Erken seçim tarihinin 1 Kasım olarak belirlenmesinden sonra gözler HDP’nin üzerinde. HDP’nin tekrar Meclis’e girip girmemesi Tayyip Erdoğan’ın başkanlık hayallerinde belirleyici olabilir
Uzmanlar, AKP’nin mecliste çoğunluğu elde etmesinin tek yolunun HDP’nin yüzde 10 oydan az alarak baraj altında kalması olduğunu düşünüyor.
Brüksel’deki Carnegie Enstitüsü uzmanı Sinan Ülgen, AKP’nin PKK ile tekrar başlayan çatışmalara güvenerek HDP’nin oylarını almayı hayal ettiğini söylüyor.
AKP’nin, şiddet olayları nedeniyle HDP’nin yüzde 10’un altında kalmasını hayal ettiğini söyleyen Ülgen, bu durumda Erdoğan’ın yeni bir anayasa ve başkanlık sistemi amacına ulaşabileceğini belirtiyor. Erdoğan HDP ile PKK’yı bir tutan bir söylemi seçti ve partinin milletvekillerinin yargılanması çağrısı yaptı.
Kadir Has Üniversitesi profesörü Soli Özel de çatışmaların kaynağında siyaset olduğunu söylüyor. Özel, savaşın HDP’ye karşı açıldığını ancak silahlı mücadelenin elbette elinde silah olan kişilerle sürdürüldüğünü belirtiyor.
Ancak AKP’nin HDP’yi Meclis dışı bırakmasının yolu muhafazakar Kürtler’in oyunu almasına bağlı. Haziran seçimi öncesinde Kürt oyu, AKP ve Kürt partileri arasında yarı yarıya bölünmüştü.
Cumhuriyet yazarı Semih İdiz Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanlış hesap yaptığını düşünüyor. AKP’nin eskiden Kürtler’den önemli destek aldığını söyleyen İdiz, “Eğer Erdoğan’ın danışmanları, Kürtler’in oyunu onları korkutarak geri kazanmayı düşünüyorsa, bu yanlış bir hesap olur ve geri teper,” dedi. İdiz, bu durumda Kasım seçimlerinde hiçbir şeyin değişmeyeceğini de ekledi.
HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş da PKK’ya ateşkes çağrısı yaptı. Ancak PKK tek taraflı bir ateşkes ilan etmeyeceklerini söyledi ve bu çağrıyı reddetti. Bununla birlilkte uzmanlar, Demirtaş’ın çağrısının siyasi olarak önemli olduğunu, bu çağrıyla HDP’nin, çözüm taraftarı bir parti olduğunun altını çizdiğini düşünüyor.