ABD'de George Floyd protestoları 12'inci gününe girerken, başkent Washington'da Beyaz Saray ve Kongre binası çevresinde, farklı noktalarda binlerce gösterici, ırkçılığı ve polis şiddetini protesto amaçlı bir araya geldi.
Your browser doesn’t support HTML5
Gün içinde kent merkezindeki birçok cadde trafiğe kapatılırken, Washington emniyet biriminden günün erken saatlerinde yapılan bir açıklamada, sadece Lincoln Anıtı ve Lafayette Parkı civarındaki protestolara en az 6 bin kişinin katıldığı tespiti paylaşıldı. Yetkililer, Washington genelinde bugünkü protestolara toplamda yüzbinlerin katılmasının beklendiğini aktarmıştı.
46 yaşındaki siyah Amerikalı George Floyd’un 25 Mayıs’ta Minneapolis’te polis tarafından gözaltına alınırken ölmesi, ülke çapında protestolara neden oldu. Başkent de dahil olmak üzere birçok yerde göstericiler ırkçılık ve polis şiddeti karşıtı protestolar düzenleyerek sokaklara döküldü.
Dünya çapında da birçok ülkeye de sıçrayarak devam protestolar ABD'nin başkenti Washington'da şu ana kadarki en büyük kitlenin katılımıyla 12'nci gününe girdi.
Washington Emniyet Müdürü Peter Newsham, “Cumartesi günkü etkinliğin, kentte şu ana kadar gördüklerimizin en büyüğü olabileceği yönünde, halka açık kaynaklardan elde ettiğimiz bilgiler var” diyerek günün erken saatleri itibariyle kent merkezinde yolların trafiğe büyük oranda kapatılacağını daha önceden belirtmişti.
Your browser doesn’t support HTML5
Bir grup gösterici Lincoln Anıtı önünde toplanarak, sloganlar eşliğinde toplu olarak Beyaz Saray karşısındaki, ismi Washington Belediye Başkanı Muriel Bowser tarafından Black Lives Matter (Siyahların Hayatı Önemlidir) olarak değiştirilen caddeye yürüdü. Sıcak ve nemli havaya rağmen protestolara katılım yüksek oldu.
Bowser: "Orduyu kentimizden kovduk"
Black Lives Matter caddesine yürüyen kalabalığı, Washington, DC Belediye Başkanı Bowser karşıladı. Kendisine yakın ilgi gösteren kalabalığa hitaben kısa bir konuşma yapan Bowser, "Herkesin barışçı bir şekilde, maskelerini takarak protesto ettiğini görmek harika" dedi ve hafta başında güvenlik güçlerinin protestoculara uyguladığı sert müdahaleleri bir kez daha eleştirerek, "Pazartesi günü, ABD'de hiçbir zaman görmemeyi umduğunuz bir şeyi gördünüz: Federal polis halkın evinin önünde barışçı protesto düzenleyen Amerikan halkının üzerine yürüdü. Orduyu kentimizden kovduk" şeklinde konuştu.
Bowser ayrıca, iki yaşındaki kızından da bahsederek, "Markete, işe gitmekten korkmadığı bir ülkede büyümesini, 51'inci eyalet Washington, DC'den senatör olabileceği bir ülkede büyümesini istiyorum" dedi.
"Esas pandemi ırkçılık"
Göstericiler, polis teşkilatında reform yapılması çağrısında bulundular. "Esas pandemi ırkçılık", "Torunlarımız için yürüyoruz", "Polis şiddetine son", ''Nefes alamıyorum'' gibi mesajlar içeren pankartlar taşıdılar. Başkent Washington'un merkezinde caddelerde "Siyahların hayatları önemlidir" sloganları yükseldi.
Beyaz Saray etrafındaki güvenlik amaçlı kurulan çitin daha da genişletildiği dikkat çekerken, gösterilerin düzenlendiği bölgelerde güvenlik güçlerinin sayısının hafta başındaki protestolara kıyasla az olduğu da gözlemlendi.
Beyaz Saray yakınlarındaki protestoya bir grup sağlık çalışanı da katıldı. Protestocular ellerinde pankartlarla, sloganlar atarak alana yürüyen sağlık çalışanlarını alkışlayarak karşıladı.
Gösterilerde, Floyd'un öldürülmesinin ardından büyüyerek yayılan protestolarda sembol haline gelen 'diz çökme' eylemi de yapıldı. Beyaz Saray civarındaki alanda, bir grup göstericinin 'diz çökme' eylemi sırasında, polis şiddetinin son bulması için dua ettiği gözlemlendi.
Gösterilerde zaman zaman festival havası esti
Gösteriler, Cuma günü de ülke genelinde başta başkent Washington olmak üzere, Atlanta, Los Angeles, Minneapolis, Miami, New York ve Denver'da protestolar devam etmişti.
Zaman zaman şiddet olaylarının yaşandığı ancak ağırlıklı olarak barışçı bir ortamda düzenlenen protestolarda gerginlik, Floyd’u gözaltına alırken boynuna diziyle çöküp baskı uygulayarak öldüren polis memuru Derek Chauvin ve görevdeki diğer üç polisin tutuklanarak ceza taleplerinin arttırılmasıyla kısmen azalmıştı.
Cumartesi günüyse, güvenlik güçlerinin varlığının azaldığı Washington'da gösteriler tamamen barışçı bir atmosferde seyretti. Hatta kimi noktalarda adeta festival havası hissedildi.
Cumartesi günü Chicago ve Philadelphia gibi başka bazı kentlerde de barışçı protestolar düzenlendi.
Bu arada George Floyd'un doğum yeri olan Kuzey Carolina eyaletinin Raeford kasabasında da özel bir anma töreni düzenlendi.
Protestolardaki çağrılara yanıt gelmeye başladı
Polisin bazı yerlerde göstericilere biber gazı, plastik mermi ve diğer sert müdahale yöntemleriyle karşılık vermesi tepkilere yol açmıştı.
Denver’da bir federal mahkemede, emniyet güçlerinin süregelen Floyd protestolarında biber gazı, plastik mermi ve flaş bombası gibi diğer zarar verme oranı yüksek müdahale araçlarını kullanmayı bırakmaları kararı verildi. Hakim Brooke Jackson’ın karar metninde, “Bunlar barışçı göstericiler, gazeteciler ve sağlık çalışanları ve protestoların bastırılmasında değil, isyanların bastırılmasında kullanılması gereken aşırı taktiklerin hedefi oldular” ifadeleri yer aldı.
Floyd’un öldürüldüğü Minnesota eyaletinin Minneapolis kentinde de Demokrat Partili yerel yönetim polisin gözaltı sırasında boyun üzerinde diz çökme ve boğucu yakalama gibi taktiklerin yasaklanması yönünde bir yasa tasarısını onayladı.
California Valisi Gavin Newsom da eyaletteki polis eğitimi programlarından, polis memuru Chauvin’in Floyd üzerinde uyguladığı taktik ve benzeri öldürücü yöntemlerin çıkarılacağını açıkladı.
“Floyd’un öldürülmesi kırılma noktası oldu. İnsanlar ‘artık yeter’ diyor” diyen New York Valisi Andrew Cuomo da öldürücü etkisi olan taktiklerin yasaklanması ya da polislerin disiplin kayıtlarının halka açık bir şekilde paylaşılması gibi, gerekli reformlara her yerde geçilmesi gerektiğini vurguladı.