Fransız General’den dünyaya “kelebek etkisi” uyarısı, Türkiye'ye “barış dilini geliştirmeli” mesajı

“Küresel Çatışmaların Kelebek Etkisi: Bizi Neler Bekliyor?” adlı kitabının çıktığı gün VOA Türkçe Paris Muhabiri Arzu Çakır, Fransız General Dominique Trinquand ile konuştu.

Kelebek etkisi 1972’de Edward Lopez tarafından bilimsel bir konferansta dile getiriliyor. Lorenz, “Brezilya'da bir kelebeğin kanat çırpması Teksas'ta bir kasırgaya neden olabilir mi?” sorusunu sorarak, ilk kez bu sözü ortaya atıyor. Dünya siyasi literatürüne yerleşen “kelebek etkisi” bugün, “bir sistemin başlangıç verilerindeki küçük değişikliklerin büyük ve öngörülemez sonuçlar doğurabilmesi” durumunu anlatmak için kullanılıyor.

General Dominique Trinquand'ın yeni kitabı “Küresel Çatışmaların Kelebek Etkisi: Bizi Neler Bekliyor?”

Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un eski savunma danışmanı, Fransa'nın eski NATO misyon şefi Fransız General Dominique Trinquand da, yeni kitabına “Küresel Çatışmaların Kelebek Etkisi: Bizi Neler Bekliyor?” adını vererek, Berlin duvarının yıkılması, Körfez Savaşı ve 11 Eylül saldırılarından bu yana kelebek etkisiyle büyüyen küresel çatışmaları irdeliyor. ABD’den Çin’e, Afrika’dan Ortadoğu’ya ve Avrupa’dan Türkiye’ye kadar, Ukrayna savaşından sonra hızlanan yeni jeopolitik dengeleri analiz eden General Trinquand, Filistin-İsrail çatışmalarının da eklendiği tehlikeli gidişten söz ediyor. Etrafı savaşlarla çevrili Türkiye’nin “kendi çıkarları için mutlaka tansiyonu düşüren, barışçı bir politika izlemesi” gerektiğini vurguluyor.

Fransız General, kitabında “Dünün devleri bir dönüşüm aşamasına başladı. Yeni güç dengeleri iş başında. ABD'nin üstünlüğü sorgulanıyor. Çin'in her şeye kadir gücü artık yok. Körfez ülkeleri kendilerini yeniden toparlamaya başlıyor. Afrika ise eski sömürgeci güçlerin etkisinden kaçmaya çalışıyor. Fransa ihtişamını kaybetmiş durumda ve Avrupa'nın sesini yükseltmeye her zamankinden daha fazla ihtiyacı var” tespitlerinde bulunuyor. Gelecek dünyayla yüzleşmek için mücadele edilecek pek çok tehlike ve karşılaşılacak pek çok zorluğa dikkat çekiyor.

Özellikle New York'ta, BM'de Fransız askeri misyonunun şefliği görevinde bulunan General Trinquand aynı zamanda tanınmış bir jeo-politika ve uluslararası ilişkiler uzmanı. Bir dönem Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un askeri danışmanlığı ve NATO misyon şefliği görevini de yürüten Trinquand halen, çeşitli ülkelere Brleşmiş Milletler’in (BM) barışı koruma operasyonları hakkında danışmanlık yapıyor.

Dünya televizyonlarında her gün çatışmalarla ilgili değerlendirmelerde bulunan General Trinquand ile kitabı piyasaya çıktığı gün Paris’te görüştük.

VOA Türkçe: Kitabınız adını “kelebek etkisi” deyiminden alıyor. Ve 24 Şubat, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal ettiği günden itibaren hızlanan bir kaos sürecinden söz ediyorsunuz. Kelebek kanatlarını 24 Şubat’tan önce çırpmaya başlamadı sanırım. Ne dersiniz?

General Dominique Trinquand: Vladimir Putin, 24 Şubat 2022'de Ukrayna'yı işgal etmek için askeri operasyon başlattığında yalnızca bir ülkenin toprak bütünlüğünü ihlal etmekle kalmadı, aynı zamanda 1945'ten bu yana uluslararası alanda hüküm süren “istikrarsız jeostratejik dengeyi” de bozdu. Dünya çöküyor. Avrupa kapılarında topyekün savaş ihtimali durumu değiştiriyor. Bu askeri istilanın ‘kelebek etkisi’ dikkat çekicidir. Görünüşte sadece iki tarafı ilgilendiren bu çatışmanın arkasında başka bir dünya doğuyor.

Elbette bu kanat çırpmalarının kökleri daha da uzakta. 1990’lı yıllarda duvarlar yıkıldı. Barış sonsuz, her şey yoluna girecek diye düşündük. İlk şok 2001, 11 Eylül, ABD’ye saldırı. ABD 2003’te kötü bir karar aldı ve İran, Irak ve Kuzey Kore’yi ‘kötülük aksı’ olarak değerlendirip Irak’a müdahale etti. Ben de o dönem BM’de görevliydim, BM’de 145 ülke karşıydı bu savaşa. Buna rağmen Amerikalılar saldırdı. 1990-2000 Batı Rusya’yı yakınlaştırmaya çalıştı. Ama yavaş yavaş uzaklaşıldı. Irak savaşı bunda tetikleyici oldu. Amerikalılar için Irak ve Afganistan savaşı bir travmaydı. Ardından, 2012’de Suriye Savaşı geldi, ABD, 2014’te kırmızı çizgiler aşılmasına rağmen, Suriye’de müdahale etmedi. Bu bir zafiyet belirtisiydi ve Ruslar bunu görüp 2014’te Başar Esat’ın yanında yer aldı. Ve hala orada. 2014’te Kırım ve Donbas’a operasyon geldi. Rusya tek kurşun atmadan savaş kazandı. Bu da Batı’nın zafiyetiydi. Şimdi Ukrayna’da yönetimi değiştirmek istiyor. Batı ve ABD ne yapıyor? Etkisiz yaptırımlar uyguluyor. Kelebek kanatlarını hala çırpıyor, göreceğiz neler olacak. Şimdi yerel bir Ukrayna Savaşı’ndan dünyada savaşa doğru ilerliyoruz.

Bugün ABD demokrasisi önemli bir krizde, ciddi kırılma var, Irak savaşından bu yana liderliği dünyada sorgulanıyor. ABD-Suudi Arabistan ittifakı kırıldı. Çin’in ekonomik ilerlemesi yavaşladı, demografik sorunları var. Körfez, Ortadoğu ve Afrika daha fazla otonomi istiyor.

VOA Türkçe: Sizin sözünü ettiğiniz kelebeğin kanatlarının çırpması oldukça hızlandı. Dünyanın her yerinden hissediliyor. Ukrayna, Karabağ, derken şimdi İsrail ve Gazze şeridi.

General Dominique Trinquand: Netanyahu’nun politikalarını eleştirebilirsiniz, onun hataları çok. Bu ayrı bir konu. Ancak Hamas cihatçı bir terör örgütüdür. Bugün İsrail’de bir ‘pogrom’ (Toplum içinde bir grubun diğerini yok etmesi) var. İnsanlık suçu işlendi.

Gazze bölgesi “şiddet ile kör oldu”

VOA Türkçe: Evet ama bir insanlık suçuna, başka bir insanlık suçu ile yanıt vermek doğru mu? Gazze’nin kuşatılması doğru mu?

General Dominique Trinquand: İsrail’de aşırı sağcı, Filistinliler’i ezmek isteyen İsrailliler var. Ama diğer tarafta oturup konuşulmasını savunanlar da var. Hatta gösteriler vs. oldu bu yönde. Ama Gazze’de sadece nefret var. Bugün bölge şiddet ile kör oldu. Şimdi maalesef geriye gitmek, barıştan, müzakerelerden söz etmek zor. Ruhların sakinleşmesine izin vermek lazım, bir zaman gelecek, yeniden masaya oturulacak belki ama şimdi değil. Yeniden kelebek etkisine gelecek olursak, Rusya, Batı’ya karşı Filistin halkıyla yakından ilgilenmeye başladı. Elbette diyaloğu korumak lazım. Ama önce öfke ve nefretin yatışması lazım.

“Türk halkının çıkarı için barış söylemi ön plana çıkmalı”

VOA Türkçe: Bütün bu anlattıklarınız içinde Türkiye dört tarafı çatışma ve savaşlarla çevrili bir ülke. Kelebek etkisi Türkiye’yi nasıl sarsar?

General Dominique Trinquand: Türkiye’nin pozisyonu zor, çünkü bugün Türkiye’nin pozisyonu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın pozisyonu… Seçim öncesi, seçilebilmek için toplumu radikalleştirmesini eleştirebiliriz ama Erdoğan seçimleri kazandı, bunda diyecek hiçbir şey yok. Şimdi Türkiye’nin ve Türk halkının, bunca savaş ortasında barış içinde kalabilmesi için artık radikal söylemler son bulmalı. Tam tersine olayları yatıştıran bir politika izlenmeli. Türkiye NATO’ya üye. Avrupa Birliği üyesi değil ve bana göre olamayacak da. Ama AB ile müzakere edebilir, konuşabilir. Şimdi Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan ile konuşmaya başladı. Ortadoğu’da da barışçıl bir söylem izlemeli. Söylemleri ile herkes için güvenli bir bölge oluşturmalı.

VOA Türkçe: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrail-Filistin ile ilgili açıklamalarında bunu bir nebze görebiliyoruz…

General Dominique Trinquand: Bu tavır Türkiye’nin çıkarına. Arabulucu olmaya çalışması doğru bir politika. Bugün Hamas’ın yaptığını görüp, desteklemeye devam edemeyiz. Fransa’da da Hamas’ın terörist olduğunu kabul etmek istemeyenler var. Bu sorun bizde de var. Hamas’ı bugün Sünni olarak bilinen rejimler desteklemek istemiyor. Çünkü bu ülkeler de diyalog istiyor, Abraham (İbrahim) Anlaşmaları ile İsrail ile yakınlaşmaya çalışıyor. Suudi Arabistan bile konuşmaya başladı. Bu ülkeler Filistin sorununu gündemlerinden çıkarmıştı. Şimdi Hamas yeniden bunu gündeme koydu.

VOA Türkçe: Mısır, Ürdün, Katar da arabuluculuğa soyunuyor?

General Dominique Trinquand: Katar olabilir, çünkü onlar Hamas’ı finanse ediyor. Yaşanan korkunç görüntüler karşısında harekete geçebilirler. Mısır da olabilir, çünkü sınırı var. Belki İran, ama istemez. Şimdilik arabuluculuk zor. Bugün, Netanyahu’nun hataları bizi bu noktaya getirdi ama Hamas’ın saldırısının ardından, Netanyahu’nun pozisyonu tek seçenek: Hamas’ı yok etmek. Filistinliler de Hamas’ın rehinesi durumunda. Seçim falan kalmadı Gazze’de.

VOA Türkçe: Çatışmalar birbiri ardına geliyor. Filistin’den hemen önce Dağlık Karabağ sorunu vardı.

General Dominique Trinquand: Karabağ sorunu çok karmaşık. Burada önemli olan Ermenistan’ın sınırları ve toprak bütünlüğü. Karabağ yönetimini Ermenistan bile tanımıyordu. Tartışma ve korkular bundan çok, Ermenistan’ın toprak bütünlüğüne bir saldırı olabilir mi korkusu…

VOA Türkçe: Ama Fransa’da ‘Dağlık Karabağ Devleti sınırları’ndan söz edildi, uluslararası hukukun Karabağ Ermenileri’nden yana olduğu söylendi. Oysa orada daha farklı bir gerçek var. Acılar iki taraflı, yüzbinlerce Azeri de göç etmişti 92’de, öldürülmüştü. Bunlardan söz edilmiyor pek… Çelişkili değil mi?

General Dominique Trinquand: Bu çelişki Fransa’da çok güçlü olan Ermeni topluluğu tarafından dile getiriliyor.

VOA Türkçe: Ama tek taraflı görmek sorunun çözümüne katkı yapar mı? Ermenistan halkına dahi bir faydası olur mu bu yaklaşımın?

General Dominique Trinquand: Hayır, dediğim gibi bu Ermeni topluluğunun söylemi. Ben gerçeklere dönmek istiyorum. Evet 200 bin Azeri de göç etti. Karabağ, Ermenistan tarafından bile hiçbir zaman bir devlet olarak tanınmadı. Burada başka bir sorun var. Ermenistan’ın batısındaki Nahçıvan bölgesine dikkat çekmek istiyorum. Azerbaycan yönetimi bir gün, bu Nahçıvan bölgesiyle birleşen bir koridor almaya kalkabilir mi? İşte bunun önüne geçmek lazım. Ermenistan’ın toprak bütünlüğünü garanti etmek lazım.

“Demokrasiyi ihraç etmekten vazgeçip savunmalıyız”

VOA Türkçe: Batı’nın önündeki tehlikeler neler?

General Dominique Trinquand: Bugün artık “demokrasi ihraç etme” yanılsamasının sonuna geldik. Artık demokrasiyi savunma noktasındayız. Irak’a, Afganistan’a başka yerlere demokratik sistemimizi ihraç etme dönemi kapandı. Öncelikli görevimiz, kendi değerlerimize sahip çıkmak. Gelecek için 3 tehlike var. Birincisi bireysellik. Artık bireysellik dönemi bitti, hep birlikte olacağız. İkincisi otoritarizm. Otorite olacak ama otoritarizm olmaz. Üçüncü tehlike de ayrılıkçılık ve siyasal İslam.

VOA Türkçe: Bütün bunları yazdıktan sonra karamsar mısınız?

General Dominique Trinquand: Son derece iyimserim. Kitabın sonunda “Özgürlük için, dinlenmek ya da çalışmak arasında seçim yapmak zorundayız. Geleceğimizi inşa etmek için çalışmak zorundayız” diyorum. Kaderimiz ellerimizde, uyanmamız lazım. Her ne kadar ben sürekli ekranda olsam da, pasif bir şekilde televizyon önünde oturmaktansa, aktif olmak harekete geçmek gerekir. Kitabımın son cümlesini okumak istiyorum. “Umut insan ruhunun kahramanca kararlı olmasıdır. Onun en yüksek biçimi ise umutsuzluğun üstesinden gelmesidir.”