Fransa'da Yeni Bir Dinleme Skandalı

Fransa’da telekulak skandalı, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın gizli servisi kullanarak olayı araştıran Le Monde Gazetesi muhabirinin haber kaynağını tespit etmesiyle yeni bir boyuta ulaştı. Cumhurbaşkanlığı iddiaları yalanlarken, Emniyet Genel Müdürü soruşturma yaptıklarını doğrulayınca Le Monde gazetesi de savcılığa suç duyurusunda bulundu

Göreve gelmesinden bu yana medyayla arası hep açık olan Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, bu kez gazetecilerin peşine istihbaratçıları taktırdığı iddiasıyla karşı karşıya. Ülkenin en çok okunan ve en saygın gazetesi Le Monde, L’Oreal Skandalı’yla ilgili araştırmalar yapan muhabirlerinden birinin, Fransız İç İstihbarat Yönetim Merkezi’nce (DCRI) izlendiğini iddia etti. İddiasını manşetten duyuran Le Monde, gazetecilerin haber kaynaklarının, istihbarat ekiplerince araştırılmasının, Fransız kanunlarına göre suç sayıldığını belirtti ve konuyu yargıya taşımaya karar verdiklerini duyurdu.

Le Monde’un iddiasına göre, temmuz ayının ortasında, L’Oreal Skandalı kapsamında ön soruşturmaya tâbi tutulan Çalışma Bakanı Eric Woerth’ün olası yolsuzluklarının üst üste medyada haberleştirilmesi, Sarkozy’yi çok rahatsız etti. İstihbarat ekiplerini, bilgilerin gazetecilere hangi kaynaklar yoluyla sızdırıldığının öğrenilmesi konusunda gayriresmi olarak görevlendirildi. Şüpheli isimlerden Adalet Bakanı üst düzey bürokratı David Senat’nın telefonu dinlenmeye başlandı. Le Monde muhabiri Gerard Davet, bu bürokratı aradı ve bazı bilgiler aldı. İşte bu konuşma dinlenince, David Senat’nın, medyaya bilgi sızdıran kaynaklardan biri olduğu kesinleşti. Bakan Alliot-Marie, Davet’yi makamına çağırarak, köstebek olduğunu öğrendiklerini söyledi ve “İstifa et” dedi. Le Monde gazetesi, tüm bu iddialarını ve suç duyurusunda bulunduğunu dün birinci sayfasından verince, Fransa Cumhurbaşkanlığı da buna jet yanıt verdi. Açıklamada, iddiaların tamamı yalanlanırken, “Cumhurbaşkanlığı, hiç kimseye böyle bir görev vermemiştir,” denildi.

Le Monde Genel yayın Yönetmeni Eric Fottorino, Elysee’nin gizli servisi kullandığı yolunda ellerinde belge olduğunu ve savcılığa gideceklerini söyleyince Elysee Sarayı geri adım attı. Cumhurbaşkanı’nın istihbarat örgütünün başına atadığı yakın arkadaşı İstihbarat Genel Müdürü Frédéric Péchenard soruşturma yaptıklarını ancak telefon dinlemediklerini, kurallara uygun bir soruşturma yürüttüklerini dile getirdi. Bunun üzerine Le Monde gazetesi de savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Sarkozy’nin medyaya gizli servisi kullanarak müdahale etmeye çalışması hem ülkenin en saygın gazetesini karşısına almasına, hem de muhalefetin sert tepkisine yol açtı. Le Monde Gazetesi akşam basılan yeni sayısında konuyu yine « basın özgürlüğü açısından işleyerek Sarkozy’yi eleştirdi. Fransız Parlamentosu’nda ana muhalefet Sosyalist Parti milletvekilleri hükümete sorular bölümünde, iktidarı eleştiri yağmuruna tuttu. PS’li milletvekili Aurelie Philipetti, “Basının özgür olmadığı bir yerde demokrasi de olmaz. Bu tam anlamıyla Fransız Watergate’idir” deyince Parlementoda iktidar ve muhalefet sıralarında uzun süreli yuhalama ve protestolar yaşandı.

Hükümet adına konuşan İçişleri Bakanı Brice Hortefeux, “Bir üst bürokratın bilgi sızdırmasını hiç bir hükümet hazmedemez. Biz de kabul edemeyiz” yanıtını verdi.

Ancak Fransa’da yasalar gazetecilerin haber kaynaklarını gizli tutma hakkını kesin ve açık bir dille koruyor. Dolayısıyla Hükümetin devlet kaynaklarını kullanarak yasaya aykırı gizli soruşturma yapması suç niteliği taşıyor. Fransız medyası, Amerikan Başkanı Nixon’u istifa ettiren Watergate skandalına benzettiği telefon dinleme skandalına “Sarkogate skandalı” adını verdi bile.

Sarkozy ve Le Monde gazetesi daha önce de gazetenin satışında karşı karşıya gelmiş, Sarkozy’nin gazeteyi almasını istediği patrona tüm Le Monde çalışanları karşı oy kullanınca gazete, çalışanların istediği gruba satılmıştı.