'Görüş Ayrılıkları İkili İlişkileri Tüketmemeli'

Your browser doesn’t support HTML5

Obama yönetiminin eski Ulusal Güvenlik Danışmanı James Jones’a göre, Türkiye birçok farklı bölgesel tehditle başa çıkmada Amerika’nın önemli ortaklarından biri olma şansına sahip
Ukrayna ve Kırım’da yaşananlar, Soğuk Savaş’tan bu yana ilk kez Rusya’nın bu denli büyük bir tehdit olarak algılanmasına yol açtı. Washington özellikle Doğu Avrupa’daki NATO üyesi müttefiklerine, Moskova’nın olası tehdidine karşı güvence vermeye çalışıyor. Uzmanlar da Amerika uzun vadede bölgedeki politikalarını yeniden gözden geçirmek durumunda kalacağını yalanlamıyor. Bu durumda NATO üyesi Türkiye’nin bölgede Amerika’yla işbirliği yapacak bir ortak olarak ortaya çıkması kaçınılmaz olabilir. Alparslan Esmer'in sorularını yanıtlayan Obama yönetiminin eski Ulusal Güvenlik Danışmanı James Jones’a göre, Türkiye birçok farklı bölgesel tehditle başa çıkmada Amerika’nın önemli ortaklarından biri olma şansına sahip.

VOA: "Barack Obama, başkanlığının ilk yıllarında Türkiye’ye çok odaklandı. İlk dış ziyaretlerinden birini Türkiye’ye yaptı. Siz o sırada Ulusal Güvenlik Danışmanı’ydınız. İlişkilerin o dönemden bu yana nasıl bir değişim geçirdiğini söyleyebilirsiniz?"

James Jones: “Obama yönetiminin ilk birkaç yılında Türk-Amerikan ilişkilerini çok önemli gördüm. Sanıyorum son iki-üç yılda aynı telden çalmadığımızı fark ettim. Bunların bazıları, Türkiye’nin kendi iç siyasi sorunlarından kaynaklanıyor. Bazılarıysa Suriye krizi ve bu krizi çözme yolları konusundaki anlaşmazlıklar. Bugünlerde Putin’in Kırım’daki yeni saldırganlığına baktığımızda ve bu olayın Türkiye’nin sınırlarına yakın olduğunu gördüğümüzde, sanıyorum bu önemli sorunlar çevresinde yeniden bir araya gelme fırsatına sahibiz. Görüş ayrılıkları yaşadığımız konular bizi tüketmemeli. Örneğin Türkiye, Irak, Amerika ve Kürt Bölgesel Yönetimi’nin bir araya gelip Irak’ın güneyinden Akdeniz’e uzanan bir dizi gaz ve petrol boru hattı kurması her kesimin yararına olur. Bu, bölgeyi geliştirir, Türkiye’nin enerji kaynaklarını çeşitlendirme hedeflerini gerçekleştirmesine yardımcı olur. Bu aynı zamanda Putin’in Kırım’daki faaliyetlerine yönelik bir mesaj da olacaktır.”

VOA: "İkili ilişkiler yıllarca askeri odaklı oldu. O dönem bu ilişkiler daha çok PKK’yla mücadeleye ağırlık veriyordu. Şimdi artık bu durum geçmişte kaldı, Türkiye bir siyasi uzlaşma sürecine girdi. Sizce bundan böyle iki ülkenin yakın işbirliğini gerektirecek hangi tehdit unsurları mevcut?"

James Jones: “Ne yazık ki çok sayıda tehdit var. Öncelikle İran ve bu ülkenin nükleer silah üretme sorunu var. Umalım, görüşmelerden bir sonuç çıksın. Dürüst olayım, ben o kadar iyimser değilim. Ben yaptırımların İran’ı masaya geri getirmekte etkili olduğuna inanıyorum. Umarım görüşmeler başarılı geçer, ama İran’ın hala samimi olduğuna inanmıyorum. Sonra özellikle Ukrayna’da, Kırım’daki sorunlar ortaya çıkınca Suriye dikkatlerden uzaklaştı. Bu büyük bir hata. Çünkü Devlet Başkanı Esat seçimlerle konumunu güçlendirme yoluna gidiyor. Uluslararası toplum bu konuda çok bir şey yapmadı. Katliamı, suçsuz insanları, kadınların ve çocukların öldürülmesini durdurmak bir vicdan borcu. Bu katliamlar aynı zamanda büyük bir mülteci sorunu yaratıyor. Irak gittikçe daha istikrarsız hale geliyor. Bundan dolayı Başbakan Maliki, ortak bir enerji boru hattı niyetini ortaya koyarak uzlaşma çabalarına yardım etmek istiyor. Çünkü boru hattı, Şiiler, Sünniler ve Kürtler’i ekonomik açıdan kalkındıracak, tüm Irak’a ve bölgeye yardımcı olacak. Bunun Irak’a son derece olumlu etkisi olacak, siyasi olarak da Maliki’ye yardımı dokunacak."

VOA: Siz geçmişte Ortadoğu özel temsilciliği de yaptınız. İsrail-Filistin sorunu konusunda ne söyleyebilirsiniz?

James Jones: “İsrail-Filistin konusu önemli bir konu. Dışişleri Bakanı John Kerry, bir süredir Ortadoğu Barış Görüşmelerini yeniden canlandırmak için görüşmeler yürütüyor. Umalım bu çabalar başarıya ulaşsın. Ancak bunun olması için iki tarafın da istek göstermesi gerekiyor. Ne kadar istekli olduklarını söyleseler de eylemleri sözleriyle uyuşmuyor. Oysa ki bu sorunun çözümü belki de dünyadaki en önemli konu. Birçokları çözüme, bir anlaşma olacağına inanmaya başladı. Bu sorunun çözümünün Ortadoğu’nun barışı ve istikrarına önemli katkısı olacak. Türkiye açısından da şöyle bakabiliriz. Ankara’da görev yapmış biri olarak çevremde bu kadar sorun olduğunu görürsem haklı olarak kaygılanmam gerekir.