Fransa'nın İlk 'İlaç Bebeği' Bir Türk Aileden

Fransa'nın İlk 'İlaç Bebeği' Bir Türk Aileden

Fransa’da Türk asıllı bir aile üzerinde denenen, “çifte umut taşıyan ilaç bebek” operasyonu başarıyla sonuçlandı. Tüp bebek yoluyla uygun embriyo oluşturan doktorlar, bir yandan Umut’un genetik Akdeniz Anemisi’ne tutulan kardeşlerinin aksine sağlıklı bir bebek olarak dünyaya gelmesini, diğer yandan da doğum esnasında göbek bağından alınan kanla kardeşlerine de uygun donör olması olanağını sağladı. Operasyonu gerçekleştiren ekibin başındaki Profesör Rene Frydman Paris’te Amerika’nın Sesi muhabiri Arzu Çakır’a konuştu.

Fransa’nın ilk ‘çifte umut taşıyan ilaç bebeğini’ bir Türk ailesi dünyaya getirdi. Umut-Talha, iki çocuğu da genetik Akdeniz anemisine yakalanan ailenin üçüncü bebeği. ‘Umut bebek’ Paris’in Clamart banliyösünde Antoine Beceler adlı hastanede 26 Ocak’ta, 3 kilo 650 gram ağırlığında son derece sağlıklı bir bebek olarak dünyaya geldi. Dünyada önce Amerika’da yapılmaya başlanan ardından Avrupa’da Belçika ve İspanya’da denenen ‘çifte umut bebeği’ operasyonunun detaylarını bu operasyonu Fransa’da ilk kez gerçekleştiren Profesör Rene Frydman’a sorduk.

Frydman, “Bizim yaptığımız kız mı erkek mi olacak, gözü ya da saçının rengi ne olacak değil, tıp sınırları içinde kalarak, genetik bir hastalığa sahip bir ailenin sağlıklı bir çocuğa sahip olmasını ve bu çocuğun da ailedeki diğer sakat bireylere donör olarak kan nakli yapmak suretiyle tedavisini sağlamak,” dedi. Frydman’ın dediği gibi Umut bebek aynı hastalığa yakalanmıyor, üstelik doğum sırasında göbek kordonundan alınan kanla kızkardeşine kan nakli yapılabilecek. Ancak erkek kardeşi ile dokuları uymayan Umut, yalnızca tek bir kardeşini iyileştirebilecek. Dindar bir müslüman aile olan Umut’un ailesi bundan önceki iki bebeklerini Akdeniz anemisi olduklarını bilmelerine rağmen, inançları gereği dünyaya getirmiş. Ancak sağlıklı bir bebek dünyaya getirme ve her 15 günde bir kanları değişen iki çocuğunun da iyileşmesi umuduyla doktor Frydman’ın kapısını çalmışlar.

Tıpkı diğer ülkelerde olduğu gibi Fransa’da da yapılan operasyon Katolik kilisesi’nin tepkisini çekti. Paris Başpiskoposu Andre Vingt-Trois ‘bir insanın başka bir insan için araç haline gelmesini’ eleştirdi. Dr. Frydman ise bu eleştiriye katılmadını, asıl ‘taşıyıcı annelik modeli’nin başka bir insanı kullanmak anlamına geldiğini savundu. Frydman, ‘Doğa her zaman insanlara mükemmeli sunmuyor işte” diyerek insanların acısını gidermenin bir yolu varsa tıbbın sessiz kalamayacağını söyledi.

Frydman, “Genetik hastalıklarla acı içinde yaşayan insanların acısını tıp görmezden gelemez. Genç çift bize geldiğinde öncelikli arzuları sağlıklı bir çocuk dünyaya getirmekti. Biz de embriyoya ne fizyolojik ne de psikolojik yolla etki edecek bir müdahalede bulunmadık. Biz plasenta üzerinde çalıştık ve plasenta insan değil. Dolayısıyla insan genetiği ile oynama eleştirilerini kabul etmiyorum,” dedi.

1943 yılında tam savaş ortasında doğduğunu vurgulayarak, Yahudi olan annesinin ‘hamile kadınların kamplara gitmediğini’ duyarak kendisine hamile kaldığını ve kendisinin her zaman annesinin hayatını kurtardığını düşünerek mutlu olduğunu dile getiren Frydman, “Bir çocuğun dünyaya geliş hikayesi hep karmaşık. Ben anneme yaşama şansı verdiğim için mutlu oldum. Umut da kardeşlerine bu şansı verdiği için olacaktır. Laik bir ülkede yaşıyoruz ve eğer insanların acılarını azaltma veya onları iyileştirme şansımız varsa, artık dogmalardan çıkmalıyız. İnanca saygılıyım ama laik bir ülkede, ideolojik ya da dini bir grubun başka bir gruba kendi düşüncelerini empoze edemeyeceğini düşünüyorum,” diye konuştu.

Doktor Frydman, eleştirilere rağmen, kendinden emin aynı tedaviyi uygulamaya devam edeceğini söylüyor, halen iki anneye daha uyguladığı tedaviden iki yeni sonuç daha almayı umud ediyor. Geçtiğimiz hafta ailesiyle evine dönen küçük Umut ise, iki hafta sonra yapılacak operasyonda kız kardeşine normal bir hayat şansı verecek. Önümüzdeki aylarda Fransa Meclis’inde tartışılacak bio-etik yasası’na ilişkin tartışmalar ise Umut’un doğumuyla daha da alevlendi.