Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın göreve geldiği 28 Ağustos 2014’ten bugüne basın mensupları başta olmak üzere her yaştan, kesimden vatandaşlara açılan “Cumhurbaşkanı’na hakaret” gerekçeli dava zincirine CHP’nin afişi nedeniyle bir avukat da eklendi. CHP Parti Meclisi üyesi Avukat Sera Kadıgil, parti afişi aleyhine açılan dava dosyası için savunma hakkı çerçevesinde verdiği dilekçesi nedeniyle davalı durumuna düştü.
Ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 2013 yılında 17 Aralık günüyle birlikte yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla ilgili ifade özgürlüğü ve siyaset yürütme hakları kapsamında gerçekleştirdiği etkinlikleri nedeniyle parti teşkilatlarına yönelik yürütülen yargı süreçleriyle karşı karşıya bulunuyor. Son olarak 2015 yılındaki “17-25 Aralık Yolsuzluk Haftası” başlığı altında hazırlanan afiş ve kampanya süreci de dava konusu oldu. CHP İstanbul İl Başkanlığı’nın hazırlattığı afişte yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla suçlanmış 4 eski bakanın yanı sıra Bilal Erdoğan’ın fotoğrafını da kullanması davaya gerekçe olarak gösterildi. Bilal Erdoğan, kendisi hakkında haksız ithamlarda bulunulduğunu belirterek, tüzel kişilik olarak CHP ve ayrıca İstanbul İl Başkanı Murat Karayalçın aleyhine davacı oldu.
CHP görüşlerini açıklayınca hakaretle suçlandı
Bilal Erdoğan ile CHP arasındaki davada ilgi çekici gelişme ise, anayasal güvence kapsamındaki savunma hakkı çerçevesinde CHP’nin avukatlığını yürüten Avukat Sera Kadıgil’in kendisi aleyhine de dava açılması oldu.
CHP Parti Meclisi üyesi olarak gönüllü olarak üstlendiği dava avukatlığı çerçevesinde, dosyaya verdiği yanıt dilekçesindeki ifadeleriyle Avukat Sera Kadıgil’in sadece Bilal Erdoğan’a değil Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da hakaret ettiği iddia edildi.
Avukat Kadıgil aleyhine Bilal Erdoğan tarafından “hakaret”, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ise “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamalarıyla şikayetçi olunduğu ortaya çıktı. Kadıgil’in söz konusu dilekçesinde cumhurbaşkanına yönelik olarak“Gittikçe otoriterleşen Erdoğan rejimi” ifadesi suç unsuru olarak şikayet edildi. Bilal Erdoğan ile ilgili ise, “Mal varlığı herkesçe malum Bilal Erdoğan” ifadesi suçlama nedeni yapıldı.
Kadıgil’in aleyhine iki ayrı dava açılırken; cumhurbaşkanına hakaret nedeni ile 4 yıla kadar, Bilal Erdoğan’a hakaret gerekçesi ile ise 2 yıla kadar olmak üzere toplam 6 yıl hapsi isteniyor.
Kadıgil: Dava açılması kanıttır
Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan CHP Parti Meclisi üyesi Avukat Sera Kadıgil, “Birine zengin demenin suç olduğunu da böylece öğrenmiş olduk. Öbür idamlık suçum ise mevcut durumu ‘Gittikçe otoriterleşen Erdoğan rejimi’ şeklinde tanımlamış olmam. Bunu suçtan sayıp beni hapisle yargılıyor olmaları söylediğim şeyin doğruluğunun en net kanıtıdır zaten”, dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun her hafta kürsüden ifade ettiği parti görüşleri dışında farklı bir beyanda bulunmadığını da vurgulayan Kadıgil, “Cumhurbaşkanına hakaretten 4dört yıl, oğluna hakaretten ise iki yıl olmak üzere toplam altı yıl hapis cezası ile yargılanıyorum. Suçum ne derseniz belli ki CHP’nin avukatlığını yapmak. Oysa TCK’nın 128’nci Maddesi açıktır. Avukat için savunma dokunulmazlığı vardır. Bir avukatın davaya verdiği savunma dilekçesine dava açılması görüşmüş şey değil. Kaldı ki dilekçede hakaret kabul edilebilecek tek bir ibare yok. ‘Gittikçe otoriterleşen Erdoğan rejimi’ ifademi suçtan sayıp beni hapisle yargılıyor olmaları söylediğim şeyin doğruluğunun en net kanıtıdır,” diye konuştu.
Bilal Erdoğan’ın açtığı davada ise kendisine zengin dediği için suçlandığını belirten Kadıgil, CHP aleyhine açılan davada da Bilal Erdoğan’ın talep ettiği tazminat tutarına itiraz ettiklerini için böylesi bir suçlamayla karşılaştığını söyledi. Kadıgil, dilekçesinde, Bilal Erdoğan’ın CHP’den istediği tazminat için“İlgi tutar malvarlığı tüm ülkece malum Bilal Erdoğan için makul olabilir ancak müvekkil Parti için fahiştir” diye yazdığını belirtti.
CHP’nin doğrudan suçlandığı davada ilk duruşma ise, 20 Ocak’ta İstanbul 44’ncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek.