Halk Dışarının Kalabalık Olmasından Tedirgin

11 Haziran 2020 - Sabiha Gökçen Havaalanı, İstanbul

Normalleşme sürecinin başlamasıyla kaldırılan kısıtlamalar, cadde ve sokaklarda kalabalık görüntülerin oluşmasına sebep oldu.

VOA Türkçe, İstanbullular'a bu süreçte tedirginlik yaşayıp yaşamadıklarını ve dışarı çıkarken ne gibi önlemler alarak salgına karşı kendilerini koruduklarını sordu.

Your browser doesn’t support HTML5

Halk Dışarının Kalabalık Olmasından Tedirgin

Ömer Faruk Kurt: “Bu normalleşmeyi çok normal bulmuyorum. Çünkü sokaklarda çok fazla insan var ve bunun doğru olduğunu düşünmüyorum. İnşallah gelmez ama, böyle giderse ikinci dalganın gelebileceğini düşünüyorum. Mesela ben her gün dışarıya çıkmıyorum. Çok sıkıldığım zaman dışarı çıkıyorum ve ardından hemen eve geri dönüyorum. Evde anne ve babamla yaşıyorum. Bana bir şey olmasa bile aileme bir şey olur diye korkuyorum. O yüzden de gerekmedikçe dışarıya çıkmıyorum.”

Salim Fırat: “Çocuğumuzu özellikle alışveriş merkezlerine sokmuyoruz. Annemiz mağazaya gidip alışveriş yapıyor, biz de kapıda onu bekliyoruz. Dışarıya daha bugün çıktık, çok sık dışarıya da çıkmıyoruz.”

Fatih Aygün: “İnsanlar sanki virüs bitmiş gibi davranıyor. Bence virüsün ikinci dalgası patlak verebilir. İnsanlar çok normalleşmiş, dans edip oyun oynayabiliyorlar. Bence bu çok yanlış. İnsanları evlerinde kalmaya davet ediyorum. Canları çok sıkılırsa da iki saat hava alıp evlerine dönmelerini rica ediyorum. Meydanlar çok dolu özellikle. Bir de insanlar sürekli etkileşim halinde. Bazı insanlar maskesiz dolaşıyorlar. Bir kişinin başlattığı bu virüs dünyayı bu kadar etkiliyorsa, bitmeyen bir virüs ortada varken insanların dışarıda böyle dolaşmalarını yanlış buluyorum.”

Eyüp Esmer: “Ben hem okuyorum hem de çalışıyorum. Evden işe, işten eve hiçbir yere temas halinde bulunmadan giderim. İş yerinde hijyen konusunda önlemlerimizi de aldık. Normalleşmenin bu kadar hızlı olması kötü. Sokağa çıkma yasağı Corona tamamen bitene kadar devam etmeliydi. En ufak temasta ya da hapşırmada virüs bulaşabilir. Bu durum ciddiye alınmalı.”

Atilla Büyükmurat: “Eğer siz 65 yaş üstüne belli saat aralıklarında tutarsanız insanları paniğe sevk edersiniz. Halbuki gece yarısı da olsa gezmeye gidebilmeli, kafede çayını içebilmelidir.”

Yücel Türk: “Kızımızı pandemiden evde izole ederek koruyoruz. Dışarıda da kendi gözetimim altında beraber geziyoruz. Elimizi bir yere sürdüğümüzde dezenfektanımızı kullanıyoruz. Toplu taşıma kullandığımız için hijyenimize daha çok dikkat etmeye çalışıyoruz.”

Abdullah Büyükyılmaz: “Dışarıda rahat nefes alıyoruz, yeşilliklere gidiyoruz, sosyal mesafemizi hep koruyoruz. Ama bakıyorum kimse sosyal mesafesini korumuyor. Herkes maskesiz, rahatlıkla geziyor. Her taraf insan dolu.”

Sabri Kumbaracı: “Eğer kurallara riayet edersek herkes rahatlıkla sokağa çıkabilir ama maalesef bizde kimse bunu iplemiyor. Ben 70 yaşındayım, kurallara uyuyorum. Ama başkaları hiç dikkat etmiyor.”