Pazar günü gözaltına alındıktan sonra görevden alınan Hakkari Belediyesi Eş Başkanı Mehmet Sıddık Akış, yerine kayyum atanmasına gerekçe gösterilen davada 19 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Kararın açıklanmasının ardından kentte kayyum atanmasıyla başlayan tepkiler de arttı.
Akış hakkında 10 yıl sonra gözaltı kararı verilen davanın duruşması Hakkari 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşma öncesi adliyeye girmek isteyen ve aralarında milletvekillerinin de bulunduğu grup ile polis arasında gerginlik yaşandı.
13 sanığın yargılandığı davanın duruşmasına tek tutuklu sanık Akış ve avukatlar katıldı, diğer sanıklarsa duruşmaya katılmadı.
Duruşmada söz alan Akış, hakkındaki davanın siyasi olduğunu söyledi. Hakkındaki kaçma girişimlerini yalanlayan Akış, “Ben yaptığım her şeyin arkasındayım, siyasi olarak ne yapmam gerekiyorsa onu yaptım. Karşınızda başı dik bir şekilde duruyorum. Ben barış dedim, kardeşlik dedim, adalet dedim, eşitlik dedim, özgürlük dedim. Tüm yaşamımı bunların etrafında ördüm, bundan sonra da öyle yapacağım. Tutuklanmaktan, cezaevine girmekten korkmuyorum. Başım dik bir şekilde karşınızdayım. Sizden ne beraat ne tahliye talep etmiyorum” dedi.
Daha sonra söz alan avukatlar ise suçlamalara dayanak gösterilen gizli tanık beyanlarının geçerliliğinin olmadığını, tanıkların hukuka aykırı bir şekilde teşhis işlemi yaptığını söyledi. Yıllarca gizli tanıklar dinlenmediği için dosyanın sürüncemede kaldığını ifade eden avukatlar, Akış’ın dosyadan beraat etmesi gerektiğini savundu. Avukatların ek savunma için süre talebi ise reddedildi.
Diğer sanıkların avukatlarının savunmasının ardından söz alan savcı, Akış ve beraberindekilerin “terör örgüt üyesi olmak” suçundan cezalandırılmasını istedi.
Kararını açıklamayan mahkeme Akış'ın "silahlı terör örgütü yönetme" suçundan 19 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmasına ve hükümle birlikte tutuklanmasına hükmetti. Davanın diğer sanıkları ise 6 yıl 3'er ay ile 8 yıl 9'ar ay arasında değişen hapis cezalarıyla cezalandırıldı. İki sanık ise beraat etti.
Kararın açıklanmasının ardından protesto eylemleri başladı. Merkeze yürümek isteyen gruba polis izin vermedi. Bazı yerlerde polis eylemcilere müdahale etti.
İlgili Haberler Hakkari Belediyesi'ne kayyum atanmasına tepkiler sürüyor: Yürüyüşler ve oturma eylemleri düzenleniyorTiryaki: “Olanlar Kürt halkının bu ülkeyle olan bağlarını zayıflatıyor”
Kararı VOA Türkçe’ye değerlendiren DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Rüştü Tiryaki, hak gaspı yapıldığını savundu.
Akış’ın tutuklanmasına kadar varan soruşturmanın 2009 yılında başladığına dikkat çeken Tiryaki, “2024 yılındayız. 15 yıl önce başlatılmış bir soruşturma ve soruşturmayı başlatan savcı daha sonra ‘Fethullahçı’ olması nedeniyle hakkında soruşturma başlatılmış ve gri listede aranan bir kişi. Dava 2014’te açılmış yani soruşturmadan 5 yıl sonra. 10 yıl boyunca bu davada somut hiçbir gelişme olmamış. 5 Haziran 2024 tarihine kadar belediye eş başkanımızla ilgili bir karar verilmemiş, tutuklanma ihtiyacı duyulmamış ve 15 yıl boyunca belediye başkanımız bir yurttaş, bir siyasi olarak yaşamını sürdürmüş. Belediye başkan adayı olmuş ilçe seçim kuruluna başvurmuş, ilçe seçim kurulu ‘Belediye başkanı adayı olmanın önünde hukuksal engel yok’ demiş. Seçimden 45 gün sonra mahkeme toplanıp acilen bir karar vereceğini söylüyor, avukatları çağırıyor” dedi.
Akış’ın gizli tanık beyanlarıyla mahkum edildiğini ifade eden Tiryaki, yaşananların Kürtler’in ülkeye olan bağlarını zayıflattığını savundu.
Olayları ‘dramatik’ olarak nitelendiren Tiryaki, şunları söyledi: “‘Fethullahçılar’ın başlattığı soruşturma olması, iftiracı gizli tanık olması, bunların önemi yok. Hakkari halkının hakkını gasp etmek istediler ve bugün bir mahkemeye gerekçe göstererek kayyum atadılar. Halkımız bunu kabul etmedi, etmiyor, etmeyecek. Çok dramatik bir durum. Onların normalleşme, demokratik Anayasa söylemlerine kimse inanmayacaktır. Biz inanmıyoruz. Dramatik olan diğer konuda şu Kürt halkının bu ülkeyle olan bağlarını zayıflatan işler bunlar.”
Hatimoğulları: “Bugün bir kez daha AKP’nin darbesi tescillenmiştir”
Akış’ın yerine kayyum atanmasına tepkiler de artarak devam ediyor. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları’nın da katıldığı nöbet eylemi sürerken Eş Genel Başkan Tuncer Bakırhan, milletvekili Sırrı Sakık, Pervin Buldan ve Leyla Zana da kente geldi.
Eylem sırasında açıklama yapan Hatimoğulları, kayyuma AK Parti seçmenlerinin de karşı olduğunu savundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a kayyum politikasından vazgeçme çağrısı yapan Hatimoğulları, “Saray ve yargı an itibariyle bütün halka savaş açmıştır. Çünkü Türkiye’de herkes kayyım uygulamasına karşı, AKP’liler ve AKP’li seçmen de karşı. Çünkü bunun haksız, hukuksuz ve zalimane bir uygulama olduğunu biliyorlar. Ey Saray, ey Erdoğan; bu kayyım politikasından vazgeç, bu kadar halkı karşına aldın. Sen bize, yani halka, yani hakka hukuka adalete savaş açıyorsan, halk da demokratik zeminde bunun cevabını en iyi şekilde verecektir. Halk 31 Mart’ta verdiği cevabın aynısını verecektir” dedi.
Bakırhan, Sakık, Buldan ve Zana ise önce DEM Parti İl Binası’nı ziyaret etti. Ancak binadan çıkarak nöbet eylemine katılmak isteyenlere polis izin vermedi. Binayı ablukaya alan polis giriş çıkışlara müsaade etmedi.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan: “Açıkça ilan edin ‘Kürt vatandaş değil’ deyin”
Nöbet eyleminin yapıldığı alana gidemeyen DEM Partililer, bina önünde bir açıklama yaptı. İlk söz alan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Hakkarililer’in kayyum anlayışını kabul etmediğin söyledi.
Bakırhan, iktidarın sandık sonucunu tanımadığını savunarak, “Eş başkanı seçiyoruz, iradesine kayyum atıyorlar. Ne yapalım peki? Kürt ne yapsın? Hakkarili ne yapsın? Açıkça ilan edin ‘Kürt vatandaş değil’ deyin. Kürt’ün oyu geçersizdir deyin. Kürt’ün iradesini tanımıyoruz deyin. Fiili olarak uyguladığınız ama resmi olarak kabul etmediğiniz bu faşizan uygulamalarınızı kabul edin. Biz de siz de kurtulalım” diye konuştu.
Daha sonra söz alan eski DEP Milletvekili Leyla Zana ise sözlerine “Bu iradeyi kabul etmeyenler utansın” diyerek başladı.
Zana, polisleri göstererek, “Bu gençleri gördüğüm zaman da onlara da acıyorum. Bizim halkımıza zulmettikleri kadar kendi gençlerine de ediyorlar. Halkın yüreğini kalkanlarla güvenlikle alamazsınız, burada kaybettiniz. Bu milletin kalbini kırdınız. Önünüzde tek bir yol var. Devlet aklına sesleniyorum; eğer Kürtler’le yaşamak istiyorsanız yolunuz açıktır. Kendi bakış açınızla küçük görürseniz, iradeleri vardır. Bu sizin utancınızdır. Kürtler ve Türkler kavga ve ölümden korkmuyor. Baştakiler diyalogdan korkuyor. Kürtler diyaloğa açıktır ve hep açık olacak. Siz barıştan ne anlıyorsunuz? Barış teslimiyet değildir. Ben kimseye teslim olmam. Dedelerimiz olmadı biz de olmayacağız. Biz kimse kimseyi kırmasın, yormasın diyoruz. Eğer istiyorsanız Kürtler’in kapısı size açık gücümüzü birleştirip Türkiye haklarını da kurtarabiliriz” diye konuştu.
Öte yandan protestoların sürdüğü kent merkezine çok sayıda asker sevkedildi.