Fransa'dan S-400 Açıklaması: 'Türkiye'nin Bağımsız Seçimi'

Türkiye'nin Rusya'dan S-400 füze savunma sistemi alacağını açıklamasına dünyadan yankılar sürüyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "S-400'ler için Rusya ile imzalar atıldı" açıklamasının ardından, NATO üyesi ülkeler Türkiye'nin Rusya gibi NATO dışında bir ülkeden savunma sistemi almasına ilişkin rahatsızlık ve endişelerini dillendirmeye başladı. Ancak Amerika'nın "Bu konudaki kaygılarımızı Türkiye'ye ilettik" açıklamasına rağmen Fransa'dan "Türkiye'nin bu askeri sistemi kimden alacağı seçimi kendi bağımsızlık alanını ilgilendiren bir konudur " ifadesi geldi.

Fransa Dışişleri Bakanlığı sözcülüğünden konuya ilişkin bir soruya verilen yanıtta, "Türkiye'nin bu askeri sistemleri kimden alacağı konusu kendi bağımsızlık alanıyla ilgili bir seçimidir, bu konuda yorum yapmak NATO üyelerine ait değildir" denildi.

Dışişleri sözcülüğü, Türkiye'nin bölgesel tehditlerin yarattığı güvenlik sorunları karşısında NATO tarafından güçlü bir şekilde desteklendiğini belirterek, "2013 yılından bu yana, NATO, Türkiye'nin talebi üzerine, ülkenin doğusunda füze savunma sistemlerini kullanıyor. Ayrıca, güvenlik paketi önlemleri çerçevesinde, NATO'nun Türkiye'de AWACS uçuşları ve NATO kalıcı deniz kuvvetleri birimlerinin limanları kullanımı da düzenli olarak yapılabilmektedir" ifadesine yer verildi.

Türkiye ile Rusya arasında imzalanan S-400 füze savunma sistemlerinin maliyeti 2 milyar ila 2.5 milyar dolar olarak ifade ediliyor. Anlaşma Rusya'nın Türkiye'ye 4 ayrı füze bataryasını teslim etmesini kapsıyor. Bunlardan ilk ikisinin yapımı Rusya'da tamamlanacak, diğer ikisinin montajı ise Türkiye'de yapılacak.

Fransa ile mekik diplomasisi

Almanya başta olmak üzere AB ve Amerika ile gergin bir dönemden geçen Türkiye, AB içerinde Fransa ile ilişkilerinde oldukça pozitif bir süreçten geçiyor. Fransa, Türkiye ile Almanya ve AB yönetimi arasındaki üyelik müzakerelerinin askıya alınması tartışmalarında da "Türkiye ile köprüler atılmamalı" çıkışı yaparak, müzakerelerin sürmesini savunmuştu. Bu noktada Fransa Dışişleri Bakanı Jean Yves le Drian, 14-15 Eylül tarihlerinde Ankara'da ikili görüşmeler yapacak. Paris'e gelen TBMM Enerji, Sanayi ve Ticaret Komisyonu üyesi milletvekilleri de Paris'te 3 gün boyunca çeşitli temaslarda bulunacak. Ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 18 Eylül'de New York'da BM Genel Kurul toplantısı vesilesiyle bir araya gelecek. Suriye, Rusya, Irak, Libya gibi ağır uluslararası dosyaların yanısıra Türkiye'de tutuklu bulunan Fransız gazeteci Loup Bureau konusu da gündeme gelecek.

NATO ülkelerinin endişesi

NATO'nun en büyük ikinci ordusuna sahip Türkiye'nin NATO dışında bir güvenlik sistemini ülkesine getirmek istemesi, NATO üyesi ülkeler tarafından endişe ile karşılanıyor. Uzun süredir AB'nin dışladığı Türkiye'yi Rusya'ya yakınlaşmakla suçlayan Batılı ülkeler, Rusya'nın NATO'yu zayıflatmak istediği endişelerini de dile getiriyorlar.

Türkiye füze savunma sistemleri ihalesini 2015 yılında Çin'e vermiş ancak Türkiye tarihinin en büyük savunma ihalesi olan bu satın alma girişimi, NATO'nun ve ABD'nin tepkisini çekince, Ankara 3,4 milyar dolarlık ihaleyi iptal etmişti. Ardından aylar süren müzakereler sonunda Türkiye ihaleyi yine NATO dışında bir güce, hem de NATO açısından son derece stratejik hassasiyet taşıyan Rusya'ya vermeyi kararlaştırdı.

"Rusya'nın diplomatik zaferi"

AB'nin eski Ankara Büyükelçisi Marc Pierini, Le Figaro gazetesine ihaleyi değerlendirirken, "Bugün öncelikle NATO'yu zayıflatmak isteyen Rusya'nın diplomatik bir zaferi söz konusudur. Darbe girişiminden sonra son derece ağır bir şekilde tecrübeli kadroları hava kuvvetlerinden temizlenen Türk ordusunun, S-400'leri tek başına kullanması olanaksız. Bu da demektir ki, Rusya, Türkiye'ye 100 ila 200 adet asker gönderecek. Ve ardından Kremlin, Türk savunma sistemine hem de son derece yüksek seviyede sızmayı başaracak" sözleriyle endişelerini dile getirdi.

Türkiye'nin yanıtı: Yunanistan da aldı

Türk askeri yetkililer, bütün bu endişe ve eleştirilere karşılık, NATO ve AB üyesi olan Yunanistan'ın da 90'lı yıllarda Rus S-300 füze savunma sistemlerini almasını örnek gösteriyor. Önce Kıbrıs adasına konuşlandırılması öngörülen füze sistemleri Yunanistan'a taşınmıştı.

NATO savunma sistemine entegre edileceği ve NATO'da güvenlik zaafiyeti yaratacağı endişesine karşılık da Savunma Bakanı Fikri Işık, S-400'lerin NATO sistmine entegre edilmeyeceği yanıtını veriyor.

Le Monde: Dönüm noktası

Türkiye'nin Rusya'dan füze savunma sistemleri alması hem Türkiye'nin batı ile ilişkilerinde, hem de Rusya'nın NATO'ya karşı pozisyonu açısından önemli bir dönüm noktası. Fransız Le Monde gazetesi, bu öneme dikkat çekerek, "Bu ihale, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uzun süredir Batı'daki geleneksel müttefiklerinden uzaklaşarak, Rusya'ya yüzünü dönen yeni stratejisini onaylıyor. Brüksel ve Washington ile uyuşmazlık çok büyük. Batılı ülkelerin 15 Temmuz darbe girişimine karşı empati eksikliğinden yakınan, Amerika'nın PKK'nın devamı olarak gördükleri PYD'ye silah vermesinden dolayı hayal kırıklığı yaşayan Türklerin bir numaralı lideri, stratejik satranç oyununun tek ustasının kendisi olduğunu göstermek istiyor" ifadesine yer verdi.

Le Monde, Ankara'nın 15 Temmuz darbe girişiminin ardından, Türk ordusu içinde ciddi temizliğe gittiğini ve batı yanlısı çok sayıda üst düzey askerin ordudan uzaklaştırıldığını belirterek, "Şimdi Türk ordusu hava kuvvetlerini güçlendirmeye çalışıyor. Tecrübeli pilotların önemli bir bölümü başarısız darbe girişiminden sonra görevden alındı. Ankara ve NATO arasındaki ilişkilerin temel direği ordudaki batı yanlısı subaylar ordudan atıldı. Şimdi 'eurasien' yani asya yanlısı subaylar belirleyici çoğunlukta ve bunlar Türkiye'nin Rusya, Çin ve Hindistan'a yakınlaşmasını savunuyor" görüşlerine yer verdi.

Le Figaro Gazetesi ise, "NATO'nun ikinci büyük konvansiyonel ordusuna sahip Türkiye, NATO'nun bir numaralı muhalifinden füze alıyor. Bu anlaşma, AB'nin hemen kapısının önünde, Rusya ve Belarus'un NATO'yu kızdıran ortak askeri operasyonlarının arefesinde imzalanıyor" ifadesine yer verdi. Türk hava savunmasının batı sisteminin mimarisine tümüyle bağlı olduğunu savunan Le Figaro, "İncirlik hava üssünde, hava sistemi Amerika'nın 2013 yılında konuşlandırdığı Patriot 'yerden havaya' füze sistemleriyle donatılmış durumda. Washington, Suriye'nin hava saldırısı tehdidi karşısında bu füzeleri yerleştirmişti. Pentagon aynı zamanda, Almanya'nın da finansman desteğiyle İran sınırındaki Malatya'da Amerikan radarlarını konuşlandırmıştı. Yine Alman ve Amerikan ortak finansmanıyla, Konya'da Awacs radar uçakları hareket halinde" bilgilerini aktardı.