Görev süresi 31 Ağustos’ta sona erecek olan Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeid Raad El–Hüseyin, BM’nin yapısı değiştirilmezse küresel örgütün “çökebileceği” uyarısında bulundu.
El-Hüseyin, dört yıldır sürdürdüğü görevi sırasında hazırladığı raporlar ve sert söylemleri nedeniyle birçok hükümetin tepkisini çekmişti.
Görev süresi sona erecek El-Hüseyin’in yerine Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres eski Şili Cumhurbaşkanı Michelle Bachelet atanmış, geçtiğimiz haftalarda da BM Genel Kurulu, Bachelet yeni görevini onamıştı.
El–Hüseyin, birçok hükümetin tepkisini çekse de birçok uluslararası insan hakları örgütü tarafından korkusuzca hazırladığı raporlarla dünyanın büyük ülkelerindeki insan hakları ihlallerini dile getirdiği için “kahraman” ilan edildi.
“Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesi BM’den daha fazla güç kullanıyor”
El–Hüseyin, görevinin son günlerinde medyanın ilgisi olmaya devam ediyor. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan El-Hüseyin, BM’de gerekli yapısal değişikliklerin yapılmaması halinde örgütün çökebileceğini belirterek, “Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi BM’den çok fazla güç kullanıyor. Eğer bu değişmediği takdirde dünya kuruluşu çökebilir” dedi.
Güvenlik Konseyi üyelerinin kendi istedikleri zaman anlaşabildiklerini belirterek, “Suriye’de 7,5 yıldır süren savaş konusunda olmadı. İşbirliği yapmadıklarında ise sıkışıp kalıyor ve genel olarak gördüğümüz bu tür korkunç çatışmaların çözümünde organizasyon yetersiz bir hale geliyor. Değişmesi gerekiyor. Değişmezse organizasyon uluslararası topluma büyük maliyetler getirerek çökebilir” dedi.
El- Hüseyin, Güvenlik Konseyi üyesi beş daimi ülkenin veto hakları olmasını yanlış bir yöntem olarak değerlendirdi.
El-Hüseyin, bir insan hakları savunucusu olarak açık sözlü olduğunu ancak bunu yaparken birçok güçlü hükümetin de tepkisini çektiğini belirtti. ABD Başkanı Donald Trump’ın gazetecilere yönelik tutumuyla ilgili eleştirisini tekrarladı. ABD Başkanı Trump’ın gazeteci ve insan hakları savunucularını “halk düşmanı” olarak tanımlamasının otoriter rejimlerle yönetilen ülke liderlerine cesaret verdiğini belirterek, “Bazı liderler Trump’ı taklit etti. Trump’ın bu tutumu bazı ülkelerde çok zor koşullar altında görev yapan insan hakları eylemcileri ve gazetecilerin işlerini yapmalarını daha da zorlaştırdı” diye konuştu.