Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin talebi üzerine hazırlanan ve göçmenlere yeni sert düzenlemeler içeren yasa Fransız Parlamentosu’nda görüşülerek kabul edildi. Türk göçmen dernekleri yasayla Fransa’da gettoların güçleneceğini ve yabancıların önemli hak kaybına uğradıklarını dile getiriyor.
Fransa’da geçtiğimiz Temmuz ayı sonunda, Grenoble kentinde yabancı kökenli bir soyguncunun kaçarken polise ateş etmesi, ardından hemen yakınlarında Saint-Aignan beldesinde, polisin bir Roman genci vurması üzerine Roman kampında yaşayanların karakola baltalarla saldırması üzerine Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, yeni ve sert düzenlemeler içeren bir yasa hazırlatmıştı. Yasayla suç işleyen yabancılara, özellikle devletin asker ya da polisine silah çeken yabancıların vatandaşlığının elinden alınmasına dönük bir dizi yeni yaptırım getieceklerini açıklamıştı.
Sarkozy’nin açıklamaları üzerine hızla hazırlanarak Parlamento’ya sevkedilen yasa, iki hafta süren görüşmeleri dün akşam tamamlandı. Muhalefetin karşı çıktığı yasa, iktidar oylarıyla 239’a karşı 294 oyla kabul ediilerek ikinci tur görüşmeler için Senato’ya sevkedildi.
Ana muhalefet Sosyalist Parti, yasayla ikinci sınıf Fransız kavramı yaratıldığını ve anayasaya aykırılık içerdiğini bildirdi. SOS Racisime Derneği de yaptığı yazılı açıklamada, “Yeni yasa ile göçmenlerin en temel haklarında bile gerilemeye giden görülmemiş sertlikte düzenlemeler getirildiğini belirterek, ikinci tur görüşmelerde senatörlere yasayı geçirmemeleri çağrısı yaptı. Olayların çıktığı ve yasaya temel oluşturan Grenoble kentinin Sosyalist Belediye Başkanı Michel Destot ise, «Yasanın sorunları çözmekten uzak, uygulanması olanaksız ve ideolojik olduğunu’ savundu. Yasayı savunan Göç Bakanı Eric Besson ise, « Uygulamakta kararlı olduklarını » belirtti.
Merkezi Paris’te bulunan Türkiyeli Yurttaşlar Meclisi Yöneticisi Ümit Metin, yasayla gençlerin gelecek ümitlerinin ellerinden alındığını ve yasanın gettoları güçlendirmekten başka bir işe yaramayacağını savunuyor.
Yeni yasa ile 10 yıldan daha az Fransız vatandaşlığı alan bir göçmen devletin asker, polis ya da hakimine öldürücü bir saldırıda bulunursa, cezasını çektikten sonra vatandaşlığı geri alınacak. AB vatandaşı olan Romanların ülkede illegal kamp kurması üzerine getirilen maddeyle de üç aylık giriş hakkını suistimal eden ve gelir/yaşam seviyesi olarak gereken koşulları taşımadan Fransa’da kalan yabancılar, AB vatandaşı olsalar bile sınır dışı edilebilecekler.
Sınırda yakalanan kaçak göçmenler için getirilen hükümlere göre de Özel bekleme alanlarında yakalanan ve sınır dışı etme işlemleri başlatılan kaçak göçmenler için öngörülen 32 günlük gözaltı süresi 45 güne çıkarılacak. Hükümet böylece göçmenlerin zaman aşımından yararlanarak salıverilmesi ihtimalini ortadan kaldırılmak istiyor.
Bugüne kadar havaalanlarında kaçak göçmenler için kurulan özel bekleme alanları, bundan böyle tıpkı Korsika’dan gelen Kürt göçmenlerin durumunda olduğu gibi, su yoluyla 10 kişiden fazla grup halinde gelen yabancılar için de sahillerde de kurulacak. Böylece ülkeye giren göçmenlerin Fransa içine dağılmadan geldikleri yerden sınırdışı edilmeleri hedefleniyor.
Oturum hakkı için sahte evlilik yapanlara da ilk kez ağır ceza geliyor. Beyaz evlilik yapanlara 7 yıl hapis 30 bin Euro para cezası öngörülüyor.
Hastalık nedeniyle ülkeye gelen göçmenleri bedava tedavi etme zorunluluğu ve CMU adı verilen bedava sağlık önlemi sona eriyor. Eğer hasta, ülkesinde tedavi edilebilir durumda ise, bunu yapacak bir hastane geldiği ülkede mevcut ise oturum verilmeyecek. Fransa’da sağlık nedeniyle oturum alan yabancıların sayısı 30 bin.
Çıkış kararı alıp da Fransız topraklarını terketmeyen yabancılara ise, yakalanması durumunda bütün AB ülkelerine girme yasağı getirilyor.