Yapay zekanın günlük yaşamdaki yerinin ve görünürlüğünün artması onu ABD’de popüler bir tartışma konusu haline getirdi. Ancak Kasım ayında yapılacak başkanlık seçimleri öncesinde yapay zeka, hala Amerikalı seçmen için önemli bir seçim konusu değil. Yine de bu, adayların hızla gelişen teknoloji konusunda birbirlerine rakip politikalar geliştirecekleri ilk başkanlık seçimi olabilir.
Başkan Joe Biden, geçen yıl yapay zekanın risklerini azaltmak için geniş kapsamlı bir kararname imzalamıştı.
Bundan iki gün sonra Başkan Yardımcısı Kamala Harris, yapay zekanın fütüristik formlarının yaratacağı potansiyel felaketleri ele almayı amaçlayan bir etkinlikte yaptığı konuşmada, yapay zekanın günümüzdeki riskleriyle ilgili kaygıları yönetebilmek ve inovasyonu baltalamadan koruma önlemleri geliştirebilmenin önemini vurgulamıştı.
Harris konuşmasında, yaşlı birinin yapay zeka algoritması yüzünden sigortasından olması ya da bir kadının tacizci bir partner tarafından deepfake fotoğraflarla tehdit edilmesi gibi yapay zekadan kaynaklanabilecek problemlerin önlenmesi gerektiğini vurgulamıştı.
İlgili Haberler Elon Musk, Kamala Harris'in sesini taklit eden sahte video paylaştı: Siyasette yapay zeka endişeleri artıyorBaşkan Joe Biden’ın Kasım ayındaki başkanlık yarışından çekilmesi ve yerine Başkan Yardımcısı Harris’i desteklemesi, Harris’in bu konudaki görüşlerinin önemini de arttırdı.
Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adayı Donald Trump ise Biden’ın yapay zeka kararnamesini “iptal etmek” istediğini söyledi.
Trump'ın başkan yardımcısı adayı Ohio Senatörü JD Vance’in da yapay zeka konusunda, düzenlemelerin azaltılmasını isteyen Silikon Vadisi’nin önde gelen bazı isimleriyle yakın bağları olduğu biliniyor.
Adayların yapay zeka konusundaki görüşleri:
Trump’ın yaklaşımı:
Trump, Biden’ın geçen 30 Ekim'de yapay zeka kararnamesini imzalamasından kısa bir süre sonra, seçim kampanyası sırasında, yeniden seçilmesi halinde bunu kaldıracağının sinyallerini verdi. Trump’ın sözü, Cumhuriyetçi Parti’nin Ulusal Kurultayı’nda açıklanan vizyonunda da yer aldı.
Burada “Joe Biden'ın Yapay Zeka İnovasyonunu engelleyen ve bu teknolojinin geliştirilmesinde radikal sol fikirleri dayatan tehlikeli idari kararnamesini yürürlükten kaldıracağız” deniyor.
Metinde, “Bunun yerine Cumhuriyetçiler, ifade özgürlüğü ve insani gelişime dayanan yapay zeka gelişimini desteklemektedir” deniliyor.
Trump’ın seçim kampanyası, başkan adayının yapay zeka vizyonu konusunda daha fazla ayrıntı talebine ise yanıt vermedi.
Trump, başkan olarak geçirdiği dört yıl boyunca yapay zeka konusuna zaman ayırmamış ancak 2019'da yapay zeka hakkında bir kararname imzalayan ilk kişi olmuştu. Trump, federal kurumları bu alanda araştırma ve geliştirmeye öncelik vermeye yönlendirmişti.
Bundan önce, teknoloji uzmanları Trump döneminde Beyaz Saray'ı diğer ülkelerin izlediği stratejiye uygun daha güçlü bir yapay zeka stratejisi benimsemeye zorluyordu.
2017 yılında, Google'ın şu anda üretken yapay zeka olarak bilinen teknolojinin temelini oluşturmaya yardımcı olan araştırmasını sessizce tanıtmasından kısa bir süre önce, o zamanki Hazine Bakanı Steven Mnuchin, yapay zekanın çalışanları işlerinden edeceği konusundaki endişelerin ‘‘radarında bile olmadığını’’ söylemişti.
Bu bakış açısı daha sonra değişti ve Trump'ın en üst düzey teknoloji danışmanı 2018'de şirket liderlerine yapay zeka kaynaklı işten çıkarmaların “kaçınılmaz” olduğunu söyledi ve “piyasanın eninde sonunda bunu çözeceğini umarak boş boş oturamayız” dedi.
2019’daki kararname, federal kurumları, yapay zeka teknolojilerini uygularken “sivil özgürlükleri, mahremiyeti ve Amerikan değerlerini korumaya” ve çalışanların ilgili becerileri kazanmalarına yardımcı olmaya çağırmıştı.
Trump ayrıca yönetiminin son haftalarında federal hükümette “güvenilir” yapay zeka kullanımını teşvik eden bir idari emir de imzalamıştı. Bu politikaların devamı Biden yönetimine de taşındı.
Harris’in yaklaşımı
ChatGPT'nin Biden'ın başkanlık döneminin hemen hemen yarısında piyasaya çıkması, politikacıların yapay zekayı görmezden gelmesini imkansız hale getirdi. Harris, aylar içinde Google, Microsoft ve diğer teknoloji şirketlerinin başkanlarını Beyaz Saray'da topladı. Böylece teknoloji şirketlerinin kişilerin hak ve güvenliklerini riske atmayacaklarını gönüllü olarak taahhüt ettikleri bir yol çizildi.
Ardından Biden'ın, yapay zeka kararnamesi geldi. Ancak Avrupa Birliği'nin aksine, ABD'nin hala yapay zeka konusunda geniş kapsamlı kuralları yok.
Beyaz Saray Bilim ve Teknoloji Politikası Ofisi'nin eski direktörü Alondra Nelson, Harris'in California’nın başsavcısı olarak görev yaptığı dönemde, bazı teknoloji liderleriyle ilişkiler kurduğu için Beyaz Saray'a Silikon Vadisi hakkında derin bir anlayış getirdiğini söylemişti.
Nelson, ChatGPT'den önce bile, Beyaz Saray'ın teknolojinin potansiyel zararlarına karşı koruma sağlamak için bir yapay zeka “haklar bildirgesi” taslağı hazırlama çabalarına öncülük etmişti.
Nelson, Harris'in tüm bu konuları Londra'daki Küresel Yapay Zeka Güvenliği Zirvesi'ndeki konuşmasında biraraya getirdiğini hatırlattı.
Harris’in, Biden'la birlikte “ya halkı koruyabilecekleri ya da inovasyonu ilerletebileceklerini öne süren, ikisi arasında ‘‘seçim yapılması gerektiği’’ yönündeki söylemleri reddettiğini belirten Nelson, ‘‘Harris, insanlığa yönelik varoluşsal tehditleri dikkate alma ihtiyacını kabul etti ve yapay zeka riskinin geniş yelpazesine dikkat çekti. Aynı zamanda yapay zekanın potansiyel riskleri ve zararları tartışmasına yeni bir boyut getirdi’’ diye konuştu.
Vance ve risk sermayedarları
Trump eski risk sermayedarı Vance'i başkan yardımcısı adayı olarak seçerek iki tarafın seçim kampanyaları arasındaki farklılıklara bir yenisini ekledi.
Böylece Trump, aralarında Elon Musk ve risk sermayedarları Marc Andreessen ve Ben Horowitz'in de bulunduğu bir grup yapay zeka odaklı teknoloji liderinin desteğini aldı.
Vance, yapay zeka uygulamalarının bazı zararlarını kabul etti ve Temmuz ayında Senato'da yapılan bir oturumda, bu kaygıların ‘‘bazı önleyici aşırı düzenleme girişimlerini” haklı çıkaracağından endişe ettiğini söyledi.
Meta Platforms'un yönetim kurulunda yer alan Andreessen, Biden'ın kararnamesinde yer alan, saniyede belirli sayıda matematiksel hesaplama yapabilmeleri halinde en güçlü ve görünüşte riskli yapay zeka sistemlerinin hükümet tarafından incelenmesini gerektiren bir hükmünü eleştirmişti.
Andreessen, iş ortağı Horowitz ile birlikte Trump'a verdikleri desteği açıkladıkları bir podcast yayınında, “dünyanın geri kalanı bu konuda ilerlerken ve Çin bu konuda ilerleme kaydederken, bazı düzenlemeler yoluyla kendimizi engelleyeceğimiz fikrinden endişe duyuyorum’’ dedi.
Horowitz, Cumhuriyetçi Parti Ulusal Kurultayı’nın Biden'ın emrini yürürlükten kaldırma çağrısını yüksek sesle okudu ve “Bu bana iyi bir plan gibi geliyor” diyerek, Andreessen ile birlikte Trump'la bir akşam yemeğinde bu önerileri tartıştıklarını belirtti.
Trump, Haziran ayında bir video podcast'te başka bir grup risk sermayedarı ile biraraya geldi ve yapay zeka liderliğinin büyük miktarda elektrik gerektireceği görüşünü paylaştı.
Cumhuriyetçi Parti Ulusal Kurultayı’nda bu görüşünü tekrar paylaşan Trump, yapay zekanın “ülkedeş u anda mevcut olan elektriğin iki katını gerektireceğini” söyledi. Bu, 92 dakikalık konuşmasında yapay zekadan bahsettiği tek andı.
Yapay zeka konusunda birbirlerinden çok mu farklılar?
Harris'in ya da Trump-Vance ikilisinin Silikon Vadisi’nde kendilerini destekleyen rakip kanatların görüşlerine ne ölçüde kulak vereceği dahil pek çok şey hala bilinmiyor.
BSA The Software Alliance'ın küresel politikalardan sorumlu kıdemli başkan yardımcısı Aaron Cooper, söylem farklılıkları keskinleşirken Trump ve Biden yönetimlerinin, yapay zeka politikasına yaklaşımları arasında “çok fazla benzerlik olduğunu” söyledi.
Cooper, Beyaz Saray’da kimin olduğundan bağımsız olarak, seçmenin kimin yapay zekanın zararlarını en aza indirgeyerek en iyi şekilde geliştirilmesine ön ayak olacağına bakacağını söyledi.