NEW YORK – Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nde yapılan kapalı oturumda Kudüs'te tırmanan gerginlik ve şiddet olayları ele alındı. Konseyin Avrupalı üye ülkeleri Arnavutluk, Fransa, İrlanda ve Norveç toplantı sonrasında yayınladıkları ortak açıklamada, İsrail ile Filistin arasında tırmanan gerginlik ve şiddet olaylarının son bulması çağrısı yaptı.
Açıklamada, kutsal mekan ve alanlarda yaşanan çatışmalar ve gerilimin artmasından endişe edildiği belirtildi. Kudüs’teki kutsal mekanlara saygı duyulması ve şiddete derhal son verilmesi çağrısında bulundu.
Öğleden sonra yeniden toplanan BM Güvenlik Konseyi’nin gündeminde bu sefer Ukrayna’daki savaş vardı. BM üst düzey yetkilileri Ukrayna’daki insani durum ve mültecilerin durumuyla ilgili 15 üyeli konseye bilgi verdi.
Yaklaşık üç saat süren toplantıya, BM Mülteciler Yüksek Komiser Yardımcısı Kelly Clements, 500 bin Ukraynalı mültecinin bulunduğu Macaristan’dan video konferans aracılığıyla katıldı.
Clements, Güvenlik Konseyi üyelerine yaptığı çağrıda Ukrayna’daki savaşın 8’inci haftasına girdiğini hatırlatarak, "Üye ülkeler aralarındaki bölünmelere derhal son versin ve bu anlamsız savaşı bitirsin. Bu korkunç ve anlamsız olayları sona erdirmenin bir yolunu bulun” dedi.
Clements, Konsey üyesi ülkelere hitaben yaptığı konuşmada, “İhtiyaç sahiplerine sağladığımız hiçbir battaniye, hiçbir ilaç, ölümleri ve yıkımı durduramayacak. Biz yardım ulaştırmak için işimizi sürdürüyoruz ancak bu konseyin de işini yapması gerekiyor" dedi.
“12 milyon kişi yerlerinden edildi”
BM Mülteci Yüksek Komiser Yardımcısı Clements, savaş yüzünden beş milyon kişinin Ukrayna’dan kaçtığını, yedi milyon kişinin de ülke içinde yerinden edildiğini söyledi. Clements, Ukraynalı mültecilerin sığındıkları komşu ülkelerde eğitim, sağlık ve sosyal programlara dahil edildiğini, bu kapsamlı programların ülkelerinin dışında yaşamak durumunda kalan mültecilerin yaşamlarını iyi bir şekilde sürdürmelerinin en iyi yolu olduğunu ancak bunun için daha fazla uluslararası desteğe ihtiyaç duyulduğunu ifade etti. Clements, Ukrayna’da savaşın şiddetle sürdüğü bölgelerde 13 milyondan fazla kişinin birçoğunun hareket edemeyecek durumda olduğunu, bu kişilere insani yardımların güvenli bir şekilde ulaştırılmasının çok zor olduğunu belirtti.
BM Uluslararası Göç Örgütü (IOM) Başkanı Antonio Vitorino, üyelere hitaben yaptığı konuşmada Ukrayna’daki şehirlerin artan bir şekilde hedef alınmasının hem içeride hem de dışarıda daha fazla sivil zayiata ve yerinden edilmelere yol açacağı konusundaki endişelerini dile getirdi.
“Yerlerinden edilen kadın ve çocuklar çok büyük risk altında”
Vitorino, taraflara yaptığı çağrıda, “Savaşmayanları, evlerini ve sivil altyapılarını koruyun, uluslararası hukuk yükümlülüklerinizi yerine getirin” dedi. Yerlerinden olan kişilerin çok büyük bir risk içinde olduğunu belirten Vitorino, savaş yüzünden yerinden olan kadın ve çocuklarla ilgili endişelerini dile getirdi.
İnsan kaçakçılığına da dikkat çeken Vitorino, geçmişte yaşanan krizlerde büyük ölçekte yerlerinden olmanın ve ailelerin ayrılmasının bu kişileri şiddete, sömürüye, istismara, cinsel taciz ve cinsel istismarlara karşı savunmasız hale getirdiğini gösterdiğini hatırlattı.
Uluslararası Göç Örgütü Başkanı Vitorino, savaştan etkilenen ülkeleri Ukrayna'dan kaçan refakatsiz ya da ailelerinden ayrı düşmüş çocukların derhal tespit edilmesini ve kayıt altına alınmasını sağlamaya çağırdı.
Guterres: “Ortodokslar'ın kutsal haftasında savaşa dört gün ara verin”
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Ortodokslar'ın kutsal haftasında tarafları dört gün savaşa ara verme, yeterince insani koridor açma ve ateşkese gidecek bir yol oluşturma çabasına girme çağrısında bulundu.
BM Genel Sekreteri Guterres, sekizinci haftasına giren Ukrayna’daki savaşa insani bir şekilde verilecek dört günlük aranın, mevcut ve olası çatışma alanlarından ayrılmaya istekli tüm sivillerin güvenli geçişi için gerekli koşulları sağlayacağını belirti.
Genel Sekreter Guterres, “Kutsal haftada savaşa dört gün ara verin. Ateşkesi sağlayacak bir yol oluşturun. Paskalya yenilenme, diriliş ve umut mevsimidir. Acı çekmenin, fedakarlığın, ölümün ve yeniden doğuşun anlamı üzerine düşünme zamanıdır. Bu Paskalya, yeni bir hayatın kutlaması yerine, doğu Ukrayna'daki bir Rus saldırısıyla aynı zamana denk geliyor. Güçlü ve yoğun saldırılar savaşı daha şiddetli, kanlı ve yıkıcı bir hale getirmeye devam ediyor. Şimdiye kadar görülen sivillere karşı saldırı ve korkunç kayıplar önümüzdeki süreçte görebileceğimiz şiddet ve dehşetin yanında sönük kalabilir. Bu durumun yaşanmasına izin verilemez. Yüzbinlerce kişinin hayat tehlikede” diye konuştu.