ABD'li ve Ortadoğulu arabulucular, son günlerde Gazze'de iki aylık bir ateşkes ve Hamas'ın elindeki 100'den fazla rehinenin serbest bırakılmasını öngören bir anlaşmaya yaklaştıkları konusunda iyimser görünüyordu.
Ancak Salı günü İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun Hamas'ın İsrail'in Gazze'den güçlerini çekmesi ve binlerce Filistinli mahkumun serbest bırakılması şeklindeki iki ana talebini reddetmesi, iki taraf arasındaki uçurumun hala geniş olduğunu gösterdi.
Rehinelerin neredeyse yarısı Kasım ayında bir hafta süren ateşkes sırasında 240 Filistinli mahkum karşılığında serbest bırakılmıştı.
Gazze'deki sağlık yetkililerine göre İsrail saldırılarında ölen Filistinliler'in sayısı 26 bin 700'ü aştı.
Peki taraflar, çatışmaların sonlandırılması konusunda hangi noktada duruyor?
İlgili Haberler Yaklaşık 27 bin kişinin yaşamını yitirdiği Gazze enkaz yığınına dönmüş durumdaİsrail Başbakanı Netanyahu 'tam zafer' istiyor
Netanyahu defalarca, Hamas'ın askeri ve idari kapasitesini yok edene ve tüm rehineleri geri alana kadar savaşı sürdürme sözü verdi. Ancak birçok İsrailli bu iki hedefe erişmenin giderek zorlaşmasından ve hedeflerin eşzamanlı gerçekleşmesinin mümkün olamamasından korkuyor.
Netanyahu, Salı günü işgal altındaki Batı Şeria'da dini askerliğe hazırlık akademisinde yaptığı konuşmada, "İsrail ordusunu Gazze Şeridi'nden çekmeyeceğiz ve binlerce teröristi serbest bırakmayacağız" dedi.
Bu, Hamas'la herhangi bir anlaşma olasılığını ortadan kaldırıyor gibi görünse de devam eden dolaylı görüşmelerde İsrail'in elini güçlendirmeye yönelik bir tavır da olabilir.
Netanyahu, rehinelerin ailelerinden ve kamuoyundan Hamas'la bir anlaşmaya vararak rehineleri kurtarması için giderek artan bir baskı altında. Çok sayıda İsrailli zamanın tükenmekte olduğundan korkuyor.
Aynı zamanda, bir anlaşmaya karşı çıkan aşırı milliyetçi sertlik yanlılarının hakim olduğu iktidar koalisyonu, Netanyahu'nun Hamas'a karşı çok yumuşak davrandığı şeklinde algılanması durumunda dağılabilir.
İlgili Haberler Uluslararası Adalet Divanı'nın "İsrail'e Gazze'de soykırımı önlemek için tedbir" hükmüne dünyadan tepkilerİsrail ordusu bugüne kadar sadece bir rehineyi kurtarabildi. Hamas ise hava saldırılarında ya da başarısız kurtarma operasyonları sırasında çok sayıda rehinenin öldürüldüğünü söylüyor. Aralık ayında İsrail güçleri kaçan ve beyaz bayrak sallayan üç rehineyi yanlışlıkla öldürdü.
Hamas savaşın bitmesini istiyor
İsrail'in saldırılarına son verip Gazze'den çekilene kadar daha fazla rehineyi serbest bırakmayı reddeden Hamas, uzun vadeli bir ateşkes ve yeniden inşayı da içeren daha geniş kapsamlı bir anlaşma istiyor.
Hamas lideri İsmail Haniye, Salı günü yaptığı açıklamada önceliklerinin İsrail güçlerinin Gazze'den "tamamen çekilmesi" olduğunu kaydetti. Haniye, herhangi bir anlaşmanın aynı zamanda yeniden inşaya, bölgedeki İsrail-Mısır ablukasının kaldırılmasına ve "tüm kahraman mahkumların" serbest bırakılmasıyla da sonuçlanması gerektiğini söyledi.
Hamas'ın rehineleri yeraltında çok iyi korunan tünellerde tuttuğuna, onları üst düzey liderleri için canlı kalkan ve binlerce Filistinli mahkumun serbest bırakılması için pazarlık kozu olarak kullandığına inanılıyor. Bunlar arasında İsrailli sivillerin ölümüne yol açan saldırılara karışan üst düzey militanlar da bulunuyor.
Hamas'ın savaşı sona erdirmeden rehineleri serbest bırakması, herhangi bir ateşkes sona erdiğinde kendisini daha büyük bir İsrail saldırısına maruz bırakabileceği anlamına gelebilir. Büyük bir esir değişimini sağlayamaması, 7 Ekim'de düzenlediği saldırının ardından Gazze'de yaşanan benzeri görülmemiş ölüm ve yıkımın ardından Hamas'ın Filistinliler'in yoğun eleştirilerine maruz kalmasına da neden olabilir.
Öte yandan Hamas uzun süreli bir ateşkesi, İsrail güçlerinin çekilmesini ve binlerce mahkumun serbest bırakılmasını sağlarsa, en azından kendi destekçileri tarafından savaşın galibi olarak görülebilir.
Arabulucular ortak paydada buluşmak istiyor
İsrail'e askeri yardım sağlayan ve İsrail'in savaştaki hedeflerini büyük ölçüde destekleyen ABD, tüm rehinelerin serbest bırakılmasını ve Hamas'ın bir daha asla 7 Ekim'deki gibi bir saldırı gerçekleştiremeyeceğine dair güvence verilmesini istiyor.
Ancak Biden yönetiminin de bölgesel istikrarsızlığa neden olan ve seçim yılında Demokrat Partili seçmenleri bölen bir savaşı sona erdirmede önemli bir çıkarı var.
Aralarında kilit arabulucular Mısır ve Katar'ın da bulunduğu Arap ülkeleri, savaşın ilk günlerinden bu yana daha geniş çaplı bir istikrarsızlık endişesiyle ateşkes çağrısında bulunuyor.
ABD'li ve Arap arabulucuların, Filistinli tutuklular karşılığında rehinelerin iki aylık bir süre içinde aşamalı olarak serbest bırakılacağı, Gazze'ye insani yardımın girmesine izin verileceği ve İsrail güçlerinin kısmen geri çekileceği bir orta yol aradığı gözleniyor.
İki aylık bir mola, onlarca yıllık İsrail-Filistin çatışmasının çözümünde daha büyük bir anlaşmayı müzakere etmek için zaman kazandırabilir.
ABD'li ve Arap diplomatlar, İsrail'in yanında bir Filistin devletinin kurulmasına uzanan güvenilir bir yol karşılığında Suudi Arabistan'ın İsrail'i tanıyacağı, Gazze'nin yeniden inşası ve yönetimine yardımcı olmak için diğer Arap ülkeleri ve Batı destekli Filistin Yönetimi'ne katılacağı olası büyük bir pazarlığı gündeme getirdi.
Ancak hükümeti Filistin devletine karşı olan Netanyahu ve İsrail'i tanımayı reddeden Hamas bu olasılığı da safdışı bıraktı.