İşadamları Derneği MEDEF ile buluşma var. Başbakan François Fillon ve Meclis Başkanı Bernard Accoyer ile görüşme var. MEDEF’teki toplantıda “Çıkarılan yeni yasayla Türkiye’de yabancı-yerli sermaye ayrımı kalmadı” mesajı verilecek, yatırım çağrısı yapılaca. Belki bir iki yeni yatırım müjdesi de Fransızlar tarafından verilebilir.

İşin toplumsal boyutu da Zenith olacak. Antakya Medeniyetler Korosu konser verecek. Ardından Başbakan buradaki Türklere hitap edecek. Herhangi bir başka ülkenin başbakanı bu kadar teması bir güne sığdıramaz. Bu Fransa’nın Türkiye’ye verdiği önemi de gösteriyor.

Büyükelçi Burcuoğlu Türkiye Mevsimi’nin Türk Fransız ilişkilerine hem kültürel hem de diplomatik açıdan büyük katkılar yaptığını söylüyor ve mevsimin amacına ulaştığını savunuyor: "İki gündür Senato ve Meclis’te milletvekilleri ile görüştüm. Politik seviyede, Paris’te, Fransa’nın diğer kentlerinde hatta küçük yerleşim birimlerinde mevsim ses getirdi. Bu mevsim Türkiye’ye ait Fransızların kafalarındaki olumsuz imajı sarstı. Küçük yerlerde bile kafalardaki klişeler sarsıldı. Kafalarda kurgulanan yanlış/ hatalı imajlar ciddi ölçüde hasar gördü. Fransa başka bir Türkiye tanıdı. Bu da mevsimin en büyük hedefiydi zaten..."

Kağıt üzerinde Mevsimin resmen bitmesine rağmen Bazı sergiler devam edecek. Bazı yerlerde yeni talepler var. Hala etkinliklerin sergilenmesi talebi var. Bu konuda karar vermemiz lazım. Artık başka bir formatta bunlar devam edecek. Mevsim resmen bittiği için o amblem son bulur. Ama şunu belirtmek lazım. Mevsim Türk ve Fransız kurumları arasında kalıcı bir işbirliğini başlattı. Müzeler, dernekler, kurumlar, organizatörler, şirketler Türkiye ile kalıcı ilişkiler kurdu. İki arada önemli bir network yani ağ kuruldu. En son etkinlik olan litap fuarına bakın. Birsürü yazarımızın kitapları Fransızca’ya çevrildi. Bizim standımız çok etkileyiciydi ama başka standlarda Türkiye özel bölümleri olması da etkileyiciydi. Gallimard’da Yaşar Kemal Orhan Pamuk, Zülfü Livaneli’nin çevirileri için ayrı bir stand vardı. Bu da gurur vericiydi. Yani Türk standı çok geniş ve iyi düzenlenmişti. Pekçok yazarımızın çevirisi yapılmıştı. Ve yazarlarımız yayınevlerimiz buradaki yayınevleri iel pek çok yeni proje için anlaştı. Yani sezonun etkileri önümüzdeki yıllarda bile hissedilecektir. Sezon kağıt üzerinde bitecek ama etkinlikler, ilişkiler devam edecek.

İki ülkenin Sivil toplum kurumları, bürokratları, politikacıları mevsim dolayısıyla berabr çalışmaya başlaılar. Cidd bir pratik kazandık. Normal şartlarda krşılaşılmayacak insanlarla karşılaştık. Herkes birbiri ile haşır neşir oldu. Elçilikteki arkadaşlarımız artık mevsim dolayısıyla Elysee ile Başbakanlık ile bırakın telefonla aramayı e-mail ya da cep mesajlarıyla Elysee’de dışişlerinde iş takip eder rahatlığa ulaştı. İşlerimiz rahatladı, Artık birbirimizi daha iyi tanıyoruz. Biz Fransızların peşinen hayır diyeceği, onlar da bizim peşinen hayır diyeceğimiz konuları biliyoruz. Bunlar önemli diplomatik kazanımlar.

Mevsim belki kağıt üzerinde bititi ama kurulan ilişkiler, dostluklar, köprüler devam edecek...