Gazze’nin kuzeyindeki Beit Lahiya’da öğle saatleri yaklaşıyor. İş günü olmasına rağmen, burası hayalet bir kenti andırıyor. Halkın büyük kısmı İsrail bombardımanı nedeniyle bölgeyi terk etmiş.
İsrail’in amacı Gazze’yi yöneten Hamas örgütünün gizli yeraltı tünellerini ve füze rampalarını imha etmekti.
Bölge sakinlerine bombardıman öncesinde bölgeyi terketme çağrısı yapıldı. Ancak Hasan Gabayen gibi bazı Filistinliler gidecek yerleri olmadığı için evlerinde kalmayı tercih etti: “Topraklarımız ve Allah için evlerimizde kalıyoruz. İnsanlarımızı korumaya çalışıyoruz. Burayı terk etmeyeceğiz. Buradan ancak şehit olarak ayrılacağız.”
Hasan, bazı ailelerin, İsrail’in geri dönüş çağrısından sonra evlerine döndüğünü söylüyor. Ancak birçokları birkaç parça eşyasını alıp tekrar ayrılmış.
Birçok Gazzeli, Birleşmiş Milletler’e ait tesislere sığındı. Bu tesislerden birinde şu anda 2100 kişi kalıyor. Yetkililer hiç kimsenin evlerine dönmediğini söylüyor. 18 kişilik geniş ailesiyle birlikte Birleşmiş Milletler okulunda kalan Emin Kahlot neden dönmediğini şöyle açıklıyor: “İsrail’in söylediği hiçbir şeye inanmıyoruz. Çünkü dün bir aile evine döndü. Evleri bombalandı ve hepsi öldü. Yani İsrailliler’in sözüne güvenmiyoruz.”
Bölge sakinleri, BM tesislerinde yaşamanın zorlukları olsa da hayatta kalmalarına yardım ettiğini söylüyor. Ancak burası bile güvenli olmayabiliyor. Son günlerde sığınak olarak kullanılan BM okulları vuruldu ve onlarca kişi öldü.
Emin Kahlot, “Benim geleceğim yok. Çocuklarımızın gelecekte, diğer ülkelerdeki gibi hak ve özgürlüklere sahibi olmasını umuyorum. Çünkü bizim burada hiçbir şeyimiz yok,” şeklinde konuşuyor.
Beit Lahiya’da oturan Mahmut Atar da aynı umutsuzluğu yaşıyor: “Ne olacağını bilmiyorum. Burada kalmaya kararlıyız. Belki öleceğiz. Bilmiyorum. Ama bu onurlu bir ölüm olacak. BM okuluna gitmeyeceğiz çünkü oradaki insanlar da ölüyor. Biz evimizde ölmeyi tercih ediyoruz.”
Bazı Filistinliler’in dönecek evleri bile kalmadı. Bazıları içinse ateşkes, yeniden yapılanma ve açılan yaraları sarmakla geçecek daha zorlu günlerin habercisi olarak görünüyor.