NBA'de Oynayan Türk Basketbolcu İddialı

Your browser doesn’t support HTML5

Amerikan profesyonel basketbol ligi NBA takımlarından Philadelphia 76’ers’da forma giyen milli basketbolcu Furkan Korkmaz, geçen hafta deplasman maçı için başkent Washington’daydı. Maçı Washington Wizards 17 sayı farkla, 123’e 106 kazandı ancak Furkan bu yılki yükselen performansını bu maçta da sürdürdü. Milli basketbolcu ilk beşte başladığı maçı 16 sayı,5 ribaund, 2 asist ve iki top çalmayla tamamladı. Maçın ardından Furkan Korkmaz’la NBA’deki hayatını, hedeflerini ve Amerika deneyimini konuştuk.

'Hedefimiz şampiyonluk'

Furkan Korkmaz, takımı Philadelphia 76’ers ve aynı zamanda NBA’deki ikinci sezonunda form grafiğini ciddi ölçüde arttırdı. İlk yılında pek fazla süre alamayan milli basketbolcu bu sezon ise takımın önemli oyuncularından biri haline geldi. NBA’in köklü takımlarından 76’ers bu yıl iyi bir kadroya sahip ve sezonun favorilerinden biri olarak görülüyor. Furkan takım olarak hedeflerini şöyle anlattı:

“Her zaman aslında hedefler bir öncekinin üstü olmalı. Biz geçen sene play-offlarda yarı finali kadar gittik kendi konferansımızda. Bu sene kendi konferansımızda şampiyon olup daha sonra da NBA şampiyonu olmak tabii ki bizim koyduğumuz hedefler arasında. Ama çok uzun bir sezon şu an sezonun neredeyse üçte birini bitirdik - ikinci kısımdayız – play-off’lar için konuşmaya yakın zamanda başlayacağız diye düşünüyorum sıralamalar için artık, çünkü sezon baktığınız zaman çok çabuk geçiyor. Takım olarak hedeflerimiz çok yüksek çünkü çok potansiyelli oyuncularımız var. Beraber oynadığımız zaman çok tehlikeli çok sıkıntı yaratabilecek bir takımız rakip takımlara. Ben kendi konferansımızda en iyi bir iki takımdan biri olduğumuzu düşünüyorum.”

'Oyuna daha hakim olmaya başladım'

Geçen sezonla karşılaştırıldığında bu sezon sahada bambaşka bir görünüm sergiliyor Furkan. Geçen yıl sadece 14 maçta forma giyen Furkan, bu yılsa şimdiye kadarki 44 maçın 36'sında forma giydi, bu maçların 6’sında ilk beşte başladı. Hem sahada kaldığı süreler hem de takımına kazandırdığı sayılar bakımından ciddi anlamda performans artışı kaydetti. Furkan’a bu başarısının sırrını sorduk:

“Ben NBA'e gelmeden önce hep şunu söylüyordum. Geçen sene buraya geldiğimde hazır değildim, hem fiziksel anlamda hem mental anlamda. Buraya gelip burada hazırlanmak istedim çünkü bunun Avrupa'da olmayacağını veya Avrupa'da daha uzun süre alacağını biliyordum, ki geçen sene benim de sakatlık dışında öyle oldu. Benim hedefim buraya gelirken ikinci seneydi, hem fiziksel anlamda hem mental anlamda burada oyuna biraz daha hakim olmaya başladım. Nasıl oynamam gerektiğinin farkındayım. Şu anda da takımın benden beklentisinin farkındayım. Oyuna girdiğimde hem hücum hem savunma anlamında benden ne bekleniyor farkındayım. Bu tabii ki biraz daha oyun içinde işimi kolaylaştırıyor. Takımda çok fazla büyük oyuncu var. Her ne kadar genç bir takım olsak da hepsi birer yıldız şimdiden. O yüzden benim için hem onlarla oynamak büyük bir şans hem de büyük bir kolaylık. Onların yanında onlara ayak uydurabilmek, onların düşündüklerini düşünmek, onlarla beraber hareket etmek benim için buradaki en büyük anahtar.”

'Hedefim NBA'de ilk beş oyuncusu olmak'

Bu yıl çok ciddi süreler almaya başladığına işaret eden Furkan, "Burada ne kadar süreniz arttıkça, oyun tecrübesini edindikçe daha çok öz güveniniz geliyor ve daha çok sahada söz sahibi olmaya başlıyorsunuz. Şu anda biraz söz sahibiyim sahada bende. Sürekli en iyi şekilde en iyi performansımı ortaya koymaya çalışıyorum. Hedeflerim daha da büyük, umarım bunları önümüzdeki senelerde en kısa zamanda göstereceğim"

Furkan henüz 21 yaşında ama bu performansını devam ettirirse NBA’in yükselen yıldızlarından biri olmaya aday. Milli basketbolcu, “NBA’de ulaşmak istediğin hedef ne?” sorusunu şöyle yanıtladı:

“En baştan başlayayim benim hedefim NBA'ye gelmekti. Geldikten sonra süreci az önce anlattım, ilk yılın benim için nasıl geçeceğini ikinci yılda ne bekleniyor şu an ilk hedefim ilk rotasyona girmekti geçen seneden sonra. şu an rotasyona girdim takımda ciddi süreler alıyorum ki takım olarak da ortaya koyduğumuz iş çok ortada bence çok iyi bir performans çiziyoruz. Benim bundan sonraki hedeflerim tabii ki NBA'de ilk beş oyuncusu olmak. Daha sonra neler yapabileceğimin farkındayım. Sadece bunun ne kadar süre alıp ne kadar kısa sürede olacağı benim için önemli olacaktır, belirleyici olacaktır. Tabii ki çok büyük hedeflerim var ama bunları teker teker çıkmak istiyorum çünkü basketbolu öğrenme yaşı yok şu anda hala öğreniyorum öğrenmeye de devam edeceğim öğrendikçe gördükçe oynadıkça ben çok daha üst seviyelerde kendimi görüyorum.”

'Türk toplumunun desteği bana çok yardımcı oldu'

Furkan Amerika’da Türk toplumunun desteğini her zaman arkasında hissettiğini ve Amerika’daki yeni hayatına alışmasında bu desteğin çok önemli rol oynadığını anlattı.

“Özellikle Philadelphia'da çok büyük bir Türk toplumu var. Zaten bizim antreman yaptığımız salon New Jersey'de, maçları oynadığımız salon Philadelphia'da. New Jersey'de özellikle çok büyük bir Türk nüfusu var. Bana her seferinde desteklerini aktarıyorlar gösteriyorlar sağolsunlar. Tabii ki Amerika'nın her yerinde yaşayan Türk vatandaşlarımız sürekli hem sosyal medyadan olsun hem gittiğimiz deplasman maçlarında desteklerini gösteriyorlar. Bizim için çok önemli bir artı bu. Çünkü burada özellikle yeni geldik birinci ikinci senemiz bizim için çok önemli bu desteği görmek. İlk senelerde alışma süresi daha da azalıyor bu desteği gördükçe. Aynı şekilde burada Türkiye'deki insanların desteğini hissetmek de bizim buradaki süreci buradaki işimizi daha da kolaylaştırıyor.”

'Ailemi ve arkadaşlarımı çok özlüyorum'

Furkan Korkmaz, “Türkiye’de en çok neyi özledin?” diye sorduğumuzda, yaşadığı bölgede yoğun Türk nüfusunun bulunması nedeniyle Türk yemeklerinden pek yoksun kalmadığını ama özellikle ailesi ve arkadaşlarını çok özlediğini söyledi.

“Aslında Philadelphia şöyle bir yer; New Jersey'de arada bir köprü var ve 10 dakikada köprüyü geçiyorsunuz NJ'de bir çok Türk yaşıyor. O yüzden Türk yemeklerini yiyebiliyorum diyebilirim. Hatta hamsi bile geliyor Türk marketine. O şekilde alıp yapabiliyoruz. Yemek anlamında mesela oraları biraz aştım bulunduğum şehirden dolayı. Sadece arkadaşlarımı, ailemi, Türkiye'de tanıdığım insanları özlüyorum. Yazın zaten milli maçlara gittiğimizde de bizim için çok farklı bir atmosfer oluyor çünkü bütün sezon boyunca buradayız, yazın oraya gittiğimizde oradaki insanların bize gösterdiği ilgi taraftarlar olsun ailemiz olsun arkadaşlarımız olsun bizim için ayrı bir duygu.”

'İlk sene alışmakta zorlandım ama o dönemi atlattım'

Furkan ilk sene Amerika’ya alışmakta zorlandığını ama o dönemi atlattığını anlattı.

“Geçen sene iki üç ay bir zorlandım hem ortam hem kültür hem dil. Her ne kadar İngilizce biliyor olsam da tabii ki pratikte daha farklıydı. Bu sene tamamen alıştım diyebilirim artık. Çok rahatım şu an. Philadelphia'da da gerçekten hayatım çok kolay. Hem kültüre hem basketbola bu ikisine birden alışmak biraz zaman alıyor. Geçen sene sezon sonuna doğru alışmaya başlamıştım ama yazın gidip geldikten sonra şu anda buradaki her şeye hakimim.

Furkan'dan gençlere mesaj

Furkan Korkmaz, “seni örnek alan gençlere ne söylemek istersin?” diye sorduğumuzda, sadece basketbolda değil hayatın her alanında, “çalışmaya devam etsinler, iniş çıkışlardan yılmasınlar, sabretmeye, inanmaya devam etsinler” mesajını verdi.

"Biz çok genciz buraya gelmek burada oynamak ülkeyi temsil etmek gerçekten bizim için genç olmanın da verdiği avantajla beraber çok güzel duygular. İnsanların arkamızda olduğunu bilmek, en küçüğünden en büyüğüne bizi seven insanların desteğini hissetmek bizim için çok önemli. Bizi desteklemeye devam etsinler, çalışmaya devam etsinler çünkü insan hayatında en tepe noktaya da gelebiliyor en dibi de görebiliyor ama önemli olan bunlarla yüzleştikten sonra o sorunlardan nasıl çıkacağı. Bu hem basketbol hayatında hem spor hayatında böyle hem de normal hayatta da böyle. Ben hem bunu basketbol tarafında da gördüm, yaşamış oldum yani. O yüzden inişler çıkışlar çok oluyor. Oralarda sabretmeye çalışmaya inanmaya devam etsinler çünkü burada benim en çok inandığım şey de insanın kendini bilmesi kendini tanıması. O yüzden çalışmaya devam etsinler. Bizi desteklemeye devam etsinler. Biz burada daha da güzel işler yapacağız."